Güncelleme Tarihi:
Karşımızda sınıf farkı yüzünden sevdiğinden ayrı düşen, genç yaşta hamile kalan bir kız var. Dizi için biraz eski Türk filmleri tadında diyebilir miyiz?
GÜLCAN ARSLAN: Eski Türk filmleri gibi değil aslında, bu Türkiye’nin yaşadığı bir şey. ‘Bir Çocuk Sevdim’, temelde bir kadın hikâyesi. Babası, tutucu sosyal çevresi, havai sevgilisi ve kocası tarafından çevrelenmiş, erkek dünyasında ayakta kalmaya çalışan, mücadele eden genç bir kızın öyküsü.
Günümüzde gençler arasında bu tip sorunlar ne boyutta yaşanıyor?
G.A: Bu konuda araştırmalar var, Türkiye’de evliliklerin yaklaşık yüzde 33’ü 18 yaş altında gerçekleşiyor. Küçük yaşta hamilelik oranı da çok yaygın. Üstelik bu yalnız Doğu’ya veya Güneydoğu’ya özgü bir mesele değil. Genç evliliklerin en çok görüldüğü illerden biri Yzmir’miş mesela. Ama bu tıbbi açıdan da etik açıdan da tabii büyük sorun. Aileleri, genç insanları büyük sıkıntı içinde bırakan toplumsal bir yara. Bu yarayı irdelemek, bu sorunun yol açacağı meseleleri gündeme getirmek istedik.
HAKAN KURTAŞ: Aslında erken yaşta hamilelik meselesi yalnızca Türkiye’nin sorunu da değil, Amerika’da ve Avrupa’da da çok yaygın bir mesele. Oralarda da bu konuyla ilgili yapılmış birçok sosyal sorumluluk projesi var.
Sizin ilk aşklarınız cesaret gerektiriyor muydu?
G.A: Benim hayatımda bu derece cesaret gerektiren şeyler olmadı. Ylk aşkım için herhalde en fazla okulu kırmışımdır.
Dizideki gibi sınıf farkı sizce gençlerinin aşklarını nasıl etkiliyor?
H.K: Sinan ve Mine gibi giydikleri giysiler, arabalar umurunda olmayan, samimi ilişkiler yaşayanlar mutlaka vardır. Ama tabii sınıf farklılıklarının ilişkileri etkilediği durumlar da var. Bu tip aşklar başka şekillerde yaşanıyor ve çok da samimi olmuyor.
Gerçek hayattaki aileleriniz dizideki ailelerinize benziyor mu?
G.A: Burada baba karakterinin olayların getirdiği şeylerin karşısında bir duruşu var. Babam o kadar sert değil ama bunları yaşamadığı için bana o sertliği göstermemiş olabilir.
H.K: Benim ailem Sinan’ın ailesi gibi zengin değil. Orta halli bir aileyiz.
Mine karakterine kızamıyorum her yaptığının bir nedeni var
Oyunculuk maceranız nasıl başladı?
Üç kardeşiz. Karadenizliyiz ama Sakarya’da büyüdüm. Sert bir ailem yoktu. Annem babam serbest meslekle ilgileniyor. Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde eğitim aldım. Bir reklam filminde oynadıktan sonra Tomris Giritlioğlu’nun dikkatini çektim. ‘Her ?eye Rağmen’ dizisinde rol aldım şimdi de bu proje başladı.
25 yaşında, 17 yaşındaki bir karakteri canlandırdırmanın zorlukları oluyor mu?
Mine 17 yaşında ve hamile kalıyor. Araştırmalar yapıldı. Hem kendi içimden bir şeyler çıkararak, hem kostüm, hem de makyaj ve senaristlerin desteğiyle bu başarı yakalandı.
Bir lise öğrencisinin hamile kalması eleştirildi. Buna bakışınız nasıl?
Bunlar yaşanan şeyler. Kızın ilk aşkı ve o hamile kalmak için değil, bunu çocuğu sevdiği için yapıyor. Sert eleştiriler alınacak bir şey yok. Herkes ilk aşkını nasıl yaşadığını biliyordur. Kız hamile kalıyor, tabii bunu kimse istemez. Başına geldiğinde de “Ben ne yaptım” demez, çözümünü arar.
Sizce kürtaj olmalı mı?
Mine bazı şeylere inanıyor ve doğrulara kendi karar vermek istiyor. Mine’yle çok özdeşleştirmiyorum kendimi. Buna cevap vermeyeyim ama bence doğru kararı verecek.
Mine karakterinin yaşadıkları ve ailesine yaşattıkları yüzünden sizi kızdırdığı oluyor mu?
Yaptığı her şeyin bir nedeni var. Bu yüzden ona kızamıyorum. Mine’nin güçlü durmasını seviyorum. Kendi doğrularının peşinden gidiyor ve bir şeylere karşı kanat çırpıyor.
Bir de Bülent İnal’ın oynadığı ‘Timur’ karakteri var. Olgun adam ve genç kız aşkı da mı göreceğiz?
Buna ben cevap veremem. Sürpriz diyelim! Başka soruya geçelim (Gülüyor).
Kimi sizi saf güzel, kimi seksi olarak tanımlıyor. Sizce hangisi daha ağır basıyor?
Sana sorsam (Gülüyor)... Giydiğim kıyafet, yaptığım makyaj etkiliyordur tabii. Ama saf güzelliği tercih ederim.