Gerçi evliliğimde pek işe yaramadı ama spor fedakârlığı öğretti, özel hayatta bile faydalı
Güncelleme Tarihi:
Nuran ÇAKMAKÇI
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2009 00:00
Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, sessiz sedasız başta kendi memleketi Kırıkkale olmak üzere Doğu ve Güneydoğu’da birçok eğitim ve spor tesisi yapıyor. Babası ve annesi adına birer ilköğretim okulu, kızı adına bir anaokulu, babaannesi adına da lise yaptırdı.
Spor konusundaki tutkusundan dolayı Doğu ve Güneydoğu’da arka arkaya spor salonları açıyor, sinema salonlarına film desteği sağlıyor. 10 yıldır Kırıkkale’deki çocukları sünnet ettiriyor, onlara 23 Nisan’da 2 günlük İstanbul turu yaptırıyor. Saran Anadolu Engelli Basketbol Takımı’nı ikinci lige, ardından birinci lige, sonunda da süper lige taşıdı. Hayatında her şeyin sporla başladığını, bütün bunları spordan öğrendikleriyle yaptığını söylüyor. Spor yapmayanı, sigara içeni işe almıyor.
ABD’DE OKURKEN İLK İŞİMİ SPOR SAYESİNDE ALDIM
1987 yılı. ABD’deki Kentucky Üniversitesi’nde makine mühendisliği master’ı yaparken iş arıyorum. Kravat takıp görüşmelere gidiyorum. Bana nazik davranıyorlar ama sonra aramıyorlar. Derslerim de çok parlak değil. Çok istediğim bir iş karşıma çıktı. Arkansas’ta bir teknik destek mühendisiliği işi. Çok cazip. Sürekli oradan oraya uçuyorsun. Şirketin yöneticisiyle konuştum. Ama beni tutmadı. O zaman şu sözlerle işi aldım: “Ben her sabah 05.15-07.30 arası antrenman yapıyorum. -7 derecede bile aksatmıyorum. 08.00’de derse giriyorum. 15.00’te antrenmanıma gidiyorum, iki saat daha çalışıyorum. Sonra da ailemden para almadığım için havuzda cankurtaranlık ve matematik hocalığı yapıyorum. Saat 24.00’te uyuyorum ve yine sabah erkenden kalkıp spor yapıyorum. Bütün üniversite hayatım boyunca bunları yaptım ve kimseye de beş kuruş yük olmadım. Bunları yaparken de kolay bir şey okumuyorum, mühendislik eğitimi alıyorum. Diplomamı aldım, üstüne master yaptım. Bende bu azim varken, sizin yerinizde olsam beni işe alırım.”
İŞE ALIRKEN SİGARA İÇMEYENİ, SPOR YAPANI SEÇİYORUM
Saatte 100 dolar kazanırken Türkiye’ye döndüm, ayda 200 dolarlık işi kabul ettim. Amerika’da üniversiteye girerken de, işe alırken de çocukların sırf notlarına bakmıyorlar. Çevresine ne kadar duyarlı diye bakıyorlar. Ben de işe alırken çevresine ne yapmış diye bakıyorum. Holdingde insan kaynaklarına brifing verdim. İşe alacaklarımdan şunları bekliyorum: Doymuş insan almayın; burayı son işi gibi görenlerden uzak durun; mümkünse zengin çocuklarını almayın; lisan bilen, azimli ve spor yapanı, sigara içmeyeni tercih edin.
YURT YAPTIRMAK İÇİN GİTMİŞTİM, SPOR SALONU YAPTIRDIM
Çocuklara hep şunu söylüyorum: “Spor sadece iş hayatında değil, özel hayatta, hatta evliliğinizde bile faydası olacak.” Gerçi benim evliliğimde pek işe yaramadı. Yarım yamalak değil, ciddi spor yapan insan öncelikle disiplinli, azimli oluyor, fedakarlık yapmayı öğreniyor, takımdaş oluyor. Ben burada holding yönetiyorum. İlkokul mezunu da, en üst düzeyde uzmanlar da var. Hepsini idare edebilmek için spordan yararlanıyorum. Spordan takımdaşlığı, beraber gidip kazanıp, kaybetmeyi öğrendim. Sporun yararlarını bildiğim için Doğubeyazıt’a yurt yapmaya gittim, kararım değişti, spor salonu yaptırdım.
