Güncelleme Tarihi:
Oyunda ben Masha'yı oynuyorum. Üç kız kardeşten ortancası. Evlilik açısından erken davranmış. Tek evli olan o. Bir taşra sıkıntısı içinde bu aile. Burjuva kökenli bir asker babaları var, onu bir sene önce kaybetmişler. Ve bir özlemleri var. Moskova'dan 11 yıl önce gelmişler taşraya. Ve bir gün dönme hayalleri kuruyorlar. Oyunda aynı sahneyi paylaştığım Aslı ve Deniz'le çok iyi arkadaşız. Çok seviyoruz birbirimizi. Gerçek hayatta da kız kardeş gibiyiz.
ASLI İÇÖZÜ (OLGA / BÜYÜK KIZ KARDEŞ)
Oyunda ironi ve hüzün bir arada
n Üç kız kardeşin en büyüğü Olga’yı oynuyorsunuz. Nasıl bir karakterdir Olga?
- Olga, anne babası öldükten sonra evdeki sorumluluğu almış. Çok gelenekçi olduğunu düşünmüyorum ama Olga olması gerekeni yapıyor sadece. Hep birilerinin davranışları üzerine hareket ediyor. Çünkü sistem bunu gerektiriyor.
n Daha önce Çehov oyunları oynadınız mı?
- Hayır ilk oldu. Okul hayatımızda Çehov oyunları çok vardı ama profesyonellikte ilk. İroni, hüzün, acı bir arada. Hayat gibi. Sevdiklerimizi kaybediyoruz ama gülmeye ve hayata devam ediyoruz.
n Televizyonda ve dizilerde hiç görmedik sizi?
- Yok, televizyonda yer almadım hiç. Yapmadım. Konsantrasyonum yoktu oraya yönelik, çok yoğundu tiyatro. Ama şimdi düşünmeye başladım çünkü çocuğum oldu. Ne yazık ki, kazandığımız paralar yetmiyor.
n EÅŸiniz de oyuncu mu?
- Eski eşim Işıl Kasapoğlu’dur. 2003 yılından beri ayrıyız onunla.
n Hiç sinema filminde rol aldınız mı?
Ali Özgentürk’ün "Mektup" filminde rol aldım. Ama devamını getiremedik. Sinemamızın ne kadar sektör olduÄŸu tartışılır ama biraz da içinde olmak gerekiyor.Â
BENNU YILDIRIMLAR (MASHA / ORTANCA KIZ KARDEÅž)
Ağlayan kadın imajını sevmiyorum
n Masha nasıl bir karakter?
- Masha, 3 kız kardeşten ortancası. Evlilik açısından erken davranmış. Tek evli olan o. Bir taşra sıkıntısı içinde bu aile. Burjuva kökenli bir asker babaları var, onu bir sene önce kaybetmişler. Ve büyük özlemleri var. Moskova’dan 11 yıl önce gelmişler taşraya. Ve bir gün dönme hayalleri kuruyorlar. Fakat bu özlemlerini gerçek hale getirmek için hareket yok. Çehov’un karakterlerinde hep böyle bir özlem vardır.
n Masha mutlu mu?
- Aslında ilk perdede çok gülüyor ama ikinci perdede çok ağlıyor. Hayat gibi (gülüyor). Devamlı ağlayan kadın olarak sunulmak hoşuma gitmiyor. Evet, ağlamayı başarabiliyorum ama ben fazlasıyla gülerim aslında, kahkaha atmayı severim, fazla şaka yaparım. Gözlerimiz ve yüzümüzün şeklinden etkileniyorlar. Ama içimizde taşıdığımız duygular bunlar olmayabilir.
n Kız kardeşleriniz var mı?
- Ben tek çocuğum.
n Peki kız kardeşlerinizi oynayan arkadaşlarınızla ilgili ne hissediyorsunuz?
- Onlar benim arkadaşlarım, ama çok seviyoruz birbirimizi. Gerçek hayatta da kız kardeş gibiyiz.
n Sizin gibi oyuncu olan Bülent Emin Yarar ile evlisiniz. Tek bir çocuğunuz var değil mi?
- Evet, tek çocuk. Aman yaşım geçti benim ve ikincisine kuvvetim yok. Ben bir tanesine bakabiliyorum.
YELİZ GERÇEK (IRINA)
Aramızda kıskançlık olmaz
n Oyunda üç kız kardeşin en küçüğü Irina, ailenin en neşeli ve hareketli olanı değil mi?
- Evet, Irina’nın küçük olmasından kaynaklanan bir hareketliliği, uçarılığı, umudu, hayalleri var. Masha gibi hayata karamsar bakmıyor. Fakat aklı zamanla yaşadığı olaylarla birlikte öbür tarafa kayıyor, ilk sahnedekiyle son sahnedeki Irina arasında uçurum var.
n Tiyatroda nasıl bir noktada görüyorsunuz kendinizi? Sinema filmi düşünüyor musunuz?
- Sinema daha kısmet olmadı. Oyunculuk için de oldu bitti diyemem. Bize öğretilen bu. Her zaman kendinize iyi bakmak, enstrümanınıza iyi davranmak zorundasınız. Her yeni oyun iyi bir başlangıç.
n Kız kardeşiniz var mı?
- Var, çok uzakta benden... Dünyanın başka bir ucunda New York’ta oturuyor. Benden 17 ay büyük. Bir de ağabeyim var. Ben oyundaki gibi en küçüğüm. Güzel bir şey tabii. İnsanlar oyunda da olduğu gibi bağlılık, kardeşlik, aile kavramlarını seviyorlar. Biz çok uyumlu güzel bir ekip olduk. Sahnede sinerjiyi çok iyi yakaladık ve kardeş gibiyiz.
n Hiyerarşi ve kıskançlık oluyor mu peki kuliste?
- Hiyerarşiye inanıyorum. Kıskançlık olabilir ama bizim kulisimizde olmuyor. Hayatta bu tip duygular normal olarak var tabii. Ama burada birbirimizi çok seviyoruz. 3 saat oyun oynuyoruz, bazı günler günde iki defa, belki yoruluyoruz ama kulise girdiğimiz an şakalaşmalarımız başlıyor.
Â