Gerçek kardeş gibi olduk

Güncelleme Tarihi:

Gerçek kardeş gibi olduk
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2010 00:00

Kanal D’nin yeni sezondaki iddialı dizilerinden “Öyle Bir Geçer Zaman ki”, 14 Eylül Salı akşamı izleyiciyle buluşacak. Hikayesi 1967’den günümüze uzanan dizi, dört çocuk babası Ali Akarsu’nun Hollandalı bir kadınla yaşadığı yasak aşkı ve bu aşkın ailesini nasıl parçaladığını anlatıyor. Ali’nin çocuklarını Yıldız Çağrı Atiksoy, Farah Zeynep Abdullah, Aras Bulut İynemli ve Emir Berke Zincidi canlandırıyor.

Haberin Devamı

Yıldız Çağrı Atiksoy (Berrin Akarsu): Osman için anne yarısı

* Yeni yayın döneminde iddialı bir diziyle ekranda olacaksınız. “Öyle Bir Geçer Zaman ki”de sizi Berrin rolünde izleyeceğiz. Bize biraz canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?

- Berrin, Akarsu ailesinin en büyük çocuğu ve hukuk öğrencisi. Çok küçük yaşta büyük sorumluluklar üstlendiği için her şeyin bilincinde. Haksızlıklara karşı mücadele ediyor, mantıklı çıkışlarda bulunuyor. Annesi yanlarında olmadığı zamanlarda kardeşlerine annelik yapıyor, bu nedenle korumacı bir tutumu var.
  
* Tüm kardeşleriyle arası iyidir o zaman...

- Mete’yle tarzları aynı. İkisi de haksızlığın karşısında olduğu için iyi anlaşıyorlar. Ama Aylin bir şeylerin bilincinde değil. O, dönemin ‘Amerikanvari’ çocuklarından. Sürekli daha fazlasını istiyor. Berrin’in Osman’la da arası çok iyi. Ailenin her kavgasında onu kucaklayıp sakinleştiriyor. Berrin, Osman için anne yarısı gibi. Biliyorsunuz Osman dizinin baş karakterlerinden ve hikâye onun gözünden ekrana yansıyacak...

* Kardeşlerinizi canlandıran oyuncularla sette ilişkiniz nasıl peki?

- Çok iyi. Gerçek kardeş gibi olduk diyebilirim.

* Son olarak bu diziden gelen teklifi kabul etmenizi sağlayan unsurları sormak istiyorum...

- Bugüne kadar hep nahif, sakin kızı oynadım. Berrin’in ise bir derdi var ve bunun için mücadele ediyor. Benim için yeni bir karakter, bu nedenle canlandırmayı çok istedim.

Haberin Devamı

Farah Zeynep Abdullah (Aylin): Bu rol için okulu dondurdum

Siz aslında İngiltere’de yaşıyorsunuz ve “Öyle Bir Geçer Zaman ki” için buradasınız, değil mi?

- Evet... Annem ve babam Türk ama İngiltere’de yaşıyoruz. Liseyi orada bitirdim. Üniversiteye başlamaya hazırlanıyordum, kaydımı yaptırmıştım. İngiltere’ye dönmeme üç gün kalmışken bir deneme çekimi yaptık ve Aylin rolüne seçildim. Dizide rol alacağım kesinleşince okulu dondurdum.

* Aileniz bir şey demedi mi buna?

- Ailem her zaman kararlarımın arkasında durur, bu kararıma da destek verdiler.

* Peki uğruna eğitiminizi yarıda bıraktığınız Aylin nasıl bir karakter?

- Aylin evin ortanca kızı. 16-17 yaşlarında. Mete’yle aynı okula gidiyor. Babasına çok düşkün. Gözü yükseklerde, sahip olduklarıyla yetinmiyor. Onunla aynı okulda okuyan kuzeninden biraz kötü etkileniyor. Aylin’in hikayesine ilerleyen bölümlerde daha çok tanık olacağız...

* İlk çekimler nasıldı sizin için, zorlandınız mı?

- Bu işler gerçekten zormuş, onu gördüm. Bir de ilk çekimleri temmuz sıcağında yaptık, isilik olduk. Düşünün, her çekimden sonra terimiz siliniyordu. Ama o kadar keyifli bir iş ki, şu an negatif yönlerini hiç görmüyorum.

