Ali DAĞLAR
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2008 00:00
O Anthropos tis Kardias, Yunanca "Kalp Adamı" demek. Leman dergisi Limon olalı beri İstanbul şehri üzerine titremeleri 20 yıldır süren Gönül Adamı’nın Yunanca ismi bu.
Türk mizah okurunun yakından tanıdığı karakter Gönül Adamı, albüm olarak Yunanistan’da basıldı. Olayın Türk mizahı açısından önemini Yunanca baskının arka kapağından okumak mümkün: "Ülkemizde çıkan ilk Türk komik albümü. Bir İstanbul yolculuğunda Doğu-Batı karşıtlığı." Ünü, çizerinin önüne geçen bir karakter Yekta Bey ya da nam-ı diğer Gönül Adamı. Yaratıcısı Güneri İçoğlu bu durumdan çok hoşnut: "Karagöz’ü herkes tanır, peki oynatanı bilen var mı?" Çizerinin deyimiyle çok
ince bir karakter o; duyarlı bir İstanbul beyefendisi. Martılarla konuşuyor, Boğaz’ı seviyor, bir de ney çalmayı. Kendisi de neyzen olan çizeri, yarattığı karakterle özdeşleştiren çok okuru olmuş. "En ufak bir hareketimi görseler, ’Vaaay hocam, hani sen gönül adamıydın?’ serzenişiyle karşılaşıyorum. Hareketlerime azami dikkat etmek zorundayım" diyor. "Efendilikten başka bir şey değildir gönül adamlığı. Gelen otostopçuyu gideceği yere ulaştırmaktır." Onunla Cihangir Parkı’nda yonttuğu heykelleri, insanların bir günlük sevinci olmayı ve Yunanistan’daki müthiş ilgiyi konuştuk..
Daha Leman’ın merdivenlerinde karşılaştığımız ilk dakikalardan itibaren bir gönül adamıyla karşı karşıya olduğumuzu anlıyoruz. Cihangir Parkı’na gidiyoruz. Ahşaptan yonttuğu timsahları ve ejderhayı gösteriyor, başlıyor anlatmaya: "Burada çok ağladığımı bilirim. Çocuklar heykellerimin üzerine çıkmışlar, inmişler, çıkmışlar, inmişler. Heykeller parlamış. Hepsi gülüyor çocukların. Hani insanların bir günlük sevinci olmak derler. Gönül adamı budur, bir çeşmenin kitabesi düşmüşse gece gidip yerine koyar onu."
Güneri İçoğlu ilk çizgi deneyimini ’çiçeği burnunda’ bir karikatürcü olarak Gırgır’da edindi. Sonra Limon ve Leman dergilerinde çalıştı. Çizerlik dışında yazıyor da. Gönül Adamı ve Dumur Detaylar köşeleriyle tanındı. Ney meraklısı. Karikatürlerinden oluşan 7 kitabı yayınlandı. Yunanistan’da albüm olarak yayınlanan Gönül Adamı için, "Zor bir karakter, var mı yok mu belli değil. Bir Tanburi Cemil, Neyzen Teyfik, Niyazi Sayın... Günümüzde böyle adamlar yok" diyor.
Gönül Adamı’nın gözünden hiç eksik olmayan tek damla gözyaşını, "O ağlama değil, o bir ayrılık, o bir neşe, ayrılıktan doğan bir gözyaşı" sözleriyle açıklıyor.
MİZAHÇI BAKIŞI VAR CLARK’TAN ÖTELeman dergisinin Türkiye dışında daha çok bilindiğini, ilgi gördüğünü söylüyor Güneri İçoğlu. İtalya’da 2 yıldır festival festival geziyorlar, sergiler açıyorlar. Zaten Yunan mizah okurlarının Gönül Adamı’nı keşfi de bu sergilerle olmuş: "Atina’ya gitti sergimiz. İstanbul’u, nostaljiyi görüp aldılar. Yakın buldular. Mizahçılar bir araya gelince kardeşlikten öte bir durum olur. Hiç konuşmasanız bile, şöyle bir bakarsınız birbirinize. Mizahçı bakışı diye bir bakış vardır dünyada. Clark Gable bakışından da öte. Dünyanın bir ucuna festivale gidersiniz, mahallenizdesiniz demektir. Adamların bizi nasıl karşıladığını anlatamam. Gönül adamına ilgi müthişti, günlerce çizip konuşup tartıştık. Yüzlerce Gönül Adamı çizdim orada..."
GÖNÜL ADAMI NASIL BİR TİP?Kanlıca’da tıraş olur, Kuledibi’nde kahvesini içer, sandalı Çengelköy’de bağlıdır. Onunla nasibini arar (
balık tutar), o nasiple martıları doyurur. Ebegümeciyle bile doyar. Muazzam musiki üstadıdır ama bir tek Jan Piyer ve 4 mahalle esnafı bilir. Gönül Adamı ilk bakışta politik görünmeyebilir ama derinden bir politika mevcuttur. Che Guevara bir politika yaptı fakat 50 sene sonra bir viskinin üstünde ya da bir tişörtün üzerinde olacağını bilseydi ne şekilde yapardı politikasını? Yeri geldiğinde Castro’nun purosu da politiktir. Bir şeylerin, kültürün kaybını önlemek de bir politikadır.
AYSUN KAYACI BİLE ’GÖNÜL ADAMIYIM’ DEMİŞ
Entel metaforu değil bu. Niye sorarız gönül adamı var mı yok mu diye? Olsaydı gönül adamı zaten (vahşice öldürülen İtalyan sanatçı) Pippa Bacca olmazdı. Karakterle özdeşleşirsiniz, bazen çatışırsınız, bazen önünüze geçer. O seni geçmişse, gerçekliğini kanıtlamıştır. Popüler olmamasına rağmen, 20 küsur senedir var. Bunun için hayatlarını değiştiriyorlar. Bir okurum doktora yapmış. Bir başkası 20 senedir ben bununla büyüdüm deyip musikiye başlamış. Google’a bir girseniz görürsünüz. Kimler gönül adamı demiyor ki kendisine? Aysun Kayacı bile ’ben gönül adamıyım’ demiş.
MARTI TESTİGüneri İçoğlu yurtdışına giderken yanımda lavaş ekmeği götürüyor. Test amaçlı. Nasıl bir test, anlatıyor: "Götürürsün ekmeği, atarsın martılara. Martı eğer yemiyorsa orası AB ülkesidir. Bu testi her yerde yaptım ben. Oralarda martılar ekmek yemez, simit yemez. Komşu Yunanistan’da bile yemez. Ama Çanakkale’den itibaren memlekete gelmişsindir. Bulgur pilavı, simit, sen ne yersen buranın martısı da onu yer. Bizim güzelliğimizin testi bu."
HEYBELİADALI BİR RUM ÇEVİRDİKapsimi, alternatif kitaplar basan, mütevazı ama prestijli bir yayınevi. Gönül Adamı’nı Yunanistan’da o yayınladı. Seçmelerden oluşan albümün fiyatı 12.54 Euro. Albümü Yunancaya, Zülfü Livaneli’nin kitaplarını da çeviren Frango Karaoğlan çevirmiş. Gönül Adamı hayranı Heybeliadalı bir Rum.