Gıdaklayan patates solungaçlı domates

Genleriyle oynayarak istenilen özelliklerde ürün alma, kamuoyuna sunulduÄŸu gibi bir ‘YeÅŸil Devrim’ mi, yoksa bilimadamlarının oynadığı tehlikeli bir tanrıcılık oyunu mu? Daha iyi bir hasat için patatese tavuk, domatese balık geni koymak açlığa çözüm olabilir mi yoksa FrankeÅŸtayn bitkiler mi yaratılıyor?34 sivil toplum örgütü genetiÄŸi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ organizmalara (GDO - genetically modified organisms) karşı savaÅŸ açtı. Bu tartışmalar doÄŸal beslenme trendinde de bir patlama yarattı. Ãœnlü müdavimleri de bulunan dükkan ve lokantalar gittikçe çoÄŸalıyor. Normalin üç katı fiyata satılan ekolojik ürünler kapışılıyor, sektörün 5 yıl içinde kendini 4’e katlaması bekleniyor.Gen teknolojisindeki geliÅŸmelerin tarıma uygulanmaya baÅŸlaması ‘YeÅŸil Devrim’ olarak adlandırılmış ve açlığa çözüm olarak sunulmuÅŸtu. Ä°nsanoÄŸlu, biyoteknolojinin yeni imkanları sayesinde tarımda istenmeyen tüylerden kurtulacak, olmasını istediÄŸi gibi ürünler yaratacaktı. Öyle de oldu, bu teknolojinin tarıma uygulandığı 1996 yılından bu yana transgenik ürün sayısı çeÅŸitlendi, bu tohumları kullanan çiftliklerin sayısı ve alanı hızla yayıldı.Ancak tıbbi birkaç önemsiz bulgunun haricinde kesin bir zararı henüz kanıtlanamayan genetiÄŸi deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ organizmalara karşı ciddi bir muhalefet de oluÅŸmaya baÅŸladı. Evet, henüz bir zararı ortaya çıkmamıştı ama bu çıkmayacağı anlamına gelmezdi. Bu yeni tüketim alışkanlığının asıl sonuçları yıllar sonra ortaya çıkacak, o zaman da geri dönüş imkansızlaÅŸacaktı. Ãœstelik bu teknolojinin kullanımının doÄŸada geri dönülmez tahribatlar da bırakabileceÄŸi söyleniyordu. Muhalifler genetik olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ ürünlerin ekonomik olmadığını da iddia ettiler ama bu iddia kapitalist gerçeklerle barışmıyor: Ekonomik olmadığı söylenilen yeni tarım biçimi baÅŸta ABD olmak üzere hızla yayılıyor. 1996’da baÅŸlayan ilk GDO’lu üretimden sonra bu tür tarım yapılan arazi geniÅŸliÄŸi 1.7 milyon hektardan 52.6 milyon hektara ulaÅŸtı. En büyük GDO üreticileri ABD, Arjantin, Kanada ve Çin. En çok üretilen ürünler soya, mısır, pamuk ve kanola. Ãœrün sayısının azlığı bahsedilen tehlikenin büyüklüğünü gölgelememeli: Sadece soyadan, kıyması, yağı, sosu, ÅŸekeri, eti derken 900 türev ürün elde ediliyor.Ä°THALATLARI KISITLANIYORBütün dünya, hızla yayılan bu yöntem karşısında ÅŸaşırmış durumda. Avrupa BirliÄŸi ÅŸimdilik iÅŸi özel sözleÅŸmelerle götürüyor. Japonya da bu tür ürünlere ciddi kısıtlamalar getiriyor. ÖrneÄŸin Amerikan Mısır Ãœreticileri BirliÄŸi’nin yaptığı bir tahmine göre, ABD’de mısır üreten çiftçiler geçen beÅŸ yıl içinde AB, Japonya ve diÄŸer alıcıların GDO’lu ithalata getirdikleri kısıtlamalar yüzünden 814 milyon dolarlık