Gözlerimizin ferini yıllar değil yanlış renkler söndürüyor!

Güncelleme Tarihi:

Gözlerimizin ferini yıllar değil yanlış renkler söndürüyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2010 00:00

Ya olduğun gibi olabilirsin ya da? diyen Yonca Bagana bundan iki buçuk yıl önce, aynı zamanda yöneticiliğini de yaptığı uçuş firmasının hosteslerinin görünümünden rahatsız olunca İngiltere’de House Of Colour adlı eğitimi alarak Türkiye’ye dönmüş. Daha önce İtalya’da moda ve tasarım üzerine eğitimi bulunan Bagana, ‘Ya da Hayatın Renkleri Kişisel Gelişim’i açtıktan sonra ilk iş olarak Onur Air’in sonra Pegasus’un hosteslerini renk analizine tabi tutmuş. Gözü şimdi THY’nin hosteslerinde olan Bagana ile Gümüşsuyu’ndaki ofisinde buluştuk

Müşterilerini Gümüşsuyu’nda bulunan ofisinde tamamen gün ışığı alan bir boy aynasının karşısına oturtan Bagana renklerin kişinin cildiyle olan uyumunu ve uyumsuzluğunu tek tek üzerinize yerleştirdiği özel yapım renkli kumaşlarla görmenizi sağlıyor. Renklerin ve hatta tonların yüzünüzde yarattığı etkiyi hayretler içinde seyrederken yüzünüzün bir sağlıklı bir sağlıksız, gözlerinizin bir renge göre canlı, bir başka renkte ise ne kadar cansız baktığına kendiniz şahit oluyorsunuz. “Benim verdiğim hizmet, insanların içindeki güzelliği aynalamak ve bunu kendilerine göstererek farkındalığı yaşatmak. Herkesin görmek istediği gözlerdeki ışıltıyı gün ışığına çıkartmak” diyen Bagana ile ‘Olduğun gibi ya da içindeki sen gibi’ olmayı konuştuk...

Renk analizi nedir?
- Her birimiz doğal ten, saç ve göz rengi uyumunu giysilerimizde de yakalamalıyız ki doğal bir bütünlük içinde görünelim. Yüzümüz, giydiklerimizden gelen yansımalardan en çok etkilenen bölge olduğundan, ten rengimizdeki pigmentasyon en önemlisi. Yani, mavi bazlı soğuk pigmentasyona mı sahibiz yoksa sarı bazlı sıcak pigmentasyona mı? Var olan uyum ve pigmentasyon paralelindeki renk tonlarında giyindiğimizde, yanlış yansımaların önüne geçiliyor. Yüzümüzün doğal rengi ortaya çıkıyor, sağlıklı görünüyoruz, cildimizdeki renk değişiklikleri dengeleniyor, lekeler veya kırışıklıklar daha az görünür oluyor. Gözaltı torbalanmaları varsa daha az dikkat çekiyor ve en önemlisi, gözlerdeki ışıltı ortaya çıkıyor. Hani o ‘gözlerinin feri sönmüş’ tabiri vardır ya, aslında aradan geçen yıllar gözlerimizdeki ışığı söndürmüyor, yanlış seçimler buna yol açıyor. Aşık olduğunda gözleri parlayan insanlar gibi görünmek doğru renklerle mümkün. Aksi durumda sağlıksız görünmenin yanı sıra, giysimiz bizim önümüze geçiyor. Türkiye’de pek çok insanın yanılgısı, kendimizi unutup birilerine benzemeye ya da modaya uyum sağlamaya çalışmak. Herkes her rengi giyebilir ama renklerin tonları, matlığı ya da parlaklığının doğru olması gerekir. Benim asıl amacım günün sonunda bu kapıdan çıkan herkesin mutlu ve kendine güveni artmış olarak ayrılması.

Renkler bu kadar etkili mi? Kıyafetin rahatlığı, alışkanlıklar, kişiye kendini daha iyi hissettirmez mi?
- Etkili. İnsanlar hayatlarında rengin ne kadar önemli olduğunun farkında değil. Burada verilen hizmet imaj ya da stil danışmanlığı değil, insanları aynalama. İnsanların içinde var olan derinliği, güzelliği ortaya çıkartıyoruz. Çünkü biz çoğu zaman doğal ve güzel halimizi süslemeye çalışırken aslında yok ediyoruz. En önemlisi gözler. Biz yüzümüzde, saçımızda ya da makyajımızda yanlış bir şey yaparsak, kişilerin bizimle ilgili tüm algılaması gidiyor. Biriyle tanıştığınızda ilk 35-40 saniye arasında onunla ilgili bir fikre varıyorsunuz. Ben sizi bu süre içinde ya itici buluyorum ya çekici. İlk tanışmada göz kontağını ne kadar güçlü yakalayabilirsek karşı tarafla iletişime geçmek o kadar kolaylaşıyor ve anlatacaklarınız da daha etkili olabiliyor. Göz öyle bir şey ki, ters bir şey olduğu anda odaklanmayı yitirebiliyor. Mesela karşınızdakinin küpesi, saçı ya da kıyafeti kendisinin önüne geçebiliyor. Sizin için hiçbir zaman, “O sarı saçlı kadın” denmemeli. Her zaman hafızada siz kalmalısınız. İltifat, “Çantan ne kadar güzel” diye değil, tamamen size yönelik olmalı. İltifat aldıkça kişi de kendini çok daha iyi hissediyor. Çalışanın performansı da yükseliyor. İngiltere’de yapılan bir araştırma bunu ispatladı. Özgüveni yerinde olan insanların iş performanslarının da yüksek olduğu tespit edildi.

