Güncelleme Tarihi:
Şaka şaka...
Görünmez olmak...
“Çocukluğumda görünmez adam olmayı hiç hayal etmedim” diyen, yalan söyler...
İlkokulda “sizinkini” elinizden alan, ya da okul avlusunda herkesin içinde sizi tartaklayan o oğlanı gizlice marizlemek için, yahut bir fincan şeker istemeye geldiğinde iç çektiğiniz komşu ablanızın odasına gizlice girmek için ... muhakkak ama muhakkak “görünmez” olmayı hayal etmişsinizdir.
Türker Alkan’ın pazar yazısında bir formül vardı, bayıldım (Türker Bey’in en sadık okurlarından biriyim ben...).
“Başkalarının eşleri” başlıklı yazısında, son günlerin modası “kadın ruhu” (tuz ruhu gibi bir laf) ve “aldatma” konularına değiniyor, Kama Sutra’dan örnekler veriyordu. (Radikal, 6 ekim)
Okurlarını “Yüzünüzdeki müstehzi ifadeyi görür gibiyim: Hayır efendim, bu bir pornografik kitap değildir. Bana sorarsanız erotik bile değil. Eski zaman insanlarının cinsel inançlarını derleyen folklorik bir kitaba benziyor” diye uyararak.
Kitabın bir bölümünde, kralların, tebalarının karılarını - zor kullanmadan - nasıl aparabilecekleri anlatılıyor, karısını krala kaptırmamanın yolları da gösteriliyormuş.
Ama en güzeli “Kralın haremine gizlice girmek için” verilen “görünmez olma formülü”
Malzemeyi Mısır Çarşısı’ndan temin edebilirsiniz :
“Bir firavun faresinin kalbi, uzun su kabağının meyvesi, bir yılanın gözüyle birlikte, dumanı kaçırılmadan yakılır. Küller öğütülerek eşit miktarda suyla karıştırılır. Bu karışım gözlere sürülürse görünmez olunur.”
“Tanrı bilir, bu yolla kendisini ‘görünmez adam’ yapıp hareme girmeye çalışırken kaç çapkın yakayı ele vermiştir!” diyor Türker Bey ve ekliyor :
“Demek ki kendi gözünü kör edip dünyayı göremeyen insan, başkalarının da kendisini görmediğine inanıyor! Bu inanış hâlâ geçerli değil midir?”
* * *
(Türker Alkan’ın yazısı: http://www.radikal.com.tr/veriler/2002/10/06/haber_52368.php)