bir gelir kaybına uÄŸradı. Türkiye’de ise ÅŸimdilik bu konuda bir düzenleme yok. Hükümetlerin konuyu ağırdan almasına raÄŸmen sivil toplum örgütleri hassas: 34 örgüt ‘GDO’ya Hayır Platformu’ altında birleÅŸti. Maliye Bakanı’nın oÄŸlunun yaptığı mısır ithalatı, toplantıların en hararetli konuları arasında yer alıyor. GeçtiÄŸimiz ay bu konuda bir basın toplantısı düzenlediler. Greenpeace’le birlikte ilk sembolik hedefleri ise, GDO yüklü Global Wind gemisinin Türkiye’ye gelmesini engellemek. Greenpeace Akdeniz Ofisi sorumluları basın toplantısı sırasında bu konuda bir sunum yaptı.ALTERNATÄ°FÄ° DOÄžAL ÃœRÃœNLERTüm dünyada sivil toplum örgütleri tarafından GDO’lara karşı bu ÅŸekilde kampanya baÅŸlatılırken, diÄŸer yandan doÄŸal yollardan yetiÅŸtirilen tarım ürünlerine müthiÅŸ bir raÄŸbet var. Zira, GDO’ya alternatif tek çare doÄŸal beslenme. Mümkün olduÄŸunca doÄŸal koÅŸullarda, suni gübre bile kullanmadan üretilen ekolojik ürünler son zamanların en trend tüketimi. Aralarında ünlü sanatçı, modacı, gazeteci, politikacı, iÅŸadamlarının da bulunduÄŸu birçok insan bu tür ürünler satan maÄŸazalardan alışveriÅŸ yapıyor, bu ürünleri kullanan lokantalara gidiyor. Ve artan talebe uygun olarak bu mekanların sayısı mantar gibi çoÄŸalıyor. Öyle hızlı geliÅŸen bir sektör ki, ekolojik ürünlerin yüksek fiyata taklitleri bile satılıyor. DoÄŸal ürünlerin dünya pazarı ÅŸimdilik 30 milyar dolar civarında. Türkiye, dünyanın 6. büyük organik üreticisi. Yılda 50 milyon dolarlık ekolojik ürün ihraç ediyor. İç pazar hacminin de 3-5 milyon dolar civarında olduÄŸu tahmin ediliyor. GDO’lara karşı dünya kamuoyunda oluÅŸan olumsuz hava, ekolojik tarım imkanları hálá açık olan Türkiye’de çiftçilerin önünde kárlı bir kazanç kapısı da açıyor. Hükümetlerin sivil toplum örgütlerinin projelerine kulak vermesi halinde Türkiye bu iÅŸin turizminden bile pay alabilir.TRANSGENETÄ°K ÃœRÃœN NASIL OLUYOR?GDO, Genetically Modified Organism’in (genetik olarak deÄŸiÅŸtirilmiÅŸ organizma) kısaltması. Ansiklopedik açıklaması, modern biyoteknoloji kullanılarak elde edilmiÅŸ yeni bir genetik materyal kombinasyonuna sahip olan herhangi bir canlı organizma. Olumlu bir bakış açısıyla tarımda istenmeyen tüylerden kurtulma, olumsuz bakış açısıyla ise FrankeÅŸtayn bitkiler yaratma. Amaç bulunduÄŸunuz coÄŸrafyanın iklimine, böceklerine, toplandıktan sonra nemine dayanıklı, uzun ömürlü süper-bitkiler üretmek. Bunun için bitkinin genleriyle kısacası o bitkinin formülüyle oynuyorsunuz. İçine biraz balık geni koyarsanız daha çabuk büyüyor, daha yaÄŸlı oluyor, yok biraz kolera koyarsanız mısır kurtları ürüne bir diÅŸ atsa bile nalları dikiveriyor. Karşı çıkanlar ise ÅŸu soruyu soruyor: Ä°yi de, acaba bunlar, o bitkiyi yiyen insanlar üzerinde ne gibi etkiler yapacak?ALÄ° CABBAR (Sanatçı)Bu iÅŸ bana Pandora’nın kutusunu açmak gibi geliyor Ben