GeldiÄŸimde hazine tamtakırdı Allah’ım neyin içine düÅŸtüm, dedim

Güncelleme Tarihi:

Geldiğimde hazine tamtakırdı Allah’ım neyin içine düştüm, dedim
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 05, 2005 00:00

O gün, New York’un gökdelen ormanında, pırıl pırıl parlayan üçgen çatısıyla ilk anda göze çarpan Citibank Kulesi’ndeki lüks ofisinde her zamanki gibi dosyalarına dalmıştı. Genç asistanı, heyecanla odasına girdi. ‘Pakistan’ın yeni lideri CNN’de konuÅŸacak’ dedi ve televizyonun düğmesine bastı. Birkaç dakika sonra Pakistan’da yönetime el koyan General Müşerref ekranda göründü.Ä°lk kez Pakistan halkına sesleniyordu.‘Müşerref’i o gün gördüm. İçimden ona iyi ÅŸanslar diledim. Sonra televizyonu kapatıp yeniden dosyalarıma daldım’ diye anlatıyor Aziz.Ä°ki gün sonra Citibank BaÅŸkan Yardımcısı Aziz’in telefonu yine çaldı. Aziz o günü gülerek anlatıyor:‘General Müşerref’in beni Pakistan’a davet ettiÄŸini söylediler. Åžaşırdım. Beni mi? diye sordum. Evet, dediler. Peki bir ay sonra Asya’ya uçacağım, uÄŸrarım dedim. Hayır sizi bu hafta sonu bekliyor, dediler.’Yapacak bir ÅŸey yoktu. Aziz o hafta sonu Ä°slamabad’a uçtu. Hem de sadece 18 saatliÄŸine. Müşerref Pakistan’ı deÄŸiÅŸtirmek istiyordu ve Aziz’in fikrini soruyordu.Ve bir ay sonrası...Aziz yeniden Ä°slamabad’da. Ama bu kez Pakistan ekonomisini kurtarmak için. Hem de tek bir kuruÅŸ maaÅŸ bile almadan...MAAÅž PARASI YOKTU ‘İslamabad’a geldiÄŸimde hazine tamtakırdı. Ay başında maaÅŸları ödeyecek para yoktu. Allahım neyin içine düştüm dedim. MaaÅŸ almadım çünkü alacak para da yoktu’ diye o günleri hüznün izlerinin dolaÅŸtığı bir gülümsemeyle anlatmaya devam ediyor Aziz: ‘4 bin kiÅŸiyi yönettiÄŸim büyük bir kuruluÅŸun tepesini bıraktım. Bu mesleki açıdan büyük bir fedakarlıktı ama artık her akÅŸam rahat koltuÄŸumda kurulup televizyona bakarak kritik yapmak yerine, direksiyon başına geçmem gerektiÄŸini düşündüm. Ve yola çıktım. BaÅŸkan Müşerref’e, bakın hastamız çok ağır, ÅŸunları yapmazsak ölecek, dedim. Bana açık çek verdi. YolculuÄŸumuza baÅŸladık. Hayattaki en zor ÅŸey deÄŸiÅŸimdir. Katı bir direniÅŸle karşılaÅŸtım ama Müşerref’ten büyük destek aldım.’ Aradan geçen 6 yılda yoksulluk, iÅŸsizlik, dış ticaret açıkları henüz aşılamadı Pakistan’da. Ama yine de köprülerin altından çok sular aktı.Ekonomi silkindi. Kalkınma hızı yüzde 8.4’e fırladı ama yoksulluÄŸun, aşırı Ä°slami akımların, terörün kol gezdiÄŸi, demokrasi sancısından bir türlü kurtulamayan 150 milyonluk bir ülkede lider olmak çok zordu. Hele hele liderlerin suikasta kurban gittiÄŸi bir bölgede lider olmak.Mahatma Gandi’den Nehru’ya, Ziya ül Hak’tan Ä°ndira Gandi ve Rajiv Gandi’ye... Kimler acımasız kurÅŸunlara ve bombalara hedef olmadı ki? Bu korkunç senaryolar hiç bitmiyordu bölgede. 30 Temmuz 2004’te Pencap’taki gibi...Aziz’in baÅŸbakanlık koltuÄŸuna oturmasına birkaç gün kala... Otomobilinin toprak yoldan geçmesine bir dakika kala patlıyor saatli bomba. 55 yaşındaki Pakistan ekonomisinin kurtarıcısı kıl payı kurtuluyor ölümden. Ama çevresindekilerden 9 kiÅŸi ölüyor. Aziz’in ÅŸoförü de içinde. Acaba o olaydan sonra Manhattan’daki lüks ofisine dönmek aklından hiç mi geçmedi?İÇ HUZURUMU NASIL YAKALADIM‘Hayır, hiçbir zaman’ diyor Pakistan BaÅŸbakanı ve o anki duygularını anlatıyor: ‘Allah sizi koruyor. Cesaret veriyor. Olaydan sonra daha da kararlı oldum. Bilendim. Bir yola girdiÄŸiniz zaman sonuna kadar gitmelisiniz. Karım da irademin çok güçlü olduÄŸunu iyi bilir. Bu yüzden o da New York’a dönelim demedi. Bazen insanlar benim sakin ve mütevazı görünüşüme aldanır ama yüreÄŸimde bir çelik var. BaÅŸarılı olmak için gerçekten güçlü ve katı olmak zorundasınız.’Suikastı anlatırken yüzünde stresin en ufak bir izini bile göremiyorum. O kadar sakin ve kendinden emin ki... Biraz ÅŸaşırıyorum. ‘Siz hiç strese girmez misiniz’ diyorum. ‘Hayır’ deyip kahkahayı patlatıyor: ‘EÄŸer tavırlarınız sert ve katı olursa güvensiz olduÄŸunuzu gösterir. Ne yaparsak yapalım kendimizle barış içinde olmak zorundayız. Bunu öğrenmemiz gerekiyor. Kendisiyle barış içinde olmayan hiçbir zaman etkili olamaz.’Aziz, sanki Wall Street’teki büyük savaşı sırasında iç dünyasındaki kavgayla da baÅŸa çıkmış gibi...