Oluşturulma Tarihi: Eylül 15, 2004 00:00
ULAŞTIRMA Bakanı Bay Binali Yıldırım bizim Kerem’in sünnet düğününde gazetecilerle konuşurken, tren kazaları konusunda yine inciler döktürüyor.Çiğdem Toker’in haberinden izleyelim: ‘O direksiyonu (lokomotifi) ben kullanmıyordum ki kardeşim. Vicdanım rahat. Niye istifa edeyim.’Gazeteciler kendisine TCDD Genel Müdürü’nün istifa edip etmeyeceğini soruyor. Banttan iletiyorum:- Peki Genel Müdür istifa etmeli mi?- Ben onu bilemem arkadaş. Ne bileyim.- Ama atayan sizsiniz.- Adam ederse eyvallah. Etmezse ne diyeyim yani.Vay vay vay! Hangi kafalarla yönetildiğimizi bir kez daha görün, daha iyi anlayın diye yazdım. OLDU BİTTİ MAŞALLAHYazıya Kerem’in sünnetiyle girmiştim. O kim? Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın oğlu. Sünnet oldu. Bin kişi davetliymiş. Siyasetçi takımı, hükümet üyeleri, sosyete, ünlü zenginler, işadamları, müteahhitler, yüksek bürokratlar, kaymak tabaka ve hatta IMF ve Dünya Bankası temsilcileri, hepsi orada.Babacan bir hükümet üyesi. Böyle günlerde makam-mevki sahibi olmak çok önemli. Armağanlar yağar. Özellikle altın!Bir hafta önce sünnet olan Kerem kardeşimiz salona tahterevanla getiriliyor ve kurulan otağın altına oturtuluyor. Önünde bir sandık. Hazine sandığı! Davetli ünlüler, babasının hatırına altın takma ve sandığa altın atma yarışına girişiyor. Konuklar espri yapıyor: ‘Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı’nın hazine sandığına hazine yağıyor.’Tahminlere göre o gece en az 6-7 kilo altın toplanıyor. Küçük Kerem’in geleceği böylece güvence altına alınmış oluyor. ***Ali Babacan, Recep Tayyip Erdoğan yöntemini aynen izliyor. Bu yöntem en iyi ve en akılcı yöntem! Nişanları, düğünleri, sünnetleri vesaireleri, devlette makam-mevki sahibi olunca yapacaksın ki armağan yağsın, köşeyi dön. Türkiye’nin gerçeği bu. Makamdan ve iktidardan düşünce yaparsan hasılatın onda birini bile elde edemezsin... Çünkü çevrendeki yağcılar, balcılar, yalaka güruhu toz olup gitmiştir! Kerem kardeşimizin sünneti hayırlara vesile olsun. Oldu da bitti maşallah, bozdura bozdura harcasın inşallah! MEHMET SAĞLAM ÇOK SAĞLAMHükümet, yeni kurulan Kamu Görevlileri Etik Kurulu başkanlığına Mehmet Sağlam’ı getirdi. Bu kurulun görevi tüm kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, kamu yararını gözetmek ve ahlak ölçüleri içinde kalmalarını sağlamak. Mehmet Sağlam geçmişte Rektör, YÖK Başkanı, Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Hakkındaki iddialar ve yaptıkları aylarca, yıllarca medya tarafından gündeme getirildi. CHP milletvekili Mustafa Özyürek, Başbakan tarafından yanıtlanması istemiyle dün Sağlam’la ilgili bir soru önergesi verdi:‘Daha önceki görevlerinde oğlunu, düşük puan almasına rağmen yüksek puan gerektiren başka bir liseye kaydettirmek, düşük puan alan öğrencilerin puanlarını yükselterek yurtdışına eğitime gönderilmesini sağlamak, Milli Eğitim Bakanı olduğu dönemde sahte memur ataması olayına karışmak, memleketi Kahramanmaraş’ta belediyede çalışıyormuş gibi gösterilen 156 kişiyi sahte belgelerle, başında bulunduğu Bakanlığa tayin ettirmek gibi etik (ahlak) açısından olumsuz iddialarla gündeme gelmiş bir kimsenin bu göreve atanmasını sakıncalı görmüyor musunuz? Etik açıdan tartışmalı bir başkan tarafından yönetilen Kurul’a yapılacak başvuruların inceleme ve araştırmasında yaşanacak sorunlar nasıl çözülecektir? Kurul’un amacına uygun çalışması için Mehmet Sağlam’ın istifasını istemeyi düşünüyor musunuz?’Özyürek şunu da sormalıydı: ‘Bay Sağlam Samsun !9 Mayıs Üniversitesi Rektörü olduğu dönemde, doktor olmadığı, yasal olmadığı halde Tıp Fakültesi döner sermayesinden para almış mıdır? Almışsa, bu nasıl olmuştur?’ Ancak ben ısrarlıyım. Bu zat gibi bir değer o görevde kalmalıdır!.. Çünkü Mehmet Sağlam, çok sağlam!
button