bir natürmort sanatçısı degilim. Ama son birkaç yıl içinde genetik mühendisliÄŸin besinleri nasıl deÄŸistirdiÄŸini öğrendikçe ÅŸaÅŸkınlığa düştüm. Meyve resimleri yapmaya bunun üzerine baÅŸladım. Amacım grafik bir yaklaşımla bu deÄŸiÅŸimi anlamaya ve anlatmaya çalışmak. Çalışmalarımın bir kısmını bilgisayar ortamında yaratıyorum. Bazen bir biyokimya ÅŸirketinde çalışan bir genetik mühendisi gibi düşünmeye çalışıyorum. Bazen de bir reklam ajansının kreatif direktörü gibi yarattığım ürünleri nasıl pazarlarım diye çaba sarfediyorum. DoÄŸa’ya bu ÅŸekilde bir müdahaleye karşıyım. Bana ‘Pandora’nın kutusu’nu açmak gibi geliyor. Çünkü bu iÅŸin geri dönüşü yok.Sayfalarımızda yer alan grafiklerin yaratıcısı sanatçı Ali Cabbar, Marmara Ãœniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Grafik Bölümü’nden mezun oldu. Åžu anda Brüksel’de yaşıyor. Türkiye, Avustralya ve Belçika’da kiÅŸisel sergiler açtı, karma sergilere katıldı. Sanatçı hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve diÄŸer eserlerini görmek için www.alicabbar.com adresli web sitesine baÅŸvurabilirsiniz.TÃœRKÄ°YE’DEKÄ° TRANSGENETÄ°K ÇALIÅžMALARISiparişçi firmalarMonsanto Europe S. A.Pioneer Tohumculuk A. Åž.Türk Deltafine Ä°nc.AraÅŸtırma kuruluÅŸlarıÇukurova Tarımsal AraÅŸtırma EnstitüsüAdana Zirai Mücadele AraÅŸtırma EnstitüsüNiÄŸde Patates AraÅŸtırma EnstitüsüAnkara Zirai Mücadele AraÅŸtırma EnstitüsüNazilli Pamuk AraÅŸtırma EnstitüsüBornova Zirai Mücadele AraÅŸtırma EnstitüsüHarran Tarımsal AraÅŸtırma EnstitüsüDiyarbakır Zirai Mücadele EnstitüsüProjeler3 Koçan kurduna ve mısır kurduna dayanıklı transgenetik mısır3 Patates böceÄŸine dayanıklı transgenetik patates3 Herbisite dayanıklı transgenetik pamuk3 YeÅŸil kurda dayanıklı transgenetik pamukTRANSGENETÄ°K TARIMA NEDEN KARÅžI ÇIKILIYOR?3 TANRI’YI OYNUYORLAR: Bu ürünleri elde eden firmalar aynı zamanda ürünlerin patentli sahibi de oluyorlar. Ä°nsanlık tarihinde ilk kez bir canlı türü üzerinde mülkiyet elde ediliyor. Ãœstelik Tanrı gibi doÄŸadaki canlı türleriyle istedikleri gibi oynayıp baÅŸka canlılar yaratıyorlar.3 SAÄžLIK RÄ°SKLERÄ° BELLÄ° DEĞİL: Yapılan deneyler, hastalıklara ve böceklere dayanıklı hale gelmesi için genleriyle oynanan ürünlerin bağışıklık sisteminde bozukluklara neden olduÄŸunu gösteriyor. Patatesleri yiyen farelerde zehirlenme tespit edildi.3 DOÄžAYI ELE GEÇİRÄ°YORLAR: Yeni tür ve çok güçlü FrankeÅŸtayn bitkiler doÄŸal bitkilerle çiftleÅŸiyor ve bir sezonda ekildiÄŸi alanın 4 kilometre uzağına kadar yayılabiliyor.3 EKONOMÄ°K BAÄžIMLILIK YARATIYOR: GDO’lu tohumlar bir kez kullanılabiliyor, çiftçi bu üründen tohumluk ayıramıyor, üretici firmaya bağımlı hale geliyor.PLATFORM NE Ä°STÄ°YOR?Gümrüklerimiz ve labaratuvarlarımız gereken denetimleri yapabilecek düzeye çıkarılsın.Türk Gıda Kodeksi mevzuatında GDO’lar tanımlansın ve yasaklansın.Ekosistemi deÄŸiÅŸtirebilecek ürünler Türkiye’ye sokulmasın.GDO ürettiÄŸi ya da kullandığından şüphelenilen Nestle, Cargill, Novartis, Zeneca, Dupont, Syngenta, Monsanto ve Dow Chemical gibi firmaların ürünleri incelensin.Tüketici etiketlerle aldığı ürünün ne olduÄŸu konusunda bilgilendirilsin.