Geleceğin mucitleri iş başına

* “Geleceğin Mucitleri” yarışmasının çıkış noktası nedir?
- Demet Sabancı Çetindoğan: Yaratıcı Çocuklar Derneği’yle dolu dolu bir 10 yıl geçirdik. Çocuklarımızı yetenek ve yaratıcılık anlamında geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu amaçla atölye çalışmaları da yapıyoruz. Bilimle ilgili ilk çalışmamız bu olacak. “Geleceğin Mucitleri” bilime, tasarıma, inovasyona ilgi duyan ve gelecekte ülkemiz adına patentli ürünler yaratabilecek bir neslin yetişmesi için başlatıldı ve her yıl tekrarlamak istiyoruz.

* Bu televizyondan da desteklenen bir proje... Amaç tabana yayılmak mı?
- Demet Sabancı Çetindoğan: İsteğimiz tüm Türkiye çocukları ile birlikte çalışabilmek. Dolayısıyla televizyon ve sosyal medya, yayılmak ve tanınmak açısından çok önemli.

* Ekranda bu yarışmanın ne kadarlık bir sürecini görebiliyoruz?
- Esra Oflaz Güvenkaya: Biz elimizden geldiğince fazla çocuk ve gence ulaşmayı hedefliyoruz. O yüzden de şifresiz kanalımız Kidz TV’ye duyurularımızı koyduk. Ayrıca bilim teknoloji kanalımızda ve sinema kanallarında da aileler görsün, çocuklarını yönlendirsin diye tanıtımlar dönüyor. Online mecrada olarak Dailymotion’da tanıtımlar var. Duyurularımız 8 Kasım’a kadar sürecek. Kasımın son haftasında yapılacak jüri değerlendirmesinde seçilen 30 projeyi toplam 17 programda göstereceğiz. Ve aralarından sıyrılan 6 proje para ödülü kazanacak. Bunun yanı sıra birinci olanı, icadını gerçekleştirmesi için sponsorlara yönlendireceğiz.

* Mucitlik yarışmalarının örneği çok ama sonuç alabilen pek yok. Sizin yarışmanızın farkı ne olacak?
- Didem Çapa: Biz fikirlere önem veriyoruz. Fikir iyiyse, sanayiciler onların güzel fikirlerini hayata geçirebilirler. Yani kendilerinin yapması, maddi altyapıyı oluşturmalarını beklemiyoruz. Tek kriter, daha önce ortaya konmamış bir fikir olması. Türkiye’den dünyaya birçok ürün çıkarabileceğimizi düşünüyorum.

* Tüm bunları bizim çocuklar yapacak yani.
- Demet Sabancı Çetindoğan: Tabii... Birçok firmanın bu sebeple kurulmuş ARGE departmanları var ve buralara milyonlarca lira harcıyorlar. Biz onlar için ciddi bir altyapı oluşturağız, sektörlere ciddi anlamda faydamız olacak.

GERARD BUTLER AİLESİNİ DİNLESE AVUKAT KALIRDI
* Konu kısıtlaması var mı?
- Didem Çapa: Yok.

- Esra Oflaz Güvenkaya: Bazı ürünler ihtiyaçtan doğmuş mesela. Data transferi için kablo gibi. Düşündüğünüz zaman icat derken çok büyük düşünmenize gerek yok. Çok basit ama çığır açacak fikirler de olabilir.

* Biz bu çocukların ileride ne olmasını beklemeliyiz?
- Didem Çapa: “Aferin” denilen bir aileden gelmeyen çocuklar, okul hayatında da fen ve matematik başarısına göre başarılı ya da başarısız olarak damgalanıyor. Ve bir kere tembel diye damgalanan bir çocuğun o duygu durumundan çıkması çok zor. Bizim için her çocuk bir alanda mutlaka başarılıdır. Meşhur bir söz var; siz bir balıktan ağaca çıkmasını beklerseniz, hayatı boyunca aptal olduğuna inanır. Herkesi kendi alanında değerlendirmek gerekiyor. İstiyoruz ki sadece ülkemiz açısından değil dünya çapında önemli isimler yetiştirelim.

- Demet Sabancı Çetindoğan: Burada ailelere de görev düşüyor. Genelde aileler çocuklarının kalıplaşmış mesleklerde eğitim görmesini istiyor. Hatta ve hatta kendi mesleğini yapmasını talep ediyorlar. Ebeveynlerin artık farklı açılardan bakması gerek. Yoksa ileride çoğu genç mutsuz oluyor.

- Esra Oflaz Güvenkaya: Gerard Butler’ın gazetede hikayesi vardı. Ailesi avukat olmasını istemiş, hukuk okumuş ama adam işini hiç sevmemiş. “Ben çok kötü ve yeteneksiz bir avukat oldum. Sonunda ne mutlu ki kovdular ve ben de Hollywood’un yolunu tuttum” diyor. Eminim o dönemde onun babası da “benim oğlum aktör mü olacak” demiştir.

* Yarışmaya daha çok hangi yaş grubu ilgi gösteriyor?
- Didem Çapa: Lise çağına kadar birçok yaratıcı çocuk katıldı, katılmaya da devam ediyorlar. Bazı fotoğraflar geliyor, önlükleriyle deney tüplerinin başındalar mesela. Çok güzel fikirler doğuyor. Ben onlara güveniyordum zaten.

* Sırada ne var?
- Demet Sabancı Çetindoğan: Sonuçlarını 7 Nisan 2014’te açıklayacağımız öykü yarışmamız, Aydın Doğan Vakfı işbirliğiyle bu yıl 7’ncikez düzenlenecek olan karikatür yarışmamız var. Ulusal mobilya tasarım yarışmamız ve genç müzisyenleri dinleyeceğimiz konsolosluk dinletilerimiz de olacak.

BİZİM EVİN HALLERİ
* Sizin evdeki çocuklar ne kadar yaratıcı?
- Esra Oflaz Güvenkaya: Almila 5 yaşında... “Ben iksir yaratacağım” diyor, kokuları karıştırıyor, renkler katıyor. Kesinlikle “Ay nereden çıktı bu” demiyorum. Tam tersineteşvik ediyorum, “çaba göster” diyorum. Uğraşıp geliyor, sonuç çamur gibi olsa da “Çok güzel olmuş en azından çaba harcadın” diyorum.

- Demet Sabancı Çetindoğan: Benimkiler daha büyük ama büyük kızım Pırıl resme meraklı. Üç tane kişisel sergisi oldu şu ana kadar. Babasıyla biz de o yönde teşvik etmeye çalışıyoruz. Şu an Amerika’da okuyor. Masada bir şeyler karalarken bir öğretmeni görmüş, “Bizim bir galerimiz var, senin yaptıklarından oraya koyup satalım” demiş. Büyük bir heyecanla bizi aradı, haber verdi; iki resmi satılmış orada.
-
Didem Çapa: Kızım bir gün uyanıp “Kelebek olmak istiyorum” dedi, kılık kıyafetlerle uğraştık, onu bir şekilde kelebek yaptık. İnsan “Ben istersem olur” duygusunu kaybetmemeli, çünkü hakikaten istediğiniz zaman birçok şeyi yapabiliyorsunuz. Ondan beri kızım Deniz düşündüğü her şeyi yaptı. Oğlum Ali Murat daha çok teknolojik alanda başarılı.