Sadi ÖZDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2008 00:00
1960’larda Komünist Rusya’ya Kars’tan canlı hayvan ihracatı yapan Suca Bulutoğlu’nun torunları, Barbaros ile Levent’in İstanbul’da kurdukları iki şirket, 200 milyon YTL ciroya ulaştı.
İTO’nun en genç meclis üyesi olarak dedesi ve babasından kalan ’Oda faaliyetleri’ geleneğini de sürdüren Barbaros Bulutoğlu, İzmir’de bir baharat fabrikası da satın alıp ihracata başladı.
KARSLI Suca Bulutoğlu’nun torunları Barbaros ve Levent, 1960’larda Kars’ın en büyük tüccarlarından biri olarak Komünist Rusya’ya canlı hayvan ihracatı yapan dedelerinin yolundan gidiyor. Barbaros’un İstanbul’da kurdukları Bulutoğlu Gıda ve Lojistik Hizmetler A.Ş., gıda sanaycilerinin en büyük gıda ara ürün tedarikçilerinden biri oldu ve 100 milyon dolar ciroyu devirdi. Barbaros Bulutoğlu, son olarak İzmir’de bir baharat fabrikasını satın aldı ve bu yıl 20 milyon dolarlık ihracat hedefi koydu. Levent Bulutoğlu’nun satın alarak başına geçtiği Yiğit
Yemek Üretim ve Servis Hizmetleri A.Ş. ise Yemekçi markasıyla faaliyet gösterdiği sektörde 80 milyon YTL ciroya ulaşarak, en büyük yerli yemek sanayicisi olmayı başardı.
ODA BAŞKANIYDI: Barbaros ile Levent’in babası Atalay Bulutoğlu, babasının Kars’taki ticaret günlerini ve ikinci kuşak olarak ticareti İstanbul’a taşımalarının öyküsünü şöyle anlatıyor: "1948 Kars doğumluyum. Babam Kars’tan Rusya’ya Ermenistan üzerinden canlı hayvan ihracatı yapan büyük bir tüccardı. O yıllarda (1960’lar) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin et, ot, saman, kömür gibi ihtiyaçlarını da karşılardı. Aynı zamanda da Kars Ticaret ve Sanayi Odası’nda uzun yıllar başkanlık yaptı. 1970’ler başladığında anarşinin çok artması, Kars dışında büyüme ihtiyacımız gibi nedenlerle İstanbul’a göç kararı aldık."
İSTANBUL’DA BABA MESLEĞİ: Atalay Bulutoğlu, 1972’de Kars’tan İstanbul’a gelerek yerleştiklerini ve babasının önce arsa ticareti yaptığını belirtiyor. Atalay Bulutoğlu, şöyle konuşuyor: "Rahmetli Vehbi
Koç, Kars’a geldiğinde hep bizde kalırdı ve babam kendisini gezdirirdi. O nedenle önce Vehbi Bey’e gidip destek istemeyi de düşündüm. Ancak babam ’ayıp olur’ diye buna karşı çıktı. Ben de bir ’yazıhane’ açıp babamın Kars’ta yaptığı gibi ordunun tedarik ihalelerine girme kararı aldım. İlk olarak hindi eti ve zeytinyağı ihalesi aldım. Sonra kömür ihalelerine de girdim. Yüklüce kömür tedarik ihalesi alınca Trakya’da kömür ocakları da aldım. Babamın eski işlerinde öğrendiklerimle ikinci kuşak olarak tekrar büyümeye başladık ve ailece yürüdük."
ÜÇÜNCÜ KUŞAK BAĞIMSIZ: 1993 yılında babası Suca Bulutoğlu’nun vefat ettiğini söyleyen Atalay Bulutoğlu, 2000 yılında kardeşlerine, "Gelin çocukları rahat bırakalım, onlara şirketler kuralım ve hepsi kendi yolunu çizsin. Böylece biz de daha sonra sıkıntı yaşamayalım" dediğini söylüyor. Bulutoğlu, şöyle devam ediyor: "Barbaros’u 17 yaşında ABD’ye göndermiştim ’hem çalışıp hem okuyacaksın’ demiştim. O da bunu başardı ve 2000 yılında döndü. Ona Bulutoğlu Gıda’yı kurdum. Levent’e de zor durumda bir şirket olan Yiğit Yemek’i satın aldım ve ikisini bu şirketlerin başına koydum. İkisi de başarılı oldular, işlerini çok büyüttüler."
Cargill’in Türkiye’deki büyük dağıtıcılarındanABD’de işletme ve pazarlama okuyan Barbaros Bulutoğlu, Türkiye’ye döndükten sonra babasının kurduğu Bulutoğu Ticaret’in başına geçtiğini söylüyor ve şöyle konuşuyor: "ABD’de okurken, aynı zamanda da çalışıyordum. Orada Cargill’in üst düzey yöneticilerine araba kiralıyordum. Türkiye’ye gelince de gıda sanayicilerinin tedarikçisi olmaya karar verdim ve Cargill Türkiye’nin ürünlerini pazarlamaya başladım. Zamanla Cargill’in Türkiye’de ürettiği ya da ithal edip sattığı tüm ürünlerin distribütörlerinden biri oldum. İlk başta beni denediler. Ben de hem kendi pazarlamacı yeteneğimle hem de babamın Anadolu’daki itibarından yararlanarak başarılı bir pazarlama sınavı verdim. Şu anda Cargill’in Türkiye’deki en büyük dağıtıcılarından birisiyiz. Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar yayıldık. Büyük gıda sanayicilerinin tedarikçisiyiz. Geçen yıl da ihracatla tanıştım. İzmir’den 6 milyon dolarlık bir ihracat yaptım. Yakın zamanda da Özsoy’un baharat fabrikasını satın aldım ve bu yıl için İzmir’den 20 milyon dolar ihracat hedefim var."