Ä°STENMEYEN GEMÄ° TÃœRKÄ°YE’YE MÄ° GELÄ°YOR?30 bin ton GDO’lu soya yüklü Global Wind gemisi OrtadoÄŸu’ya geliyor. Çevre örgütü Greenpeace, geminin muhtemel rotasının Mısır, Suriye ya da Türkiye olduÄŸunu açıkladı. Global Wind adlı gemi Arjantin’den aldığı yükü Brezilya’ya getirirken 4 Mayıs’ta Greenpeace eylemcileri tarafından durdurulmuÅŸ ve Paranagua limanına sokulmamıştı. Gemi bunun üstüne rotasını Akdeniz’e çevirdi. Örgütün Akdeniz Ofisi’nin toksik maddeler sorumlusu Banu Dökmecibaşı, geminin Türk karasularına girmesi halinde Brezilya’daki gibi kendilerini çıpalara zincirleyip zincirlemeyecekleri sorusu üzerine şöyle diyor: ‘Türkiye’de bu ürünlerin satılmasına karşı bir yasal düzenleme yok. Bu yüzden Greenpeace olarak Türkiye’de GDO’lara hayır platformunun takınacağı tutumu destekleme kararı aldık.’FATÄ°H DÄ°NLER (Tüketici Hakları Merkezi BaÅŸkan Vekili)Türkiye’de hiçbir düzenleme yok, bu ürünlerden bebek maması bile yapılıyorTürkiye, yeterli tarım alanına sahip olmasına raÄŸmen iç talebi karşılamak amacıyla ABD ve Arjantin gibi ülkelerden mısır, soya, pamuk gibi ürünler ithal ediyor. Ä°thal edilen bu ürünlerden baÅŸta bebek maması olmak üzere niÅŸasta ÅŸekeri, glikoz, fruktoz ÅŸurubu ve bunun gibi ürünler üretilerek Türkiye’deki tüketiciye sunuluyor. Transgenetik ürünlerin çevre ve insan saÄŸlığına zararlı olup olmadığı konusunda bugüne kadar tüketiciyi tatmin edici hiçbir açıklama yapılmadı. Bu durum tüketici için risk taşımaktadır. AB ülkeleri ise bu tedirginliÄŸi yaÅŸayanları göz önünde bulundurarak, özellikle ABD’den gelen transgenetik ürünleri sözleÅŸmeli olarak ithal ediyor ve çeÅŸitli önlemler almaya çalışıyor. Türkiye’de de en azından transgenetik müdahale ile üretilen ürünlerin etiketlerinde ‘Transgenetik üründür’ diye bir ibare konmalı diye düşünüyoruz.GDO’LARIN TÃœRKÄ°YE PAZARITürkiye Uluslararası Biyogüvenlik SözleÅŸmesi olan Cartegena Protokolü’nü 24 Mayıs 2000’de imzaladı. Ancak henüz ulusal acil eylem planı yok. BaÅŸbakanlık Dış Ticaret MüsteÅŸarlığı’nın sitesinde GDO’lar ve içerdiÄŸi riskler, deÄŸme çevreci kalemlerden daha hassas vurgulanıyor ama Türk gümrükleri GDO’ları ayırt edebilecek labaratuvarlardan yoksun. Oysa Türkiye, GDO’ların önemli bir pazarı: Ãœlkeye 2003 yılında toplam 1 milyon 818 bin ton mısır girdi, bu miktarın 1 milyon 113 bin tonu ABD, 356 bin tonu ise Arjantin’den alındı (yaklaşık yüzde 80). Soyada da durum farklı deÄŸil, 2003 yılındaki toplam 813 bin tonluk soyanın 382 bin tonu ABD, 336 bin tonu ise Arjantin’den geldi (yaklaşık yüzde 90). Bu