Gomidas’ın müziği platoniktir Haçaturyan’ınsa orgazm

Güncelleme Tarihi:

Gomidas’ın müziği platoniktir Haçaturyan’ınsa orgazm
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2012 00:00

Kütahyalı Gomidas, 19’uncu yüzyıl sonunda Anadolu’yu adım adım gezip halk ezgilerini ilk kayda geçiren müzikologdu. Piyano için çok sayıda beste yapmış, 1915’te tehcir sırasında akıl sağlığını kaybetmişti. Paris’te 20 yıl dünyayla bağı kopuk yaşadıktan sonra 1935’te öldü. Gayaneh suitiyle hafızalara kazınan Aram Haçaturyan ise Prokofiyef ve Şostakoviç’le birlikte Sovyetler Birliği’nin el üstünde tutulan üç bestecisinden biriydi. Piyanist Şahan Arzruni, kemancı Cihat Aşkın’la bu akşam CRR’de verecekleri resitalde bu iki besteciyi buluşturacak. Arzruni “Programdaki bazı eserler ilk kez seslendirilecek“ diyor.

Haberin Devamı

Farklı çağlardan, üsluplardan iki bestecinin eserlerini neden bir araya getirdiniz, ne gibi ortak yönleri var?
- En çok dikkat çeken iki Ermeni bestecinin eserlerini yan yana getirerek karşılaştırma fırsatı sunmayı ve kontrast oluşturmayı hedefledim. Gomidas, Ermeni müziğinin pınarıydı. Haçaturyan ise Ermeni kültürünün müzik elçisi. Her ikisinin müziği de tartışılmaz şekilde birbiriyle ilişkili, onlar olmasa günümüz Ermeni müziği daha farklı bir form alırdı. Haçaturyan, Gomidas’ın pek çok ezgisini özümsemişti, bunları eserlerinde kendi özgün kimliğini katarak kullandı. Kimi zaman Haçaturyan müziğinde Gomidas’ın sesini ayırt etmek zaman alır, çaba ister. Haçaturyan’ın ‘Halk Müziği Tarzında’ adlı eserinin Gomidas’ın Yerangi’sinden kaynaklandığını, her ikisinin eserlerini 40 yıl çaldıktan sonra, geçenlerde fark ettim. Haçaturyan keman konçertosunda Gomidas’ın ‘Gakavig /Keklik’ şarkısını özgün şekilde kullanır. Gomidas’ın müziği nurlu bir ritüel, Haçaturyan’ın sanatıysa duygusal bir seremonidir. Gomidas meditasyon etkisi yaratan yansımalar yaratmayı amaçlar, Haçaturyan hedonistik duyguları müziğe taşır. Gomidas platonik, Haçaturyan orgazmiktir.

Haberin Devamı

GOMİDAS’IN İKİ ESERİ İLK KEZ SESLENDİRİLİYOR   

Siz ABD’de yaşıyorsunuz, Cihat Aşkın ise İstanbul’da. Çalışmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?
- Yaklaşık 10 yıldır tanışıyoruz. Müzikal açıdan aynı yaklaşıma sahibiz. Cihat Aşkın, sıradışı derinliğe sahip bir müzikçi. Müzikal sezgilerimiz aynı. Prova yaparken icrada küçük düzeltmeler yapmamız gerekebiliyor, fakat hiç görüş ayrılığı yaşamıyoruz. Cihat Aşkın’la çalışmak çok kolay.

