Oluşturulma Tarihi: Ağustos 06, 2004 00:55
Çekimlerine dört yıl önce başlanan ‘Romantik’, önümüzdeki ekim ayında yaklaşık 350 salonda vizyona giriyor. Sinan Çetin’in ‘Cem Yılmaz’ın ‘Gora’ filminden sonra en çok bu film izlenecek’ iddiasında bulunduğu ‘Romantik’teki ergenlik(!) halini görüp bunalıma giren Teoman ‘Epeyce yaşlanmışım’ diyor. İşte Kelebek’e özel açıklamalar...
- ‘Romantik’in gecikmesi ile ilgili olarak ‘Filmi benim istediğim zaman vizyona sokarım’ dediniz. Kulağa megalomanca gelen sözler değil mi?
S. Çetin: Filmin vizyona geç girmesinden zarar görecek tek bir kişi var; o da prodüktör, yani ben. Biz bu filmi seyirciye duyduğumuz saygıdan dolayı geç vizyona soktuk. Eğer seyirci bir Plato (Çetin’in yapım şirketi) filminden memnun ayrılmazsa, bir daha Plato yapımına gitmez. Bizim için önemli olan da iyi bir filme imza atmak. Ya kaliteli bir
film yapacaksın ya da hiç yapmayacaksın. Gecikmenin asıl nedeni ise benim dört yıldır deliler gibi reklam çekiyor olmam. Kafamda bu film hep vardı. Yani çekti sonra da bıraktı diye bir durum söz konusu değil.
Bazı şeyler içime sinmiyordu, değişiklik yapmam lazımdı. Ama bir türlü vakit bulamıyordum. Artık her şey içime sindi. Çok iyi bir film oldu.
- Ya film vizyona girmeden eskidiyse?
S. Çetin: Film eskimez. Film dediğin çocuk gibidir, doğduğu anda yaşlanmaya başlar. Filmin yapım aşaması yani ana karnında geçirdiği süreyle seyirci hiç ilgilenmez. Film doğduğunda yani vizyona girdiğinde eskimeye başlar. Biz ‘Titanik’i dört sene bekledik, yapımı yedi yıl sürdü. Ve 49 senelik herkesin bildiği bir hikáyeyi perdeye taşıdı. Peki ‘Titanik’ eskidi mi? Hayır. Aksine gişe rekorlarını altüst etti. Kimse ‘Film niye gecikti?’ diye sormasın. Seyirci vizyon tarihiyle ilgilenmez. Onlar için önemli olan filmin kalitesi.
- Peki filmdeki son durum nedir?
Film bitti zaten. Bir iki küçük ayrıntı var. İki veya üç gün sürecek ek çekimler yapacağız. Kurguda da bazı küçük oynamalar olacak. Amaç en iyiye ulaşmak.
- Ek çekimler mi? Korkutmayın bizi. Umarım amacınız çekimi yıllar süren Kubrick’in ‘2001’ini geçmek değildir!
Sadece küçük oynamalar yapacağız. Sonuçta önümüzde bitmiş bir film var. Aralarda filmin yükselmesini istiyorum. Onu da bir iki çekimle halledeceğiz.
- Madem bu kadar uzun sürdü, ‘Romantik’ için kişisel bir çalışma deyip sıyrılalım bu işten.
S. Çetin: Hiçbir yönetmenin filmini kendisi için çektiğine inanmıyorum. Seyircisiz bir film sinema sayılmaz. Sonuç olarak ‘Romantik’, sinemaseverlerin beklediği bir film ve geniş kitlelere sesleniyor.
- Filme slogan buldunuz mu?
S. Çetin: Filmin şu anki sloganı; ‘Romantik nihayet geldi’.
- Kaç salonda vizyona girecek?
S. Çetin: ‘Romantik’ 150 kopya ile yaklaşık 350 salonda vizyona girecek. Tabii film Avrupa’da da gösterilecek.
- Bizi nasıl bir film bekliyor?
S. Çetin: Eski Türk filmleri tadında, romantik şarkılarla dolu, etkileyici görüntülerin yer aldığı adı üstünde romantik bir film. İzleyiciler, şimdilerde çok aradığımız TV’de gösterildiğinde hálá reyting rekorları kıran eski Yeşilçam filmlerindeki masumiyet ve gerçek sinema dilinin modern halini bu filmde bulacaklar.