ülkelerde transgenetik tarım yapıldığı biliniyor. GDO’YA HAYIR PLATFORMUTEMA, Ziraat Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Tüketici Hakları DerneÄŸi, Greenpeace, YeÅŸiller, Etoder, Biyologlar DerneÄŸi, Gıda Mühendisleri Odası, Kados, Gümüşçevre, BuÄŸday DerneÄŸi, BuÄŸday Dergisi, Fetav, Ä°tsir Ekoloji Kolektifi, Ekolojik Politika Dergisi, DeÄŸirmen ÇiftliÄŸi, 19 Mayıs Ãœni. Ekolojik YaÅŸam Kulübü, Jade ÇiftliÄŸi, Çevre İçin Hekimler DerneÄŸi, BaÅŸmakçı Gül Kooperatifi, Klyan ÇiftliÄŸi, Baçep, Daçe, Akçep, Marçep, Bakçep, Dokçep, Veteriner Gıda Hijyenistleri DerneÄŸi, Veteriner Dayanışma DerneÄŸi, Toplumsal Ekoloji Grubu, Küçük Çiftlik SendikalaÅŸma Ä°nisiyatifi, Türçek, Ä°stanbul Sosyal ForumuKiminin kendi bostanı var kimi özel dükkanlardan alıyorEN GÖZDE DOÄžAL ÃœRÃœNLEREsmer pirinç (kilosu 7 milyon), mercimek (kilosu 3 milyon 500), bulgur (kilosu 3 milyon 500), soya kıyması (250 gramı 2 milyon 750), kuru kayısı (250 gr 4 milyon 500), fındık (250 gr 7 milyon), mevsimine göre narenciye, domates, salatalık, biber, fasulye ve patlıcan, organik incir (250 gr 3 milyon), pekmez (500 gr 6 milyon), bitki çayları (30-150 gr 3-6 milyon), ceviz yağı (250 ml 13 milyon)DOÄžAL ÃœRÃœN ETÄ°KETÄ°NDE NELER BULUNMALI?Sertifikalı ‘Organik Ãœrün’ yazısıSertifikayı veren firmanın ismiTarım Bakanlığı’na ait küçük yeÅŸil bir ‘Organik Tarım’ stiker’ıSertifika numarasıDOÄžAL BESLENME MERAKLISI ÃœNLÃœLERDoÄŸal beslenme konusunda titiz oldukları bilinen ve mümkün olduÄŸunca doÄŸal ürünler tüketen ünlüler de gün geçtikçe artıyor. En bilinenler, müzisyen YaÅŸar, Demet SağıroÄŸlu, Ali PoyrazoÄŸlu, fotoÄŸrafçı Nihat Odabaşı, Kezban Hatemi, Hilmi Yavuz, Altan Erkekli, Türkan Åžoray (arı sütü meraklısı), Hüsamettin Cindoruk (prostatından dolayı bitkisel çay ve organik kayısı meraklısı), Derya Tuna, Cem Davran, Metin Uca, Okan Bayülgen.AYLÄ°N-MUSTAFA SARIGÃœL (ÅžiÅŸli Bld. BÅŸk.)Almanya’da ayurverda çiftliÄŸine bile gittikDoÄŸal beslenme merakı bizde 5-6 yıl önce baÅŸladı. Hatta bu iÅŸi o kadar ciddiye aldık ki üç yıl önce Almanya’da bir ayurveda çiftliÄŸine gidip bir hafta boyunca toksinlerden arındık. Mutfağımıza mümkün mertebe doÄŸal olmayan hiçbir ÅŸey sokmamaya çalışıyoruz. En raÄŸbet ettiÄŸimiz ürünler katıksız reçel, soya kıyması ve doÄŸal sıvı yaÄŸlar.BAHAR KORÇAN (Modacı)Ä°dealtepe’de bostanım var oradan besleniyorumBen köktendoÄŸalcıyım çünkü kendi sebzelerini kendi bahçesinde yetiÅŸtiren bir ailenin kızıyım. Bu bilinç büyüdükçe de böyle kaldı bende. Mesela Ä°dealtepe’de kendime bir bostan buldum, domates, kabak, patlıcan vs. oradan alıyorum. Åžimdi bu doÄŸal ürün maÄŸazaları çıktı, ürün geldiÄŸinde haber verirler, otlardan peynire, yumurtaya kadar gidip oradan alırım. Onu da bulamasam kargo parasını verip Olimpos’tan paketle getirtiyorum.CEMÄ°L Ä°PEKÇİ (Modacı)Eskiden 18’lik kızda selülit olmazdıGençlerle çalıştığım için söylüyorum, 18’lik kızlarda eskiden selülit olmazdı. Bütün bunlar bu doÄŸal olmayan beslenmeden diye düşünüyorum. Ama tamamen doÄŸal beslenmek için de insanın tarlası olması lazım. Bodrum’da ve Beykoz’da buldukça minik tezgahlardan alışveriÅŸ yapıyorum. 