KIRIKKALE’DE SÜNNETSİZ ÇOCUK BULAMADIK
Para kazanmaya başladıktan sonra babamın memleketine ne yapabilirim diye düşündüm ve işe sporla başladım. Keskin Spor’u ele aldık. Onları amatör takımdan aldık, 3’ncü lige çıkardık. Birkaç tesis yaptırdık. Çocukları sünnet ettiriyoruz. Bu yıl bu organizasyonların 9’uncusunu yaptık. 3 bini aşkın çocuğu sünnet ettirdik. İlk yaptığımız yıl 17 yaşında çocuklar sünnet olmaya geliyordu. Bu yıl Kırıkkale’de sünnet ettirecek çocuk bulamadık. 23 Nisan’da çocukları İstanbul’a getirtip, gezdiriyoruz. Holdinge gelip odama giriyorlar, bakıyorlar memleketinden biri çıkmış, holding sahibi olmuş. Örnek alıyorlar.
BİN KEZ MİLLETVEKİLİ SEÇİLİRDİM, HER PARTİDEN
Annem Amerikalı. Bana hep, “Kendini kötü hissedince iyilik yap” der. Öyle yetiştim. Bir gün benimle Kırıkkale’ye gelin anlarsınız. Çünkü, ayağım yere basmıyor, hemşerilerim bana çok sahip çıkıyor. Beni eller üstünde gören sekreterimin gözlerinden yaş geldi. Oraya beş okul yaptırdım. “Kesin siyaset yapıyor ya da vergiden düşüyor” dediler. Üç seçim geçti, siyasete girmedim. Öyle beklentim olsa bin kez milletvekili seçilirdim, her partiden. Yaptığım ilk üç okulu vergiden düşmedim.
GÜNEYDOĞU’DA OTOBÜSÜMÜZ TAŞLANDI
Yüksekova’ya spor salonu yapmak için gittik. Giderken de yanımıza ünlü sporcu ve sanatçıları aldık. Oradaki çocuklarla konuştum. Onlara, “Ben de Kırıkkale’nin bir köyünden çıktım, holding sahibi oldum. Sigaradan uzak durun. Polis amcalara taş atmayın” dedim. Söz aldım. Arabaya bindik, bir grup geldi, bize taş atmaya başladı. Öndeki otobüsün camları darmadağan oldu. Birkaç taş bize geldi. Onlar da şeker çocuklar. Onlara taş attırıyorlar. Oralara iş yatırımı değil, yapılması gereken sosyal sorumluluk projeleri.
BOYUMU SORDU, BÜTÜN TAKIMI DEVRALDIM
Bir gün Engelliler Federasyonu Başkanı Yavuz Kocaömer geldi. Engelliler kulübünün kapanmak üzere olduğunu söyledi. Kulübe gittik. İlk amacım takıma ufak tefek sponsor olmaktı. Baktım, yakışıklı biri oturuyor. “Ben de Fenerliyim. Boyunuz kaç?” dedi. “1.94” dedim. “Benim boyum da geçen yıl 1.90’dı. Trafik kazası geçirdim ve böyle oldum” dedi. Takımı devralmaya karar verdim. Önce ikinci, sonra birinci ve şimdi de süper lige çıktık.
NEREYE NE YAPTI?
“10 yılda 10 okul” projesi kapsamında beş okul yaptırdı: Babası adına Özbek Saran İlköğretim Okulu (8 derslik), annesi adına Geraldine Saran İlköğretim Okulu (8 derslik), babaannesinin adına Naciye Pehlivanlı Saran Lisesi (8 derslik), kızının adına Lal Saran Ana Okulu (120 kişilik).
Hakkari, Ağrı, Çaldıran gibi yerlerde okullara destek kampanyası düzenliyor. Başarıları ödüllendiriyor.
SinemaŞark Projesi’ni Hakkari’de başlattı. İlk ve orta öğretim okullarındaki tüm öğrenciler sinema salonu haline getirilen bu salonlarda Saran Holding’in yolladığı filmleri ücretsiz seyrediyorlar.
Saran Spor Salonları’nın ilkini geçen hafta Doğubeyazıt’ta açtı.Bu salonlarda ilk ve ortaöğretim öğrencileri spor yapıyorlar.