TEOMAN DA FİLM ÇEKİYOR
- Teoman, çekimler nasıl geçti? Klasik bir soru oldu galiba.
Teoman: Yok yok üzülme. Çekimler sırasında çok eğlendik. ‘Mumya Firarda’nın çekimlerinde sıkıntıdan patlamıştım. Aslında şöyle bir psikoloji var. İyi iş yapan adama güvenirsiniz onunla çalışmak zevklidir. Açıkçası bu benim ilk filmimdi. İlk başlarda allak bullak oldum, çok zorlandım. Ama Sinan Çetin’in desteğiyle iyi şeylerin ortaya çıktığını düşünüyorum. Kumarhane sahnesi, çatışma sahneleri ve 1 milyon doları attığım sahneler gerçekten iyiydi. Çekerken pek bir şey anlamıyorsunuz ama daha sonra izlediğinizde her şey daha anlamlı hale geliyor. Sinan Çetin kadrajını o kadar iyi ayarladı ki, ben o işin içinde kayboldum.
- Sonunda sinemaya da el attın. Hadi sır gibi sakladığın projeyi anlat.
Teoman: Bir senaryo yazdım. 15 Eylül’de motor diyoruz. Konu hakkında bilgi veremem, sonra arkadaşlar çalıyor. Ama şunu söyleyebilirim bu sefer kamera arkasındayım, çok küçük bir rolüm olacak. Projenin asıl önemli kısmı ilk kez yönetmen koltuğuna oturuyor olmam.
- ‘Romantik’i izlerken hiç yaşlandığını düşünmedin mi? Sonuçta aradan dört yıl geçti. O zamanlar gaz, yağ kuyrukları vardı. Hatta İstanbul Boğazı buz tutmuştu.
Teoman: (Gülerek) Evet sonuçta zaman geçiyor ve insan yaşlanıyor... Kabul ediyorum ilginç bir durum söz konusu.
S. Çetin: (Gülerek) Aslında Teoman’ın senaryo gereği yaşlanması gerekiyordu.
- Bu arada Okan Bayülgen’in adı hiç geçmiyor. Yoksa ‘Okan’ın sahneleri çıkarıldı’ söylentileri doğru mu?
S. Çetin: Okan Bayülgen de Teoman ve Yasemin Kozanoğlu gibi filmin başrol oyuncularından biridir. Okan’ın sahnesi çıkartıldı diye bir şey yok.
- Büyük bir seyirci kitleniz var ama üç yıldır filminiz vizyona girmiyor.
S. Çetin: Doğru söylüyorsun. Tam üç yıl olmuş. Belli bir kitlem var ve film çekmiyorum. Ne yapıyorsun? Reklam filmi. Mantıklı mı? Hayır. Benim sinema filmlerine tekrar dönme zamanımın geldiğini düşünüyorum. ‘Romantik’ bu dönüşün başlangıcı olacak.
- Yapımcılık ön plana çıktı gibi?
S. Çetin: Biraz öyle oldu. Taylan Kardeşler’in ‘Okul’, Zeki Alasya’nın ‘Cumhurbaşkanı’, Ferhan Şensoy’un ‘Pardon’ gibi önemli filmlerin yapımcılığını üstlendim. Kafamda o kadar çok proje ve film var ki, hepsine yetişemiyorum.
Durum böyle olunca da yapımcılık öne çıkıyor.
- Biraz da filmin müziklerinden bahsedelim.
S. Çetin: Filmde çok güzel şarkılar olacak. Seyirciyi kalbinden vuracak şarkılar var. ‘Arkadaşımın Aşkısın’ şarkısını Huanito’nun yorumuyla dinleyeceksiniz. Yıldırım Gürses’in ‘Sonbahar Yaprakları’ var. Teoman’ın Türkçe versiyonunu söylediği ‘Sympathy’ gibi birçok romantik parça var.
- Son olarak şunu sormak istiyorum. Artık Türk sinemasında da gişe rekabetleri yaşanıyor. ‘Romantik’in gişesi ne olur?
