Güncelleme Tarihi:
(Kelime Fransızca. “Gourmet” diye yazılıyor ve “Şaraptan ve yemekten anlayan” manasına geliyor. Gurmelerimizin dikkat etmesi lazım, çünkü “gourmé” diye yazılan ve yine “gurme” okunan bir kelime daha var. Bunun anlamı da “ağır takılan, kasılan” !)
“Gurme” kelimesinin ve arkasındaki kavramın Fransızca’dan gelmesi normal. Fransız mutfağı dünyanın en çeşitli ve beğenilerleri arasında, Fransızlar yemeyi içmeyi sanat haline getirmişlerdir.
Böyle olunca da Fransız gurmeler ve Guide Michelin gibi, Gault et Millau gibi “rehberler” dünya gurmelerinin “gurusu” haline geliyor tabii ki... * Bu rehberlerden belki de en bilineni, Fransız lokantalarına yıldız (yani not) veren Guide Michelin’dir. Bu meşhur rehbere girmek, bir şef için hayat memat meselesidir. (Memat yani ölüm lafını hafife almayın, geçen yıl bir büyük şef, Bernard Loiseau, lokantasının yıldızı üçten ikiye indirildi diye intihar etmişti.) (*) Michelin bir “müessese” haline gelmiştir, kendine has ritüelleri, kuralları ve “gizleri” vardır. Ve şimdi, Fransa’nın bu gurme rehberi, bir skandala karışmış durumda. Malum, bir ilişki boşanma noktasına gelince, insanların huyu suyu değişir. Beklenmedik tatsız durumlar hatta rezillikler ortaya çıkar.
Pascal Rémy 16 yıl boyunca bu saygıdeğer kurumda “müfettiş” olarak çalışmış. Yani lokantaları, otelleri gizlice veya alenen “teftiş edip” not veriyormuş. Bir gün, Michelin’e “anekdotlarla süsleyerek hatıralarımı yazayım” diye önermiş, çalışanlarla yapılan mukavelede yer alan “gizlilik kuralı” gereği izin verilmemiş. “Vazgeç, seni terfi ettirelim” demişler, bu sefer de Rémy kabul etmemiş. Ve “ağır meslekî hata” gerekçesiyle kapıyı göstermişler.
İşte bu Pascal Rémy şimdi radyoları televizyonları gezip Michelin hakkında ağır suçlamalarda bulunuyor ve “bildiklerini yazmak için” bir yayınevi arıyor.
Diyor ki, Michelin rehberinde not verilen lokantalar her yıl teftiş edilmiyor. Zaten şirkette altı üstü 10 müfettiş görev yapıyor. Onlar da, senede 200 yeri denetlemelerine rağmen, her yere yetişemiyor.
Michelin’in CEO’sunun “Yalan, 100 kadar müfettiş var ve her lokantaya gidiliyor” savunması da bilirkişileri tatmine yetmiyor. Yılda bir kere teftişin de, bir lokantaya iyi veya kötü demek için kâfi olmadığını söylüyorlar. Eğer bu iddialar doğruysa “kimi lokantaların hak etmedikleri halde 3 yıldız aldığı, kimilerinin dokunulmazlığı olduğu” da doğru demektir, diyorlar.
*
Hasılı, bu skandal yüzünden, hem Guide Michelin, hem de (zaten yabancı müşteri sayısındaki azalmadan şikayetçi olan) lokantacılık ağır bir darbe almış durumda.
Eee, Allah’ın sopası yok (bu da benim yorumum), dünyanın en iyilerinden Fransız mutfağının “bekçisi” konumundaki bir müessesenin, Guide Michelin’in başına, CEO diye bir ... İngiliz’i getirirsen, olacağı budur !
Temmuzda, 2004 baskısı çıktıktan sonra, bu Derek Brown’un görev süresi bitiyor, koltuğu Jean-Luc Naret adlı bir genç Fransız otelciye devredecek.
Bakalım yeni kaptan kayalara oturan tekneyi kurtarabilecek mi!
(*) Tarık Durgun Bey e-postasında diyor ki: Loiseau'nun lokantası 2 yıldızdı, yıldızı alınmadı, alınacağı söylentileri çıktı...