35 yıldır günde bir parmak soÄŸuk sıkma zeytinyağı içerim. 17 yaşıma kadar ilaç bile kullanmadım.BUGÃœN FESTÄ°VALÄ° VARDoÄŸal ürün meraklıları için bir de festival düzenleniyor. Naturel Beden Zihin ve Ruh SaÄŸlığı adlı festival, bugün Parkorman’da gerçekleÅŸtirilecek. Müzik, dans, yoga, tai chi, aikido, beden perküsyonu gibi gösteri ve etkinliklerin yer alacağı organizasyonda gıda, takı, doÄŸaltaÅŸ, kitap, temizlik malzemeleri, geleneksel ürünler, giysi ve kozmetikler de sergilenip satışa sunulacak. 12.00-21.00 saatleri arasında izlenebilecek festival ayrıca seyahat, spor, eÄŸitim, hobi, saÄŸlık merkezleri, ekolojik kuruluÅŸlar vb. hakkında bilgi edinme olanağı da saÄŸlayacak. Bilgi için: (212) 219 7545 info@festivaistanbul.com NEREDEN ALMALI, NEREDE YEMELÄ°?Ekolojik yaÅŸam dergisi BuÄŸday baÅŸta olmak üzere doÄŸal yaÅŸam çevrelerince önerilen maÄŸaza ve lokantalar:CITY FARM4 yılda 7 ÅŸube, 70 satış noktasıİstanbul’da 2000 yılında kurulan ilk maÄŸazasının ardından Bodrum ve Ankara ile birlikte 7 ÅŸubeye ulaÅŸtı. 70 yerde satış birimleri var. MaÄŸazalarında 32’si ithal olmak üzere 1300 barkodlu ürün satılıyor. Åžimdilik ürün fiyatları normalin 1 buçuk ile 3 katı arasında deÄŸiÅŸiyor ama yöneticileri zamanla sürüm arttıkça bu fiyatların düşeceÄŸini tahmin ediyor.Ä°STANBULAmbar: Ä°stiklal Caddesi Kallavi Sokak No:12 BeyoÄŸlu (212) 292 92 72Cityfarm: Valide Sultan Caddesi No:48 Anadolu Hisarı. BeÅŸ ÅŸubesi var. (216) 465 57 28Kırkambar: Köyiçi Caddesi Kazan Sokak Gürün Pasajı No: 23 BeÅŸiktaÅŸ (212) 236 04 23Ecolife: Åžakayık Sokak Ceylan Apt. TeÅŸvikiye. BeÅŸ ÅŸubesi var (212) 231 51 10AÅŸÅŸk Cafe: KuruçeÅŸme Makro arkası (212) 265 47 34Zencefil: Kurabiye Sokak No:3 BeyoÄŸlu (212) 243 82 34DoÄŸaya Dönüş: Fırın Sokak No:104-10 TeÅŸvikiye (212) 260 17 61Kafe Kino: Asmalı Mescit Sofyalı Sokak No:4 BeyoÄŸlu (212) 245 00 10ANKARAAggroland-Zencefil: Mesaplaza No:31 Çayyolu (312) 240 33 35Ispanak: ReÅŸit Galip Caddesi Ä°lkadım Sokak No:14 GOP (312) 447 06 60Athelas Mucizeler: 8. cadde Arcadium 2. Kat No: 211 (312) 240 40 23Türkpetrol: EskiÅŸehir yolu 5. km No: 122 Söğütözü (312) 286 95 00Giresun Fındıkevi: 7. Cadde 25. Sokak No:7 Bahçelievler (312) 215 60 60Ayurveda Köyevi: Ayten Sokak No:18-8 Mubesevler TandoÄŸan (312) 213 06 52Ä°ZMÄ°RCafe Agrilia: KemalpaÅŸa Caddesi No:75 Alaçatı (232) 716 85 94Vejeteryan: Åžehit Nevresbey Bulvarı 9-A Büyük Efes Oteli (232) 464 11 03ANTALYARasayana: Bahçelievler Mahallesi Pamir Caddesi 54-1 (242) 247 25 27 BODRUMAktar: Türkkuyusu Caddesi No:16 (252) 313 24 02Â