S. Çetin: Seyircinin ‘Romantik’i seveceğini biliyorum. Bu sezon Cem Yılmaz’ın ‘Gora’ filminden sonra en çok ‘Romantik’ izlenecek. Bu yılın en iddialı iki filminden birisi. Hem seyirci sayısı açısından hem de sinemasal değerleri açısından bu seneye damgasını vuracak. Seyirciyle buluşunca kulaktan kulağa yayılacak. Bilirsiniz en etkili reklam kulaktan kulağa yayılandır. Her şeyden önce filmin konusu tutkulu bir aşk.
Amacım iyi film çekmekSinan Çetin ve Teoman’la Plato Film’in Cihangir’deki merkezinde konuştuk. ‘Dört yıldır deliler gibi reklam çekiyorum. Filmi bitirecek zamanım yoktu. ‘Titanik’ için de yedi yıl beklendi’ diyen Sinan Çetin, Teoman’ın sinemada başarılı olacağını belirtti.
Mumya Firarda filminde rezil oldum ‘Romantik’ ilk oyunculuk denemendi, neler hissettin?
Teoman: ‘Romantik’ benim ilk sinema filmim olmasına rağmen ‘Mumya Firarda’dan daha iyi bir performans sergilediğimi düşünüyorum. Sonuçta Sinan Çetin gibi usta bir sinemacının yönettiği filmde oynuyorsunuz. Bana çok yardımcı oldu. Gerçek potansiyelimi ortaya çıkardı.
‘Mumya Firarda’ fiyaskosundan sonra ‘Romantik’ filminden ne bekliyorsun?
Teoman: Doğrusunu söylemek gerekirse ‘Mumya Firarda’ filminde rezil oldum. Ama Sinan’a güveniyorum. ‘Romantik’i izledikten sonra insanların ‘Teoman o kadar da berbat değilmiş’ demelerini istiyorum. Sinan da zaten benim oyunculuğumdan memnun.
Bakalım filmin patronu, Teoman’ın oyunculuğundan memnun mu?
S. Çetin: Açıkçası asıl problem; Teoman’ın kendisini iyi bir oyuncu olarak görmemesi. Teoman gerçekten sinema için yapılmış bir surat. Zaten sinema sanatı yüzü ön plana çıkarır. Dünyada tiyatro ya da sinema eğitimi almamış ama yüzü düzgün yüzlerce star var. Teoman da onlardan birisi. Tabii aynı zamanda da çok iyi bir aktör. Adını zikretmeyeceğim film iyi olsaydı Teoman’ın da oyunculuğu öne çıkacaktı.
Teoman: Zaten ‘Mumya Firarda’ filmine başından beri kimse inanmamıştı. Set ekibinden yönetmene kadar kimse filme inanmayınca ortaya çok kötü bir çalışma çıktı.
David Hemmings’in son filmi- Filmin asıl önemli yanı David Hemmings değil mi?
S. Çetin: ‘Blow Up’ filminin unutulmaz başrol oyuncusu, ‘Gladyatör’, ‘New York Çeteleri’ gibi Oscar’lı çalışmaların vazgeçilmez karakter oyuncusu David Hemmings, geçtiğimiz yıl 3 Aralık 2003 tarihinde hayata veda etti. ‘Romantik’ bir anlamda David Hemmings gibi bir büyük ustanın son filmi olma özelliğini taşıyor.
- Hemmings fikri nerden çıktı?
David Hemmings’in hayatımda çok ayrı bir yeri var. Ankara’daki gençlik yıllarımda Hemmingis’in ‘Blow Up’ filmini izleyip salondan çıktıktan sonra dakikalarca kaldırımda donup kalmıştım. Çok önemli bir oyuncuydu.Yıllar sonra onu tonton bir halde görmek gerçekten büyük bir keyifti.
- Birbirinizle olan kontağınız nasıldı?
Çok uyumluyduk. Kilit bir rolü üstlendi. Yönetmenliğimle ilgili olarak; ‘Konuşmadan sadece sinema duygusuyla hareket edip gözlerle anlaştığım nadir yönetmenlerden birisin’ dedi. Türkiye’den ayrılırken de başka projelerde de birlikte çalışmak istediğini belirtti.