Güncelleme Tarihi:
* İstanbul’a ikinci kez geliyorsunuz. İlk izleniminiz neydi?
- İstanbul muhteşem bir şehir. Bu gelişimde daha fazla gezme şansı buldum, çünkü ilk gelişimde çok yağmurluydu. Bu kez arabaya binip Asya ve Avrupa yakasını, Kapalıçarşı’yı gezdim. Suadiye’deki bir otelde kalıyorum, muhteşem bir ada manzarası var odamın...
* Bu gelişiniz farklı bir sebepleydi... Neden göğüslerinizdeki silikonları çıkarttırmak için Beverly Hills’in meşhur plastik cerrahlarına değil de Türkiye’deki doktorları seçtiniz?
- Sarı sayfalardan silikonlarımı çıkarmasını istediğim birini bulamazdım. Kendimi emanet edeceksem güvendiğim biri olmalıydı. Altı ay önce geldiğimde, aklımda böyle bir operasyon bile yokken Dr. Hasan Fındık’la beni tanıştırdılar. Silikonlarımı yaptırmamın üzerinden 20 yıl geçmişti ve sorun çıkarıyorlardı. Kendisiyle görüştüm, yaptığı ameliyatların sonuçlarını gördüm, güvendim ve operasyonu onun yapmasını istedim.
* Neden silikonlarınızı ilk takan doktorunuza danışmadınız?
- O doktorun taktığı silikon implantlarda marka yokmuş. Zamanla göğsümde kist benzeri oluşumlar meydana geldi. Bunların silikon sızmasından kaynaklandığını söylediler. Yıllar içinde vücudum bu implantlara çok kötü tepkiler verdi. Mamografi çektiriyor, testler yaptırıyordum. Bunları doktorun taktığı kötü implantlar yüzünden ortaya çıktığını anladım.
* Dava da edemezsiniz artık değil mi?
- Edemem. Üzerinden 20 yıl geçti. Yasalara göre zaman aşımı yaşanmış durumda.
O YAŞTA SİLİKON TAKTIRMAK KORKUNÇ BİR FİKİRMİŞ
* Daha o yaşta neden silikon yaptırmaya gerek duymuştunuz ki?
- Gençlikten. 21-22 yaşlarındaydım. Bir arkadaşım yaptırmıştı, halinden memnundu, “onun için iyiyse, benim için de iyidir” deyip ameliyat masasına yattım. Şimdi düşünüyorum da korkunç bir fikirmiş.
* Peki burada neler yaptırdınız? Sadece silikonlar mı çıkarıldı?
- Hayır, karın bölgeme liposuction da yapıldı. Ayrıca göğüslerimdeki implantlar çıkarılıp patalojiye gönderildi. İki haftadır buradayım. Önceki gün üçüncü kontrolümü oldum, ülkeme, kızıma dönmeye hazırım.
* Neden bu işlemler için bu zamana kadar beklediniz?
- Biliyorsunuz çirkin bir boşanma evresi geçirdim (Philip Goglia’la boşanma süreci çok sıkıntılı geçti). Kızımı Kanada’dan Amerika’ya getirmem gerekiyordu. Kızım önceliğim olduğu için diğer her şey boş geldi.
* Öneriyor musunuz peki bu ameliyatları?
- Pek sayılmaz. Çocukluğumdan beri spor yapıyorum. Hiçbir zaman kolay yoldan çözüme ulaşmayı tercih etmedim. Ama hamile kaldığımda bir sorun yaşadım, vücudumda fazla amniyotik sıvı olduğu söylendi. Beni gören doğum koçum bile “Sen kesinlikle daha fazla çocuğa hamilesin” diyordu. Gerçekten karnım kocamandı ve bu da karın bölgemde düzelmesi zor bir hasar bıraktı. Ne zaman kilo alsam bir cep gibi o bölgeye alıyordum. Doktorum oraya sadece minik bir rötuş yapılabileceğini söyledi.
* Şimdi kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
- Muhteşem. Mutluyum, çünkü kendimi daha çok ben gibi hissediyorum. Yıllarca kocaman göğüslerle dolaştım, sırt ağrısı yapıyorlardı. İşin komiği o tarz bir ilgi hiç istemedim, bundan hiç hoşlanmadım. Şu anda 43 yaşındayım ve farklı ilgi alanlarım var ama 20’li yaşlarımda böyle düşünmüyordum tabii, farklı bir ilgi peşindeyim.
BİR ERKEK DEĞİL KIZIMA BABA ARIYORUM
* Peki şimdiki ilgi alanlarınız ne, neler yapıyorsunuz?
- Çocuk kitapları yazıyorum. Sertifikamı aldım, California’da insanları evlendirebiliyorum. Düğün organizasyonu şirketi kurdum bir de... Ben zeki bir kadınım, göğüslerime bakılmasını değil, sesimin duyulmasını, söylediklerimin dinlenmesini istiyorum.
* Kötü bir boşanma süreci geçirdiğinizi söylediniz. Bu durum yeni ilişkilere adım atarken sizi zorluyor mu?
- Sorma! Söz konusu kızım olunca korkusuz bir kadınım ama onun birisine alışıp, ona bağlanmasından ve aynı olayların tekrar yaşanmasından korktuğum için 5-6 yıldır kimseyle dışarı bile çıkmadım. Bunu ona yapmak istemiyorum. Bir de geçtiğimiz dönemlerde teoloji üzerine çok fazla kitap okudum. Evlendirme konusu da bir anlamda ruhlarla, spiritüel dünyayla ilişki kurmak gibi geliyor bana. Bu konularla ilgilenirken erkek arkadaşa kimin ihtiyacı var ki? Diğer yandan India’nın (kızı) iyi bir baba sahibi olmasını engellemek de istemiyorum. O yüzden özellikle bir erkek arkadaş aramıyorum ama kapalı da değilim. İçki içmem, gece barlara gitmem. Birçok arkadaşım “Mutlaka dışarı çıkmalıyız, mutlaka bir erkek bulmalıyız” diyor. Sorun şu ki, bir erkeğe ihtiyacım yok. Ben iyi bir arkadaş, muhteşem bir sevgili, kızım için iyi bir baba arıyorum. Eğer böyle biri varsa, ben buradayım!
