Gençler şöhretin bedelini görsün diye yazıyorum

Magazin dünyasında tanık olduğu skandalları isim vermeden aktardığı kitabını özellikle gençlerin okumasını isteyen Düdek, "Şöhreti elde ederken ödenen ağır bedeller var. Kitapta ben bunları gösterdim. Bunları görüp, şöhreti ona göre istesinler" diyor

Öncelikle hayırlı olsun diyeyim. Yeni kitabınız 5 günde 5 baskı yaptı.

- Teşekkür ederim. Kitap şu anda sadece D&R’larda satılıyor. İzleyicim ve okuyucularım "Alışveriş merkezlerinde

kitabınız neden yok" demeye başladı. En kısa zamanda büyük marketlerde de satışa sunulacak.

Kitabınızı bir gecede okudum. Gerçekten sürükleyici ve bilmece gibi bir kitap... "Acaba kimden bahsediliyor" sorusu hiç çıkmadı aklımdan...

- Cenk Eren bana çok yakın biridir. Aynı şekilde Sayım da hem menejerim hem de kardeşim gibidir. İlk önce onlara "Okuyun ve eleştirin" dedim. Çünkü ben bundan sonra "Yaşanmış Şehir Hikayeleri"ne nokta koyuyorum. Roman yazmak istiyorum. Alacağım eleştiriler de bu anlamda bana çok şey katacaktır. Ama ben olumsuz eleştirilere bu kadar açıkken kimse tutup da bana "Keşke şurayı farklı yansıtsaydın" demedi. Aldığım tüm eleştiriler çok güzeldi.

"Yaşanmış Şehir Hikayeleri"ni kaleme almaktaki amacınız neydi? Ticari düşünmediğiniz çok açık, çünkü kitaplarınızın gelirlerini çeşitli yardımlar için kullandınız.

- Birinci kitabın geliriyle İzmir Alsancak Devlet Hastanesi’nde üç yataklı koğuş yaptırdık. İkinci kitap ve Seda Sayan’ın yardımıyla Konya ve Adana Kadın Sığınma Evleri’nin döşenmesinde katkımız oldu. Bu kitabımla ve kendi cebimden koyacağım parayla da 8 derslikli bir okul açmak istiyorum. Ama ben iyi sattığım için iyi de para kazandım. İnsafsızlık yapmamak lazım. Benim 6 tane aslan gibi yeğenim var. Aralarından üçü, ikinci üniversitelerini okuyorlar. Ama yine de içlerinden bir pop sanatçısına da özeniyorlar. Herkes şöhret peşinde... Çünkü Türkiye’de en kolay elde edilen şey şöhret... Ne diploma istiyor ne de beceri... Şimdilerde genelde eğitimli oyuncular var, ama geriye baktığımız zaman hep varoşlardan gelen isimlerin bu işi yaptığını görüyoruz. Bu insanlar bu şöhreti elde ederken ödenen bir takım bedeller var. Halk bu bedelleri görmüyor. İdol dediğimiz, gözümüzde büyüttüğümüz kişileri zaman zaman gazetelerde uyuşturucu, alkol gibi haberlerin içinde görüyoruz. Acaba onlar bu aşamaya gelene kadar neler çektiler? Kimse anasının karnında uyuşturucuya alışmaz, alkolik ya da fahişe olmaz. Kitapta ben bunları gösterdim. Bunları görün, şöhreti ona göre isteyin dedim.

Neden hiç isim vermiyorsunuz?

- Ben nasıl kendi özelime girilmesini istemiyorsam, o şöhrete ulaşmış insanların da yara almasını istemem. Korktuğumdan falan değil. Kimse bana bir şey yapamaz. Hayatta korktuğum tek şey Allah ve kul hakkıdır. Allahtarafından efsunlu olduğuma da inanıyorum.

İnsan bazen bütün bildiklerini anlatmak, paylaşmak ister. Böyle rahatlayacağını düşünür. Bu düşüncenin de etkisi var mı bildiklerinizi kaleme almanızda?

- Yaşanılanlar bazen o kadar ağır geliyor ki, içimde kalmasın diye kusuyorum ve bunları herkesin bilmesini istiyorum. Aslında çok yazacağım şey var ama tadında bırakmalıyım. "Dobra Dobra"yı da bu sezon bitiriyorum. Bana bugün 2-3 trilyon da verseler sabah programı yapmayacağım. Bundan sonra da Cenk Eren’le gece programı yapacağım.

Son kitap mı bu?

- Bundan sonra roman yazacağım. Ensest ilişki ile terörün iç içe olduğu bir roman yazmak istiyorum.

Yazdığınız karakterlerden birinin kendisi olduğunu düşünüp sizi arayanlar var mı?

- "Beni yazmışsın ama onun suçu yoktu, onu niye yazdın" gibi şeyler diyenler oldu. Bu bir bulmaca... Bir yerde de insanı eğlendiriyor.

İsimleri çözenler oldu mu?

- Çoğunu bulmuşlardı... En çok doğruyu bulanlar arasında Yasemin Bozkurt ve Seda Sayan var.

Yıllarca Posta Gazetesi’nde magazin müdürlüğü yapan, "Dobra Dobra" programıyla da televizyona geçen Şenay Düdek, üçüncü kitabı "Gölge Hayatlar"ı okurlara sundu. Magazin dünyasında tanık olduğu skandalları isim vermeden aktardığı kitabını özellikle gençlerin okumasını isteyen Düdek, "Şöhreti elde ederken ödenen bedeller var. Kimse anasının karnında uyuşturucuya alışmaz, alkolik ya da fahişe olmaz. Kitapta ben bunları gösterdim. Bunları görüp, şöhreti ona göre istemeliler" diyor.

Dostlarının sırrını kullanan şerefsizdir

- Çok sevdiğiniz, değer verdiğiniz birinin sırrını, haber niteliği taşıyor olsa bile kendinize saklayabilir misiniz?

Ben yıllar önce çok önemli bir assolisti İzmir Fuarı’nda kürtaja götürmüştüm. O kadar yakın ilişki içindeydik ki onu yazamadım. Bir insanla dost olduktan sonra, onun sırlarını tehdit eder şekilde kullanan, bence şerefsizdir.

Magazin sadece işim ben öyle yaşamıyorum

- Çok uzun zamandır bu camianın içindesiniz. Siz nasıl bunca olayın arasından zarar görmeden sıyrıldınız?

10 sene boyunca kendimi bu camianın dışında tutmaya çalıştım. Beni hiçbir şarkıcıyla, mankenle, sosyetikle yemekte göremezsiniz. Hep kendimden büyüklerle, evli insanlarla görüşmeyi tercih ederim. Onlarla olmak bana daha çok keyif verir. Ekonomist ya da siyasetçilerle görüşüyorum. Magazin benim işim sadece, ben magazinel yaşamıyorum. Zaten sıtkım sıyrıldı, bu işi de yapmak istemiyorum. İpek Tuzcuoğlu, Ajda Pekkan gibi çok az insan var dostum diyebileceğim.