Genç nesil bela okumak yerine tango öğrensin

Güncelleme Tarihi:

Genç nesil bela okumak yerine tango öğrensin
Oluşturulma Tarihi: Kasım 16, 2006 00:00

28 yıl önce kaybettiğimiz Türkçe tangoların unutulmaz bestecisi Fehmi Ege; geriye bir müzik adamı; oğlu Engin Ege ile bir müzik kadını; torunu Nermin Ege’yi bıraktı. Engin Ege öylesine doluydu ki: "Onu 5 Ekim 1978’de kaybetmiştik. Hep bekledik ki Fehmi Ege adını anan bir kanal çıksın! Ama çıkmadı" dedi.

Nermin Ege ise, Sana Nerden Gönül Verdim yerine Allah Belanı Versin gibi şarkıların dinlenmesinin Türkiye’yi şiddet toplumuna dönüştürdüğünü söyledi.

Babanız Fehmi Ege, sizi müzik ve özellikle tango konusunda çalışmaya teşvik etmiş miydi?

- Babam; önceleri müzisyen olmamı istemiyordu. Doktor, mimar, mühendis olmamı isterdi. Ama baktı ki bende müziğe karşı bir ilgi var, kabul etmek zorunda kaldı. Ortaokulda evden gizli gizli kaçırdığım akordeonu çalmaya başladım. Daha sonra piyano dersleri de aldım. Liseyle beraber konservatuvara gitmeye başladım. Orada da kontrbas verdiler, yaşım büyük diye piyanoya almadılar. Bu arada sesimi beğendiler, ’Operada, koroda bas bariton ol’ dediler. Neticede onu da çalıştık... Bundan sonra sonsuz yardımlarını gördüm babamın. Onunla beraber çalıştım. 15-16 yaşındaydım, babamın orkestrasında piyano çalıyordum. Ayrıca Avusturya asıllı Türk piyano virtüözü Ferdi Slatzer’den de dersler aldım.

n Pavyonda çalıştığınız doğru mu?

- Evet; doğru! O zamanlar pavyonda çalıyorduk. Sonra adı İstanbul Pavyon olarak değiştirilen Londra Bar’da çalıştık. O zamanlar barlar başkaydı. Millet eşiyle geliyordu. Bir şey içiyordu. Konsomatris hanımları çağırıyor, onunla bir içki içiyor, hanımından müsaade isteyip, onunla bir dans ediyor ve tekrar masasına dönüyordu. Sonra da kalkıp gidiyordunuz. Yani şimdiki gibi değildi! ’Konsomatrisi bardan nasıl götürürüm’ hesabı yoktu! Sonra askere gittim. Askerliğimi Ankara Orduevi’nde piyanist olarak yaptım. Vatani görev bitince de çalışmak üzere Almanya’ya gittim.

n Almanya’da kimlerle çalıştınız?

- İki buçuk yıl kadar kaldım Almanya’da. Önce Türk müzisyenleriyle bir orkestra kurduk. Grup dağılınca da Almanlarla çalışmaya başladım. 1963-1968 yılları arasında Hollanda ve Avusturya’da da çalışmalarım oldu. Döndükten sonra radyoevine girdim. Radyoda Fehmi Ege ve Necdet Koyutürk orkestraları vardı. Bir hafta biri, öteki hafta biri yönetiyordu. Orkestralarının adı daha sonra TRT İstanbul Radyosu Tango Orkestrası olarak anılmaya başladı. Ben Necdet Bey’le akordeon çalıyordum, babam da piyano.

n Türkçe tangoları pop müziğe uyarlamak isteyenler çıktı...

- Hepsi de büyük tepki aldı. Başta bizler karşı çıktık. ’Tangoyu ne hale soktunuz’ dedik. Bu şarkıların çalınmaması için Ankara’ya TRT’ye mektup yazdım. ’Önceden yayınlanmış eserler, ön izin alınmadan yeniden yayınlanabilir’ diye cevap geldi. ’Sana Nerden Gönül Verdim’ yayınlanmış. n TRT İstanbul Radyosu’ndaki tango programlarına, halkın ilgisi nasıldı?

- Halk çok seviyordu. Beni yaş haddinden emekli ettiler. Programları yayından kaldırdılar. Bir süre sonra Ankara TRT Müzik Dairesi’nden aradılar. ’Siz emekli oldunuz diye tangolar da mı emekli oldu?’ dediler. Radyoya gittim. Haftada bir program yayınlanıyordu. Program başı 100 YTL’den ayda 400 YTL gibi komik bir rakamı önüme sundular. Tangoya olan sevgimden, babam rahmetlinin hatırına gelen dostlarla orkestrayı yeniden kurdum. Çalışmaya başladık. Aralık ayında Bölüm Müdürü çağırdı ve ’2006’ya Tango koymamışlar, iki hafta daha çaldıktan sonra sizlerle vedalaşacağız’ dedi. Çok sinirlenmiştim. Henüz yayınlanmamış bantlarımız vardı. ’O bantları yayınlayın, ben gidiyorum’ dedim ve gittim.

n Tango orkestrası böylece tarih mi oldu?

- Asla... Şimdi TRT hariç, bütün televizyon kanallarına bir çağrıda bulunuyorum; gelin bir Tango programı yapalım. Tangolar devam etsin. Sevenler, tangosuz kalmasın.

n Tangodan para kazandınız mı?

- Maalesef hiçbir şey kazanmadık, hiçbir şeyimiz yok. Görmüş olduğunuz bu evde de kirada oturuyoruz..

n Size ulaşmak isteyenler için bir adres verebilir misiniz?

- Benim ve kızımın e-mail adreslerine yazabilirler. Benim adresim; egn.ege@hotmail.com... Kızım Nermin’in adresi; nrm_cvr@hotmail.com

Birazcık sevgi diyorum

Fehmi Ege’nin torunu Nermin Ege Çevir, tangonun unutuluşuyla Türk toplumunun son dönemde yaşadığı şiddet olayları arasında çarpıcı bir bağ kuruyor: "Öyle bir ortamda yaşıyoruz ki, Pavarotti’nin yaptığı müziğe ’Gavur müziği’ diyen zihniyetlerin orta yerinde kaldık. Televizyonda ’Allah belánı versin’, ’Allah seni kahretsin..’ diye şarkılar çalıyor. İki kızım var, onlar duyacak, kulakları kirlenecek diye ödüm kopuyor. Geleceklerinden endişe duyuyorum.. Türkiye, bunları mı dinleyecekti müzik diye! Genç nesil, belá okumak yerine tangonun tatlı nağmelerini, anlamlı sözlerini öğrensin."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!