* 37 yaşında anne olmuşsunuz. “Daha erken yapabilirdim” diyor musunuz?
- Hayır. Hatta iyi ki daha erken yapmamışım! Ben her şeyin bir nedeni olduğuna inananlardanım. Yaşamak istediğim birçok şeye ulaştıktan sonra kızıma sahip olduğum için mutluyum.
* Hâlâ güzel bir vücuda sahipsiniz ama sormadan geçemeyeceğim: “Sahil Güvenlik”i izleyen erkekler size hayrandı, kadınlar ise kıskanıyorlardı. O günleri özlüyor musunuz?
- Kimse geçmişini unutmak istemez çünkü şu anda olduğu kişinin hikayesinin bir parçasıdır. Kıskanan kadınlar beni üzüyor, onlara “Kendini başka biriyle kıyaslamayı kes” demek istiyorum. Şu anda olduğum kişiyi de 18’inde mayoyla gezen kızla kıyaslamamalıyım.
* Yaşlandıkça daha mı seksi hissediyorsunuz kendinizi?
- Evet. Önceleri sahip olduğum değil de üzerime yapışan bir yakıştırmaydı. Bugün seksi olduğumu düşünüyorum, çünkü vücudumda ve ruhumda bir güzellik hissediyorum.
DİZİ VE DERGİ YÜZÜNDEN ÇOK İYİ İŞLER KAÇIRDIM
* Geçtiğimiz ay yine Playboy’a çıktınız ama bu kez giyiniktiniz?
- Playboy’da çok başarılı yazılar yayınlıyorlar, ben de bunlardan biri için poz verdim. Tekrar dergiye çıkabilmek benim için mutluluk vericiydi.
* Ya o dergiye daha önce verdiğiniz çıplak pozlar?
- O benim için bir işti sadece.
* Nasıl gelmişti o teklif size?
- 18-19 yaşlarımdayken, oda arkadaşım bir playmate’ti. Bir gün fotoğraflarını almak için dergiye gittik, editör bana dönüp “Sen de playmate olmalısın” dedi. 18 yaşındaydım, dizide oynuyordum, hiç aklımda yoktu böyle bir şey... Ama arkadaşlarım “eğlenceli olabilir” deyip beni ikna ettiler. Yine de çekimlerde rahat olmadım. “Sahil Güvenlik” de cankurtaranlar hakkında ciddi bir dizi olarak başlamıştı. İkinci yılında başka bir şeye dönüştü ve ekipten ayrıldım. Buna rağmen dizi ve dergi yakama yapıştı.
* Nasıl yani?
- Dustin Hoffman’ın da yer alacağı bir drama çekilecekti. Seçmelere katıldım, okumaları gayet iyi geçti. Finalde son işimi sordular, “Sahil Güvenlik” deyince de oradan ayrılmam gerektiğini söylediler. Bu durumu birçok kez yaşadım.
* Son olarak, bir sonraki Türkiye ziyaretiniz için neler planlıyorsunuz?
- Yeni bir dövme yaptıracağım. Sırtımda bir dövmem var, Latince olarak “Gerçek seni özgür kılar” yazıyor. Ona kızımın adını ve doğum tarihini ekletmek istiyorum.
KADRODA LALE'NİN DE OLMASINI İSTERDİM
* Cemal Hünal ile bir filmde rol alacağınız doğru mu?
- Evet böyle bir proje var. Cemal Hünal ve Antonio Sabato Jr. ile birlikte çekeceğiz. Belki de Türkiye’de çekeriz, henüz net değil. Hazırlık aşamasındayız. Cemal’in eşi Lale de (Cangal) inanılmaz bir oyuncu, onun da yer almasını isterim aslında ama şu an kadroda yok.
ANNE SEN HİÇ ÇIPLAK POZ VERDİN Mİ
* Kızınız büyüdü, Google’da arama yaptığında sizin eski fotoğraflarınızı görebiliyordur artık. Onunla bu konuları konuştunuz mu hiç?
- Henüz 8 yaşına girmedi. Yaşına göre olgun olsa da ne uygundur ne değil konusunda eğitim verdiğimiz bir dönemdeyiz. İleride bu konuyu konuşacağız ama zamanı değil bence... Bir keresinde bilgisayarda arama yaparken benim bir pozumu görmüş. Çıplak değil ama ona yakın bir kare. “Anne kalçanı görebiliyorum, neden bu pozu verdin?” dedi. O da, mayonun kenarından kalçam görünüyor sadece.
* Ne cevap verdiniz?
- “Annen uzun yıllar hem modeldi hem de oyuncu” dedim. Bu kez “Hiç çıplak poz verdin mi?” diye sordu. Kızıma yalan söyleyemedim, “Verdim” dedim. Yanıtı “İnanamıyorum. Ama neden?” oldu. “Dergi o zaman çok büyüktü, çıplaklık sanatlarının bir parçasıydı, ben de genç yaşlarda doğru olduğunu düşündüm ve yaptım” dedim. “Tekrar yapar mısın?” dediğinde yanıtım netti: “Hayır...” Konuyu kapattı ve bir daha hiç açmadı.