Burada kişinin pigmentasyonuna uygun renkleri belirliyorsunuz, sonra?
- Renk analizinden sonra aradan iki-üç ay geçmesini istiyorum çünkü herkes koştura koştura alışverişe çıkıyor ve yeni kıyafetler alıyor. Oysa dolabında var olanları öne çıkar, bir onlarla yaşamaya başla, onları kullanmayı öğren. O renkleri sindirmek için zamana ihtiyaç var. O arayı onun için veriyoruz. Aceleyle yapılan alışveriş doğru bir alışveriş değildir çünkü. Bu birinci aşama. Ben ve asistanımın dışında birlikte çalıştığım kuaför ve makyaj ekibim de var. Karakterin nasıl, vücut yapın nasıl, nasıl giyinmelisin, saçın ne renk ve model olmalı, makyajında hangi tonları kullanmalısın... İkinci aşamada da onları ortaya çıkartıyoruz ve stil kısmını belirliyoruz.

Tarz konusunda da uyarıyor musunuz? Mesela seksi olduğuna inanarak leopar desen giyen ama avam görünen kadınları değişime ikna edebiliyor musunuz?
- Ayna karşısında kendilerine gösteriyoruz, neden giyemeyeceklerini de anlatıyoruz. Mesela biri vardır deriyi çok iyi kullanır, diğeri süeti. Cilt tipinin yanında karakter de çok önemli. Bir kadın ruganı çok rahat taşıyabilir diğeri için bu imkansızdır. Mesela Julia Roberts natureldir. O, saçını taramasa bile bir beyaz tişört ve jean ile mükemmel durur ama romantik ya da dramatik birine mesela Cher’e bunu yaptığınız zaman, “Neyin var bugün hasta gibisin, suratına bir şey sür” deme ihtiyacı hissedersiniz. Mesela Nicole Kidman? Onu mutlaka kapatmak lazımdır. Onun seksapelliği yoktur, onu açtığınız zaman bütün özelliğini kaybeder. O yüzden mümkün olduğu kadar kapatmak lazım. O niteliklere sahip bir kadında çıplak bir dekolte, et parçası gibi görünür. Şimdi çok moda olan lipstick? Genç kızlara yakışıyor ama 40 yaşında bir kadında ıslak dudaklar olmuyor? Kadınlarımızın yüzde 80’i sarışın olmak istiyor. Ama sarı herkeste aynı etkiyi yaratmıyor. Çoğu kadına ucuz bir ifade geliyor. Çünkü yanlış renkler seçiliyor ve oradaki yanlıştan dolayı kadın kendi değerini aşağıya çekiyor. Türkiye’de pek çok insanın yanılgısı, kendimizi unutup birilerine benzemeye ya da modaya uyum sağlamaya çalışmak. Herkes her rengi giyebilir ama renklerin tonları, matlığı ya da parlaklığının doğru olması gerekir.

Bu işlere başlarken hosteslerden yola çıkmışsınız. Sizi ne rahatsız etti?
- Yutdışında uçağa bindiğinizde ya da havaalanında üniformalı hostesi görürsünüz. Bilirsiniz ki hostes. Bizde bakınca saçı, parfümü, küpesi, vs... Önden başka şeyler geliyor arkadan üniforma. Bu durumu minimuma indirmek için bu eğitimi aldım. 600’e yakın hostesle çalışmaya başladım. Şimdi hem kurumsal hem de bireysel olarak çalışmalarımı sürdürüyorum.

En büyük hatayı nerede yapıyoruz?
- En büyük hatalar saç, makyaj ve siyah kıyafette oluyor. Bir davete gittiğinizde neredeyse tüm kadınlar siyah giyer. Ama göz birkaçını seçer çünkü sadece onlar siyahı taşıyabilir. Siyah giyebilecek çok küçük bir grup var. Yani dolabınızda siyah bir takım mutlaka olsun kısmı efsane. Bunlar dışında, iş görüşmesinde mutlaka küpe, saat ve pigmentlerinize uygun renkte bir fular takmalısınız. Küpenin yüze verdiği ışık çok önemlidir. Ruj megafondur. Mutlaka dudağınızda ruj olmalı çünkü sözünüze anlam katıyor. Bunların dışında aklıma gelen, gelinlik seçimi. Sıcak grupta olanlar beyaz soğuk grupta olanlar krem renkte giymeli.

ERKEKLERİN ONAYLANMA İHTİYACI YOK

Müşterileriniz arasında erkekler de var mı?

- Zaman zaman oluyor. Erkeklerle çalışmak kadınlara oranla daha kolay. Çünkü kadınlarda duygusal zeka, erkeklerde analitik düşünce yüksek. Erkeklere bir kere söylüyorsunuz, “Tamam” deyip buradan çıkıyor ve uyguluyor. Çünkü onların çevrelerinden de teyit almalarına gerek yok. Kadınlar öyle değil. Kadınlar öncelikle eşi, ailesi, arkadaşları tarafından onaylanmalı. Sonra kadınlar objelere bağlıdır, atamaz, değiştiremez. Ayrıca erkekler kesinlikle kadınlara göre çok daha güzel varlıklar. Onların bakımlı görünmek için tıraş olması, kilosunu kontrol altında tutması ve temiz giyinmesi yeterli. Kadınlar öyle değil ki, saçını boya, kirpiğini kıvır, küpeni tak... Dolayısıyla kadınların hata yapma payı da çok yüksek.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!