Güncelleme Tarihi:
“5’er Beşer”de Aziz Hoca’yı canlandıran ünlü oyuncu, “Huzurum Kalmadı” dizisinde de Yemlihan rolüne hayat verecek.
Yeni sezonda iki farklı projeyle seyirci karşısına çıkıyorsunuz. “5’er Beşer” ile başlayalım. Nasıl dahil oldunuz bu programa?
- Aslında ben bu sezon dizide rol almak istiyordum. BKM, Aziz Hoca karakterini canlandıracak birini arıyormuş. Tam nikâh öncesinde bana teklif getirdiler. Önce kabul etmedim, çünkü yeni bir format. Çok ısrar ettiler, “Tamam” dedim. Balayından döndüğümün ikinci günü de proje için çalışmaya başladım.
Aziz Hoca, doktor değil mi?
- Evet, beşeri bilimler uzmanı, Yardımcı Doçent Doktor Aziz Güngör Esen... Aziz Hoca, bir başyapıt hazırlamış ve bunu insanlığa armağan ediyor. Kitabındaki konuları da biri profesyonel dört oyuncuyla birlikte uygulamalı olarak sahnede anlatıyor. Biz komedi yapıyoruz ama metinlerden komediyi çıkarırsanız, insan ilişkilerine dair ne kadar doğru tespitler yaptığımızı görürsünüz.
Yeni bir format olduğu için başta reddettiğinizi söylediniz bu projeyi. Alışılmışın dışına çıkmak bir risk, siz bu riski mi almak istemediniz?
- Aslında değişik bir şey yapmak çok hoş. Ama Türk televizyonları hep alışılmışın, tutan işlerin peşinde. BKM ve genç ekibi ise değişik işler deniyor. Bu riski aldım ve aldığım için de çok mutlu oldum. Bu proje sayesinde haftada bir gün sahneye çıkıyoruz ve yüzde 50 doğaçlama yapıyoruz. Burada kurtlarımı da döküyorum. Benim için önemli olan, sahnede seyirciye oynuyor ve o sorumlulukla televizyon programı yapıyor olmak.
YEMLİHAN VE AZİZ’LE BERABER YAŞIYORUZ
Sizce bu tarz programlar, seyircinin ayağını tiyatroya alıştırıyor mu?
- Biz, televizyon aracılığıyla, güzel bir eseri canlı izlemenin nasıl keyifli olduğunu göstermeyi hedefliyoruz. Başardığımızı da düşünüyorum. Bir de üstüne gülümsetiyoruz. İnsanları gülümsetmek benim çok hoşuma gidiyor.
Siz güler yüzlü müsünüzdür?
- Zekice esprilere gülerim ama espri kötüyse beğenmediğimi çok belli ederim. Artık yaş da ilerlediğinden daha yumuşak davranmayı, en azından gülümsemeyi beceriyorum.
Gelelim “Huzurum Kalmadı”ya... Bu dizide de huzurevi işletmecisi Yemlihan’sınız...
- Diziyi, bu isimde bir rol daha oynayamayacağım için kabul ettim. Karakterin ismi Yemlihan! (Gülüyor) Ailesiyle birlikte baba yadigârı huzurevini işletiyor. Huzurevi sakinlerinin azalmasıyla maddi sıkıntıya düşüyor. Daha sonra “Burası aynı zamanda yurt olabilir” diyor ve böylece yaşlılarla gençleri aynı çatı altında buluşturuyor.
Yemlihan ile Aziz çok farklı noktalarda. Anlaşabiliyor musunuz onlarla?
- İki karakter de çok başka adamlar. Üçümüz beraber yaşıyoruz.
BABAM EN GÜZELİNİ YAPMIŞ ZATEN
Sinema filminiz olacak mı yakın zamanda?
- Çok istiyorum ama şu aralar bir proje yok. Zaten filmlerin yoğun olarak çekildiği aylarda da değiliz. Ben, “Benim” diyebileceğim, sahiplenebileceğim, beni zorlayacak bir sinema filmi projesi istiyorum.
Babanız Kemal Sunal’ın eski filmlerinden birini yeniden çekmeyi düşünür müsünüz?
- Hayır, bunu istemem. Çünkü o en güzelini yapmış zaten. Bence başkaları da çevirmesin. Ben o filmlerin, kadrolarının, Kemal Sunal’ın hayranıyım. Daha iyi imkânlarla, daha iyi teknolojilerle de çekseniz, o sıcaklığı yakalayamazsınız. Böyle bir film teklifi de geldi ama yapmak istemiyorum. Bence bu intihar gibi olur.
Peki size teklif edilen o projeyi hayata geçirdiler mi?
- Gerçekten bilmiyorum... Bence yapılmamalı. Bu düşüncem sadece babamla ilgili de değil. Şener Şen’in de daha önce çektiği bir filmin yeni versiyonunda yer almak istemem mesela. Yapılmış bir şeyi neden yapalım ki?
ÇOK DUYGUSALIM
Sizin romantik biri olduğunuzu söylüyorlar, doğru mu?
- Kim diyor? (Gülüyor) Dışarıdan bakınca sert, duvar gibi duruyor olabilirim ama çok duygusalım, onu biliyorum.
BİRBİRİMİZİ KIRMIZI GÖZLERLE KARŞILIYORUZ
Yeni evli biri olarak, bu kadar çok çalışmak yorucu değil mi?
- Yoruluyoruz tabii. Şimdi Gökçe (Bahadır) de bir işte çalışıyor. Geceleri görüşebiliyoruz. Eve önce gelen, geç geleni kırmızı gözlerle karşılıyor. Ama yine de her şey çok keyifli geçiyor.
BÖYLE EVLENMİŞLERDİ (FOTO-GALERİ)