Güncelleme Tarihi:
Şimdi 20 yaşında olup müzik camiasına yeni girseniz, nasıl bir şarkıcı olurdunuz?
- Gezici!
Biraz açar mısınız?
- Gezi Parkı için rock, rap türünde şarkılar söyleyen gençler gibi olurdum.
Yine yasaklarla karşılaşır mıydınız?
- İlla ki.
Konu açılmışken Gezi Parkı olaylarına siz de katıldınız mı?
- Belçika’da konserim vardı. Olayları CNN International’dan izledim. Burada olsam tabii giderdim. Devrimci Bacı gitmez mi?
Peki yaşananları nasıl okudunuz?
- Müthiş bir heyecandı. Bir kırılma noktası oldu. Önceden gençleri internet çocuğu diye küçümsüyorduk. Ama öyle olmadıklarını gördük. AVM’ler, yeşilin yok edilmesi, içki meselesindeki kısıtlama ve kürtaj… Yaşananları 10 sene boyunca biriktirip nihayet uyandılar. Aslında hükümetin bazı müdahaleleri doğru da olabilir ama anlatım biçimi çok yanlış. Bırakın parklarda insanlar yeşille mutlu olsun. Bu inatlaşma niye. Bugün bu yasak, yarın o yasak. “Kadının başı zorunlu olarak örtülecek” denirse ne yapacaksın?
Ne yaparsınız?
- Başımı kapatmaktansa Türkiye’den giderim.
Gelecek sizi korkutuyor mu?
- Korkutuyor tabii. İran ve Suudi Arabistan’da şeriat polisi denen bir şey var. Bunların Türkiye’de olmayacağını kim temin edebilir. Gidiş o gidiş. Ben 1400 yıl önceki kanunlarla idare edilmek istemiyorum.
Peki nereye gidiyoruz?
- Yandık!
Nasıl yandık?
- Bu şekilde giderse ve seçimleri yine Ak Parti alırsa size bir şarkıyla cevap vereceğim: “Giderim Van’a doğru, yolum İran’a doğru.”
Mısır ve Suriye’de yaşananlara yorumunuz ne?
- Burada 5 kişi öldü, 12 kişi kör oldu, 8 bin kişi yaralandı. Bizim iktidar Mısır’da öldürülenlerin peşinde. Zaten Müslüman ülkelerde bir ikilem var. Ya şeriatçı ya laik olacaksın. Mısır’da ordu darbe yaptı ve şeriatı istemedi. Recep Tayyip Erdoğan’ın başına gelebilecek olan şey, Mursi’nin başına geldi.
Yani Başbakan aynı riskle karşı karşıya mı demek istiyorsunuz?
- Yok, bu saatten sonra olmaz. Bazı komutanlar darbelerin ülkeleri çok geri götüreceğine inandığı için darbe yaptırmadı. Mesuliyetli davrandı. Peki ne oldu? Hepsi içeri atıldı. Yazık günah. Darbeciler değil, yapamayanlar yargılandı. 12 Eylül’ün faturası da iki yaşlı paşaya kesildi.
POPÇULARIN RANT MESELESİ VAR
Bir de sizin dönemde şarkıcılar daha cesurdu sanırım. Bu sefer pop şarkıcıları sizce daha geri planda kalmadılar mı?
- Onlar bulaşmazlar. Popçularda hem öyle bir ruh hem de cesaret yok. Ayrıca bir rant meselesi var. Popçular ses çıkarırlarsa, Ak Parti onları konserlerine çağırmaz diye düşünüyorlar.
İlk kez Mor ve Ötesi, Göksel gibi genç isimlerle sahneye çıkacaksınız. Sizde bir yenilik olacak mı?
- 28 Eylül’de düzenlenecek ‘ParkFest’ için rock ağırlıklı bir repertuvar hazırlıyorum. Gençler ‘Gesi Bağları’nı değiştirip ‘Gezi Bağları’ yapmış. Festivalde ben de şarkının ikinci bölümünü ‘Gezi Bağları’ olarak söyleyebilirim.
Bu sene müzikte 40’ıncı yılınız. Hiç “Adaletin bu mu dünya” dediğiniz oldu mu?
- Çok oldu. TRT’de 20 yıl yasaklıydım. Sanatçı arkadaşlarım televizyonda neredeyse her gün görünüyorlardı. Ne büyük haksızlık. Tek sebep solcu olmamdı. Ama yıkılmadım ayaktayım. Beni yok edemediler. Şunu anladım; eğer çok güçlüyseniz, nasıl bir sansür uygularlarsa uygulasınlar sizi alt edemiyorlar. Üstelik şimdi Türkiye Cumhuriyeti devleti ve bütün engellemelere rağmen beni dünya tanıyor.
Diğer ülkeler değerinizi bizden çok mu anladı?
- Öyle sayılır. Türkiye’de solcu olduğunuz için yıpranıyorsunuz.
Time dergisi de sizi “Dünya Müziğinde Yaşayan Efsane ve Tarihi Kadın Şarkıcılar” listesinde 81 efsane kadından biri olarak göstermiş. Sizi nasıl keşfetmişler?
- Onu ben de anlamadım. Bir Safiye Ayla, bir de beni listeye koymuşlar. Bir anket sonucu ortaya çıkmış herhalde.
Şarkılarınız yüzünden bir dönem hapse girmek canınızı acıttı mı?
- O dönemde çok acıtmıştı. Ama şimdi yaşanması gereken tecrübeler olarak görüyorum. O süreç bana insan olmayı ve dayanışmayı öğretti. Madalyonun öteki yüzünü görmek de önemliydi. “12 Eylül’de işkence yok” diyorlardı ama işkence yapanlar yanımdan geçirildi.
Siz işkence gördünüz mü?
- Hayır bana yapmadılar. Çünkü “Bu şarkılar senin mi?” dediler. “Evet” dedim. Yallah içeri.
Solcu arkadaşlarınız size destek oldu mu?
- Bak mesela Zeki Müren her hapisten çıktığımda sabah saat kaç olursa olsun arardı. Ama çok yakın solcu arkadaşlarım aramadı.
Arkadaşlarınızdan görüşünü değiştiren çok oldu mu?
- O zamanlar değil ama şimdi çoğu Ak Partili oldu.
Peki sol parti iktidar olsa. O isyan ne olacak?
- Onlar da hata yapacak, onlara da isyanım olacak. Biz ezeli ve ebedi muhalifiz.
Biraz da özel hayatınızı konuşalım. Çocuk sahibi olmayı düşünmediniz mi?
- Çocuk özlemim arada oluyor ama çocuğumun babası olacak birini kendime layık görmedim. Beni beğenenleri ben beğenmedim. Benim beğendiklerim beni beğenmedi. Yıllar önce sperm bankasından çocuk yapmayı düşündüm. Erkek kardeşim İngiltere’de bir bilim adamının spermlerini buldu. 12 bin pound istediler. Çok pahalı geldi. Şimdi evde dokuz kedimle yaşıyorum. 42 yıldır birlikte olduğum biri var. Birlikte yaşıyoruz ama yaşamaz olaydık. Bunlar anlatması zor şeyler.
Deniz Gezmiş’le nişanlı sanıldık
Deniz Gezmiş’le adım anıldı ama doğru değildi. 1971’de ‘Mapushanelere Güneş Doğmuyor’ diye bir şarkı söyledim. O sırada Deniz Gezmiş’ler hapisteydi. Benim sesimi duydular. Sonra ben o şarkıyı ona söylüyorum gibi algılandı. Nişanlı olduğumuz bile sanıldı. Ama hiç tanışmadık bile.