HOLDİNGİN ALTI SPOR SALONU
Gençlik yıllarından bu yana sporcu olan Sadettin Saran, ABD’de eğitim gördüğü yıllarda Kentucky Üniversitesi Yüzme Takımı’nın kaptanlığını üstlenerek, arka arkaya iki yıl “En Değerli Sporcu” seçildi. 1984-1985 yıllarında da Türk Milli Yüzme Takımı kaptanlığını yaptı.1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda dış ilişkiler danışmanı oldu. 1989’da Saran International şirketini kurdu. Saran Holding binasının alt katında tam teşekküllü bir spor salonu var.
ABD’DE OKURKEN İLK İŞİMİ SPOR SAYESİNDE ALDIM
1987 yılı. ABD’deki Kentucky Üniversitesi’nde makine mühendisliği master’ı yaparken iş arıyorum. Kravat takıp görüşmelere gidiyorum. Bana nazik davranıyorlar ama sonra aramıyorlar. Derslerim de çok parlak değil. Çok istediğim bir iş karşıma çıktı. Arkansas’ta bir teknik destek mühendisiliği işi. Çok cazip. Sürekli oradan oraya uçuyorsun. Şirketin yöneticisiyle konuştum. Ama beni tutmadı. O zaman şu sözlerle işi aldım: “Ben her sabah 05.15-07.30 arası antrenman yapıyorum. -7 derecede bile aksatmıyorum. 08.00’de derse giriyorum. 15.00’te antrenmanıma gidiyorum, iki saat daha çalışıyorum. Sonra da ailemden para almadığım için havuzda cankurtaranlık ve matematik hocalığı yapıyorum. Saat 24.00’te uyuyorum ve yine sabah erkenden kalkıp spor yapıyorum. Bütün üniversite hayatım boyunca bunları yaptım ve kimseye de beş kuruş yük olmadım. Bunları yaparken de kolay bir şey okumuyorum, mühendislik eğitimi alıyorum. Diplomamı aldım, üstüne master yaptım. Bende bu azim varken, sizin yerinizde olsam beni işe alırım.”
İŞE ALIRKEN SİGARA İÇMEYENİ, SPOR YAPANI SEÇİYORUM
Saatte 100 dolar kazanırken Türkiye’ye döndüm, ayda 200 dolarlık işi kabul ettim. Amerika’da üniversiteye girerken de, işe alırken de çocukların sırf notlarına bakmıyorlar. Çevresine ne kadar duyarlı diye bakıyorlar. Ben de işe alırken çevresine ne yapmış diye bakıyorum. Holdingde insan kaynaklarına brifing verdim. İşe alacaklarımdan şunları bekliyorum: Doymuş insan almayın; burayı son işi gibi görenlerden uzak durun; mümkünse zengin çocuklarını almayın; lisan bilen, azimli ve spor yapanı, sigara içmeyeni tercih edin.
YURT YAPTIRMAK İÇİN GİTMİŞTİM, SPOR SALONU YAPTIRDIM
Çocuklara hep şunu söylüyorum: “Spor sadece iş hayatında değil, özel hayatta, hatta evliliğinizde bile faydası olacak.” Gerçi benim evliliğimde pek işe yaramadı. Yarım yamalak değil, ciddi spor yapan insan öncelikle disiplinli, azimli oluyor, fedakarlık yapmayı öğreniyor, takımdaş oluyor. Ben burada holding yönetiyorum. İlkokul mezunu da, en üst düzeyde uzmanlar da var. Hepsini idare edebilmek için spordan yararlanıyorum. Spordan takımdaşlığı, beraber gidip kazanıp, kaybetmeyi öğrendim. Sporun yararlarını bildiğim için Doğubeyazıt’a yurt yapmaya gittim, kararım değişti, spor salonu yaptırdım.
KIRIKKALE’DE SÜNNETSİZ ÇOCUK BULAMADIK
Para kazanmaya başladıktan sonra babamın memleketine ne yapabilirim diye düşündüm ve işe sporla başladım. Keskin Spor’u ele aldık. Onları amatör takımdan aldık, 3’ncü lige çıkardık. Birkaç tesis yaptırdık. Çocukları sünnet ettiriyoruz. Bu yıl bu organizasyonların 9’uncusunu yaptık. 3 bini aşkın çocuğu sünnet ettirdik. İlk yaptığımız yıl 17 yaşında çocuklar sünnet olmaya geliyordu. Bu yıl Kırıkkale’de sünnet ettirecek çocuk bulamadık. 23 Nisan’da çocukları İstanbul’a getirtip, gezdiriyoruz. Holdinge gelip odama giriyorlar, bakıyorlar memleketinden biri çıkmış, holding sahibi olmuş. Örnek alıyorlar.