Ä°DEAL BÄ°R ÃœLKE HAYALÄ° Aziz’in Pakistan için hayalleri var: ‘Bir ülke zengin olabilir ama demokrasi ve insan hakları yoksa yine de fakirsiniz. Zengin olup hasta olursanız da fakirsiniz. EÄŸer adalet yoksa da fakirsiniz. Bütün bunların bütünlüğü toplumları zengin kılıyor ve biz de buna çalışıyoruz. Biz bölgemizde nükleer gücüz. Pakistan’ın modern, aydınlanmış, ilerici bir Ä°slam devleti olmasını istiyoruz. Dünyayla birlikte yürümeliyiz.’Demokrasi! Pakistan demokrasiyi yaÅŸatmakta zorlanan bir ülke.Sanki Türkiye’nin kaderini izliyor gibiler. Önce Türkiye Adnan Menderes’i idam sehpasına gönderiyor. Ardından Pakistan sandıktan çıkan Zülfikar Ali Butto’yu. Sonra iki ülkede de birbirini izleyen askeri yönetimler.Zülfikar Ali Butto’nun kızı Benazir Butto bir ara sandıktan çıkıyor ama baÅŸbakanlık koltuÄŸunda kaldığı dönem çok kısa. Sonra yine bir askeri darbe daha. Yolsuzluk iddiaları, hapisler ve sürgünler.BENAZÄ°R HAKKINDA DAVALAR SÃœRÃœYOR Butto’nun kocası 10 yıldır hapisteydi, yeni çıktı. Benazir ise hálá sürgünde. En son Åžam’da Esma Easad’ın konuÄŸu olarak sahneye çıkabiliyor.Peki, New York’ta rahat koltuÄŸuna kurulup Pakistan’ı eleÅŸtirdiÄŸi günlerde Benazir Butto’nun baÅŸarısızlığına nasıl bakıyordu, soruyorum. Bu soruya yanıt vermesinin pek kolay olmadığını biliyorum. ‘Olaylar doÄŸru yönde geliÅŸmedi. Bu yüzden sürekli hükümet deÄŸiÅŸiyor’ diyor ve hem Benazir Butto hem eÅŸi Zardari hakkında yasal iÅŸlemlerin sürdüğünü söylemekle yetiniyor.HER SABAH DUA EDÄ°YORUM En az 12 saat çalıştığını söylüyor. Ama yine de onu sinirli gören olmamış. Her sabah iÅŸe baÅŸlarken dua ettiÄŸini söylüyor Aziz: ‘Bazı günler 5 vakit namaz kılıyorum bazen de kılmıyorum. Halkıma hizmet edebilmek için Allah’tan bana yol göstermesini diliyorum. Barış için, insanlar ve dinler arasında daha fazla anlayış için dua ediyorum.’CAZ SEVÄ°YORUM, GOLF OYNUYORUM Her sabah müzik dinliyor, zaman zaman golf oynuyor. ‘Cazı da klasik müziÄŸi de seviyorum ama beni en fazla etkileyen Pakistan müziÄŸi. Çünkü ÅŸiir gibi.’ HUNTINGTON’DAN HOÅžLANMIYOR Evet, 11 Eylül Ä°slam’ın imajına zarar verdi ama Huntington medeniyetler arasındaki çatışmanın propagandasını yaptı. Ä°slam’ın gerçek yüzünü dünyaya anlatmamız gerekiyor. Hiçbir ülke dünyadan kopuk yaÅŸayamaz. Birbirimizi anlamalıyız. Hırıstiyanlık, Yahudilik, Müslümanlık, bütün dinler aslında karşılıklı anlayışa, barışa ve baÅŸka dinlere saygıya dayanır. Neden baÅŸka dinlere kuÅŸkuyla bakıyoruz?HUZURUN FORMULÃœ Aziz’e göre stresten kurtulmanın temelinde, insanın iç dünyasında bulduÄŸu huzur yatıyor. Peki iç huzurunu nasıl yakalayacağız? Ä°ÅŸte Pakistan BaÅŸbakanı’nın formulü: ‘Bu yol tümüyle dürüstükten, ÅŸeffaflıktan ve özgüvenden geçiyor. Herkesin gözünün içine bakıp her ÅŸeyi konuÅŸabilmelisiniz.Aziz’in 32 yıllık eÅŸi Rukhsana söyleÅŸimizin sonunda bizle birlikte poz verdi. Onunla biraz Atina konuÅŸtuk. Çünkü 4 yıl Kolonaki’de yaÅŸamışlar. Çocukları orada okula gitmiÅŸ. Aslında Atina, Åževket Aziz’in Citibank’ın zirvesine tırmanırken dolaÅŸtığı merkezlerden sadece biri. Dört bin kiÅŸinin başına geçmeden önce Manila, Malezya, Suudi Arabistan da var. Azizler’in büyük kızları Lubna Manila’da doÄŸuyor. DiÄŸer 2 çocukları Amerika’da büyüyor. Onlar belki Pakistanlı ama aynı zamanda dünya vatandaşı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!