Konser programında yeni ortaya çıkan, daha önce icra edilmemiş eser var mı?
- Evet, Gomidas’ın Berlin’deki öğrencilik yıllarında bestelediği üç piyano eseri ilk kez seslendirilecek. Üslup olarak olgunluk dönemi eserlerinden çok farklılar. Henüz Batıcı kimliği ortaya çıkmamış. Bunlardan ‘Cenaze Marşı’ sanki bir bando için yazılmış. Fakat unutmamak gerekir ki bu eserler ödev olarak bestelenmiş. Yine de Gomidas’ın Ermeni halk müziğine her zaman yakın olduğunu görüyoruz. Bu ödevlerde bile Ermeni kent şarkılarından alıntılar yapıyor. Cihat Aşkın’ın seslendireceği bazı eserler de ilk kez sahnede yorumlanacak. Gomidas’ın Dumbayev düzenlemelerini yeni buldum. Gerçek ismiyle Garabed Dumbayans, tanınmış bir kemancıydı. Bakü ve Erivan’da ders veriyordu. Popüler ezgilerden, yüksek virtüözite gerektiren düzenlemeler yapmıştı. Haçaturyan’ın keman eserleri Türkiye’de daha önce seslendirilmiş olabilir. Biz konserde sunacağımız Poem’i daha önce Carnegie Hall’da seslendirmiştik. 1927’de, Moskova Konservatuvarı’na girdiği yıl, Ermeni ozanlarının şerefine yazmış. Anılarına bakılırsa, 1926’da Gorki’de tatile gitmişti. Kemancı Avet Gabrielyan’la tanıştı. Ne zaman Gabrielyan provaya başlasa Haçaturyan her işi bırakıp gider, elinde notalarla saatlerce onu dinlerdi. Özellikle ellerini ilgiyle izlediğini yazıyor. Haçaturyan’ın solo keman sonatı kadar, keman piyano sonatı da etkileyicidir, keşfetmeye değer. Zor bir eserdir.

Haberin Devamı

Konseri kim düzenliyor?
- Gomidas’ın tüm piyano eserleri albümünün tanıtımı amacıyla Kalan Müzik düzenliyor. Anadolu Kültür de sponsorlar arasında.

Cihat Aşkın’la yeni projeniz var mı?
- Cihat Aşkın’ın keman-piyano repertuvarından eserleri birlikte kaydetmek isterdim. Ayrıca maceraperest bir repertuvarı kaydetme konusunu da konuştuk. Örneğin Liszt, Schumann, Paderewsky’nin eserlerini içeren bir repertuvar kaydedebiliriz.

HAÇATURYAN KOLLARINI SIVADI DAYAK YEMEKTEN KORKTUM

1972’de Haçaturyan, New York’a gelmişti. O günlerde ilk albümümü kaydediyordum. Eserlerinin yorumumu kayıttan önce dinlemesi için rica ettim. “Pazar sabahı saat 8.00’de evine gelirim” dedi. Telaşa kapıldım. Komşularım rahatsız olabilirdi. Bunu söyleyince “Benim müziğimle uyanacakları için çok şanslılar” cevabını verdi... O sabah evime geldiğinde ilk hayal kırıklığını konsol piyanoyla karşılaştığında yaşadı. Yetenekli bir piyanist olmadığıma karar verdi. Çünkü, yetenekli olsam hükümet tıpkı Sovyetler’deki gibi bana kuyruklu piyano vermiş olurdu... Yine de birlikte tam üç saat eserleri üzerine çalıştık. Sonunda ona ‘Halk Müziği Tarzında’ isimli eserini çaldım. Müthiş bir hayal kırıklığı daha yaşadı... Eseri izah etmeye çalıştı. Söylediklerini anlamadım. Beni kenara itip piyano başına geçti, kendisi çaldı. Yine anlayamadım. Sonunda “Haydi, bir kez daha çal” dedi. Yan gözle bakarken ceketini çıkarttığını, kollarını sıvadığını gördüm. Beni dövmeye hazırlandığını sandım. Ansızın bu iri cüsseli, büyük besteci ayağa kalktı ve dans etmeye başladı. Bir gelin kadar zarifti. Evet, sonunda anlamıştım! Eseri, erkek dansçılar için kahramanlık türküsü gibi yorumluyordum. Oysa genç kızlara yönelik zarafetle yorumlamam gerekiyordu. Sonunda “Evet, anladın şimdi” dedi. Ceketini alıp, kapıyı çekip çıktı, gitti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!