Gezi mağduru

    �

Son olarak “Sakarya Fır at” dizisinde rol almıştınız. Yaz sezonu için projeleriniz var mı?   �

- Bir tane film projesi var, henüz netleşmedi. Birkaç tane de dizi görüşmesi var ama benim şu ana kadar içime sinen bir şey olmadı. Yönetmenliğini yapacağım reklam filmi vardı bir de, şimdi bana çektirmek istemiyorlar.   ;
  �
Neden?    �

- “Başka bir ideolojiye sahip olduğunuz için size yaptırmak istemiyoruz” dediler. Üç reklam filmini Mustafa Altıoklar çekecekti, dokuzunu da ben. İkimizle de çalışmak istemiyorlar şimdi. “Siyasi görüşlerimiz uyuşmadığı için size çektirmek istemiyoruz” dendi. İşte böyle baskılar yapılıyor.

Gezi Parkı eylemine destek veren oyunculara fişleme yapılacağı iddia edilmişti...

- Kesin bir şey yok ama maalesef herkese bir şekilde bir şeyler yapılabilir. Çünkü özgür fikirleri olan kişilere tahammül yok.

GEZİ PARKI OLAYLARININ 80 ÖNCESİYLE ALAKASI YOK

Sektörde ne gibi baskılar hissediyorsunuz?

- Mesela diziler hakkında, hiç ilgisi olmayan kişiler yorum yapıyor. Kaldı ki, diziler başlarken “Bunlar hayal ürünüdür” diye yazıyor. Bir toplumun izlediği diziyle geçmişini yanlış tanıyacağı düşünülüyorsa, bu toplumu geri bırakma isteğinden kaynaklanır. Meclis’te neden “dizilerde mağdur kadınların olduğuna dair” bir kurul kurulmuş misal?

Neden?

- Çünkü kadınlar sokaklarda mağdur. Bedenlerine, cinsel hayatlarına karışıyorlar. Ben o eylemde kendi mesleğim adına bulundum; özgürce sanat yapmak istiyorum.

Eylemi 80 öncesine benzetenler oldu, sizce benzer yanları var mı?

- Hiç alakası yok. 80 öncesinde belli ideolojiler, belli gruplar, örgütler vardı. Bu olaylar ise tamamen 23 tane çocuğun Twitter’dan “Buradaki ağaçları kesiyorlar” demesi üzerine sağduyulu insanların oraya gitmesiyle alakalı.

Orada ağaç ve doğa için, özgürlükleri için direnen insanların yanı sıra eylemi kötüye kullanmak isteyenlerin de olduğu iddia edildi. Sizin gözleminiz var mı bunlara dair?

- Evet, bu durumu kullanmak isteyen, başka yerlere çekmek isteyen marjinal gruplar oldu. Ama bunun çığırından çıkmasına da izin verildi.

Olayların bu denli büyümesi engellenebilir miydi yani?

- Özür dilenebilirdi. Özür dilenmesi beklediğim bir şey değildi ama yapılması gereken bir şeydi. “Bir daha değerlendireceğiz” denseydi, ne bu ülkenin polisine, ne kamu malına ne de oradaki gencecik insanlara zarar gelirdi. Annelerin gözyaşları akmazdı.

BİREYSEL BİR SANAT YAPIYOR OLSAYDIM BURALARDA DURMAZDIM

Sanatçılar genelde siyasi düşüncelerini açıklamakta tereddüt eder. Siz oraya giderken tereddüt yaşadınız mı?

- Bunları göze alarak gittik biraz da. Çünkü biz artık işimizi yapamaz hale geldik. Bugün Hürrem’in göğüs dekoltesi kapatılıyor. Bunu isteyen dizi yönetmeni mi, yapımcı mı sizce? Herkesin kendi işini yapması lazım. Ama ben bugün işimi yapamaz, söyleyeceğimi söyleyemez hale geldim. “Behzat Ç.”ye yapmadıklarını bırakmadılar...

Bundan sonra neler olur sizce? Şimdi de duran insanlar çıktı ortaya...

- İnsanlar artık cesaretlendi, bundan sonra da tepkilerini göstereceklerdir.

Siz bundan sonra sanatınızı daha özgür yapabileceğinize inanıyor musunuz?

- Hayır, inanmıyorum. Benim doğru bildiğim şeyleri söylemem gerekiyor. Artık cezası da olursa çekeceğiz.

Umutsuzluğa kapılıyor musunuz?

- Yok. Yeni nesil çok bilgili, tüm dünyayı takip ediyorlar.

İnsan bazen “Çekip gideceğim buralardan” diyebiliyor. Sizin böyle düşünceleriniz oldu mu?

- Bireysel bir sanat yapıyor olsaydım durmazdım buralarda. Ülkemi çok seviyorum. Ama sanatımı bu kadar baskı altına yapmak istemezdim tabii.

İMAM, RUM KIZA AŞIK OLURSA

Reklam filmlerinin yanı sıra dizilerde de yönetmenlik yaptınız. Bir sinema filmi çekmeyi düşünmüyor musunuz?

- Düşünüyorum, hatta “İmam Bayıldı” diye bir proje var şimdi. Yapımcısı İrfan Tözüm. Mustafa Altıoklar yazdı. Ekim gibi çekmeyi düşünüyoruz.

Konusu nedir filmin?

- Hikâye Lefkoşa’da geçiyor. Bir imam Rum bir kıza aşık oluyor ve sonunda kilisede evleniyorlar. Ben yönetmenliğini yapacağım.

Küçük de olsa bir rolünüz olmayacak mı?

- Belki küçük bir rol olabilir. Ama ikisi bir arada çok zor oluyor, daha önce dizide başıma geldi.

Hangisini daha çok seviyorsunuz?

- İkisini de seviyorum, ayıramam.

MURAT DALKILIÇ İMAM OLACAKTI

“İmam Bayıldı” adlı film projenizden bahsettiniz. Filmde kimler rol alacak?

- Henüz belli değil. Ama bu yaz çekebilseydik imamı Murat Dalkılıç oynayacaktı. Hasan Kaçan da filmde yer almak istiyor.

Rum kızı kim oynayacak?

- Ben Rum bir oyuncuya oynatmak istiyorum. Yunanistan’da seçmeler ayarlayıp, oradan birini buluruz belki.