Güncelleme Tarihi:
Diyette yapılması ve yapılmaması gereken binlerce kural var ama bunların çoğu yanlış biliniyor. Hangilerinin gerçek, hangilerinin uydurmaca olduğunu belirseniz çok daha kolay ve hızlı sonuç alabilirsiniz
“Tamamen acıkana kadar bekleyin”
Doğru mu, yanlış mı?
CEVAP: Yanlış!
Yemek yemeyi çok acıkana kadar beklediğinizde açlığınız giderek artar ve iştahınız kontrolden çıkar. Yapılan araştırmalar kahvaltı öğününü atladığınızda toplamda daha çok kalori tükettiğinizi ve kahvaltıyı atlamadığınız günlerin aksine gün içinde daha sağlıksız yemek seçimleri yaptığımızı ortaya koyuyor. Kahvaltıyı atlamak vücudun insülin direncini harekete geçirerek yağ depolanmasını ve kilo alımını tetikliyor. Sonuç olarak, kahvaltıyı atlamayın ve kurt gibi acıkana kadar beklemeyin. Gün boyunca birkaç saatte bir yemeye çalışın. Öğünleriniz kahvaltı, öğlen yemeği, akşam yemeği ve iştahınızı kontrol altında tutmak için aralarda yiyeceğiniz sağlıklı ara öğünlerden oluşsun. Son olarak 1’den (çok aç), 10’a (tok) kadar iştahınızı derecelendirerek açlığınızı denetleyin. Eğer açlık seviyeniz en düşük olan “1” olana kadar acıkmayı beklerseniz, aşırı yeme bozukluğu dediğimiz kontrolsüz beslenmeye yönelme eğiliminiz artar.
Açlığınızı değerlendirin
Kontrolsüz yemek, kilo verme çabalarınızı engelleyebilir ve diyetinizi bozabilir. Bir dahaki sefer mutfağa koştuğunuzda önce açlık derecenizi dikkate alın.
Açlık Derecesi
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10
AÇ NÖTR AŞIRI TOK
* 1 - 5 Arası (Aç): Dikkatli olun
Bu seviyeye gelmekten kaçınmalısınız. Gün boyunca sağlıklı atıştırmalıklarla ara öğün tüketerek bu seviyeye gelmekten kurtulabilirsiniz. Eğer bu seviyeye geldiyseniz, yavaş yavaş yiyin ve yüksek lifli kompleks karbonhidratlara odaklanın.
* 5 - 8 Arası (Nötr): Yemek zamanı
Burası, olmanız gereken yer. Eğer sürekli olarak bu seviyedeyken yiyorsanız, doğru yoldasınız. 5-8 arası yani açlığınız orta seviyedeyken asla aşırı aç veya aşırı tok olmayacağınız için aşırı yeme olasılığınız çok düşük.
* 8 – 10 Arası (Rahatsızlık verecek derecede tok): Kendinize, neden bu seviyede olduğunuzu sorun. Bu seviyede, yemeğe ihtiyaç yok. Eğer bu seviyedeyken yemek yiyorsanız, kendinize gerçekten ne hissettiğinizi sorun. Cevabı kesinlikle ‘açlık’ değil.
“Size kilo aldıran, metabolizmanızdır”
Doğru mu, yanlış mı?
CEVAP: Doğru!
Boynunuzda, hemen Adem elmasının altında bulunan kelebek şeklindeki salgı bezi olan tiroidiniz, vücudumuzun metabolizmasını kontrol eden hormonlar salgılıyor. Ancak, bazen bu hormonların üretimi azalır ve sonuç olarak sindirim süreci yavaşlayarak şişkinlik ve kilo alımına neden olur. Ancak ‘hipotiroidizm’ denilen bu durum nüfusun yalnızca yüzde 5’ini etkiliyor. Kilo alımının altında yatan asıl nedenler; çok fazla kalori almak, yeteri kadar egzersiz yapmamak, aile geçmişi ve kahvaltıyı atlamak, yetersiz uyumak gibi sağlıksız alışkanlıklar. Eğer siz de hipotiroidizm olduğundan şüpheleniyorsanız basit bir kan testiyle durumu anlayabilecek doktorunuza başvurun.
Yağ tüketmek, kilo almanıza neden olur
Doğru mu, yanlış mı?
CEVAP: Yanlış!
Protein ve karbonhidratlarla birlikte yağ da sağlığınızı korumanız için çok gerekli bir besin. Beslenme programınızda yağa ihtiyacınız var. Önemli olan sağlıklı yağları tüketmek. Günlük kalori tüketiminizin yüzde 30’unu zeytinyağı, işlenmemiş çiğ kuruyemişler, avokado, balık, keten tohumu gibi kalp dostu doymamış yağlardan alma alışkanlığı edinin. Hazır kurabiyeler, cips ve margarin gibi işlenmiş gıdalarda bulunan zararlı trans yağlardan kaçının. Tam yağlı süt, tereyağı ve kırmızı ette bulunan doymuş yağ tüketiminizi de sınırlayın.
Su ve kahve tüketmek kilo vermenizi sağlayabilir
Doğru mu, yanlış mı?
CEVAP: Yanlış!
Hayatta kalmamız için suya ihtiyacımız var ve su hiç kalori içermez, yani sıfır kaloridir. Bu yüzden siz de kalori içeren içeceklerin yerine su tüketerek daha az kalori alabilir ve diyetinizi kolaylaştırabilirsiniz. Kilo vermenize yardımcı olan bu sağlıklı alışkanlık; suyun kendisi değil. Gelelim kahve konusuna... Kahve bir uyarıcı görevi görüyor ve bu yüzden ilk başta size enerji vererek metabolizmanızın biraz hızlanmasına neden oluyor. Ancak unutmayın ki kahvenize şeker veya krema eklerseniz metabolizmanın hızlanması alınan aşırı kaloriler tarafından engelleniyor. Son olarak, kafein her zaman ölçülü tüketilmelidir çünkü fazlası anksiyete, asabiyet ve uykusuzluğa neden olabilir. Günde üç-dört fincandan fazla çay veya kahve tüketmeyin.
Yaşlandıkça kilo almak kaçınılmazdır
Doğru mu, yanlış mı?
CEVAP: Her ikisi de!
Yaşınız ilerledikçe vücuttaki kas kütlesini korumaya yardımcı hormonlar daha az üretilmeye başlıyor. Ayrıca çoğumuz yaşlandıkça daha az hareket eder hale geliyoruz. Bu da, kas kaybına neden oluyor. Kas kütlenizden kaybettiğinizdeyse kilonuzun daha fazlası yağdan oluşuyor. Yaşa bağlı kilo alımının önüne geçmek için güç artırıcı egzersiz yapmanız gerek. Haftanın birkaç günü, 10 dakikalık egzersizler yapın. Böylece kas kütlenizi tekrar artırarak, daha fazla yağ yakacaksınız. Ayrıca, 40 yaşından itibaren günlük kalori alımınızdan yaklaşık 50-100 kalori kesmeyi unutmayın.