* Rolünüz için bir hazırlık yaptınız mı?

- Anneannem Saadet, 1937 doğumlu. Ondan 60’lı yıllar hakkında çok bilgi edindim. Anneanneme çok teşekkür ediyorum...

Haberin Devamı

Aras Bulut İynemli (Mete): İlk bölümü izleyince tüylerim diken diken oldu

* Oyunculuğa nasıl başladınız?

- Ağabeyim tiyatrocu, ablam da ses sanatçısı. Ağabeyim beni cast ajansına yazdırmıştı, reklamlarda oynuyordum. Ama annem “Evde zaten iki sanatçı var” diyerek, okulda da iyi bir öğrenci olduğum için başka bir mesleği tercih etmemi istedi. Ben de uçak mühendisliği bölümüne girdim. Hazırlık sınıfı bitti ama sanırım dizi için okulu donduracağım. Tabii bu sadece oyunculuk alanında kariyer yapacağım demek değil...

* “Öyle Bir Geçer Zaman ki” ekibine nasıl dahil oldunuz?

- Mete rolü için çok büyük bir çalışma yürütüyorlarmış. Ben bir reklam filminde İtalyan futbolcuyu canlandırmıştım. Yönetmenimiz Zeynep Günay Tan beni orada görüp beğenmiş. Deneme çekimine çağırdılar, gittim. “Bir hafta içinde arayacağız” dendi ve aradılar. Zeynep Hanım’la görüşmeye gittiğimde çok yoğun bir tempoda çalışacağımızı söyledi. Onun için bir karar vermem gerekiyordu. Bu dizi hem kendimi göstermem için iyi bir şans olacaktı hem de karakteri çok sevmiştim. Teklifi kabul ettim ve böylece ekibe dahil oldum.

* Mete biraz asi bir karakter galiba...

- Asi ama Berrin gibi bilinçli değil. Asabiyetinin nedeni tamamen ergenlik. Bir de babasıyla ilişkisi çok parlak değil. Baba sevgisi görmemiş ve sevgi görmedikçe de hırçınlaşıyor.

* Ön hazırlık gerekti mi bu rol için?

- 20 yaşındayım, bu nedenle 1960’lı yılları araştırmam gerekiyordu. Yaşamadığımız o yılları öğrenmek için kitaplar okuduk, filmler izledik, ayrıca çekimlerden üç ay önce yönetmenimiz ve senaristimizle birlikte rollere hazırlanmaya başladık.

* İlk bölümü izleyince ne hissettiniz?

- Tüylerim diken diken oldu. “İyi ki bu projenin içindeyim” dedim. Böyle kaliteli bir ekiple bu işi yapıyor olmak çok gurur verici.

Haberin Devamı

Emir Berke Zincidi (Osman): İki oyuncu koçum bir pedagoğum var

* Kaç yaşındasın Emir?

- 5 yaşındayım.

* Osman rolüne kaç kişi arasından seçildiğini biliyor musun?

- 300’den fazla dediler.

* Sen kadroya nasıl dahil oldun?

- Önce yönetmeni gördüm, sonra da diğerlerini. Beni izleyince çok beğendiler. Çünkü çok güzel oynadım.

* Daha önce hiç oyunculuk yaptın mı?

- Reklamlarda oynadım.

* Nasıl bir çocuk sence Osman?

- Başrol gibi Osman. Karmakarışık bir rol. İki oyuncu koçum ve bir pedagoğum var.

* Nasıl çalışıyorsun onlarla?

- Sahnelere çalışıyoruz. Bana hareketler gösteriyorlar, ben de yapıyorum.

* Zorlandığın sahneler var mı?

- Bağırma olan sahneleri sevmiyorum, çünkü yüksek sesi sevmiyorum.

* Dizideki annen ve babanla aran nasıl?

- Çok güzel. Çok iyi oynuyoruz.

* Kardeşlerinle aran nasıl?

- Benim kardeşim yok maalesef. Ama dizideki kardeşlerimle çok iyi geçiniyorum. En çok da Aras’ı seviyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!