BİN KEZ MİLLETVEKİLİ SEÇİLİRDİM, HER PARTİDEN
Annem Amerikalı. Bana hep, “Kendini kötü hissedince iyilik yap” der. Öyle yetiştim. Bir gün benimle Kırıkkale’ye gelin anlarsınız. Çünkü, ayağım yere basmıyor, hemşerilerim bana çok sahip çıkıyor. Beni eller üstünde gören sekreterimin gözlerinden yaş geldi. Oraya beş okul yaptırdım. “Kesin siyaset yapıyor ya da vergiden düşüyor” dediler. Üç seçim geçti, siyasete girmedim. Öyle beklentim olsa bin kez milletvekili seçilirdim, her partiden. Yaptığım ilk üç okulu vergiden düşmedim.
GÜNEYDOĞU’DA OTOBÜSÜMÜZ TAŞLANDI
Yüksekova’ya spor salonu yapmak için gittik. Giderken de yanımıza ünlü sporcu ve sanatçıları aldık. Oradaki çocuklarla konuştum. Onlara, “Ben de Kırıkkale’nin bir köyünden çıktım, holding sahibi oldum. Sigaradan uzak durun. Polis amcalara taş atmayın” dedim. Söz aldım. Arabaya bindik, bir grup geldi, bize taş atmaya başladı. Öndeki otobüsün camları darmadağan oldu. Birkaç taş bize geldi. Onlar da şeker çocuklar. Onlara taş attırıyorlar. Oralara iş yatırımı değil, yapılması gereken sosyal sorumluluk projeleri.
BOYUMU SORDU, BÜTÜN TAKIMI DEVRALDIM
Bir gün Engelliler Federasyonu Başkanı Yavuz Kocaömer geldi. Engelliler kulübünün kapanmak üzere olduğunu söyledi. Kulübe gittik. İlk amacım takıma ufak tefek sponsor olmaktı. Baktım, yakışıklı biri oturuyor. “Ben de Fenerliyim. Boyunuz kaç?” dedi. “1.94” dedim. “Benim boyum da geçen yıl 1.90’dı. Trafik kazası geçirdim ve böyle oldum” dedi. Takımı devralmaya karar verdim. Önce ikinci, sonra birinci ve şimdi de süper lige çıktık.
NEREYE NE YAPTI?
“10 yılda 10 okul” projesi kapsamında beş okul yaptırdı: Babası adına Özbek Saran İlköğretim Okulu (8 derslik), annesi adına Geraldine Saran İlköğretim Okulu (8 derslik), babaannesinin adına Naciye Pehlivanlı Saran Lisesi (8 derslik), kızının adına Lal Saran Ana Okulu (120 kişilik).
Hakkari, Ağrı, Çaldıran gibi yerlerde okullara destek kampanyası düzenliyor. Başarıları ödüllendiriyor.
SinemaŞark Projesi’ni Hakkari’de başlattı. İlk ve orta öğretim okullarındaki tüm öğrenciler sinema salonu haline getirilen bu salonlarda Saran Holding’in yolladığı filmleri ücretsiz seyrediyorlar.
Saran Spor Salonları’nın ilkini geçen hafta Doğubeyazıt’ta açtı.Bu salonlarda ilk ve ortaöğretim öğrencileri spor yapıyorlar.
HOLDİNGİN ALTI SPOR SALONU
Gençlik yıllarından bu yana sporcu olan Sadettin Saran, ABD’de eğitim gördüğü yıllarda Kentucky Üniversitesi Yüzme Takımı’nın kaptanlığını üstlenerek, arka arkaya iki yıl “En Değerli Sporcu” seçildi. 1984-1985 yıllarında da Türk Milli Yüzme Takımı kaptanlığını yaptı.1988 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda dış ilişkiler danışmanı oldu. 1989’da Saran International şirketini kurdu. Saran Holding binasının alt katında tam teşekküllü bir spor salonu var.