Güncelleme Tarihi:
Pilot anons ediyor: Havalimanında trafik yoğun olacağı için, uçak İstanbul’un üzerinde birkaç tur atacak. Bu küçük rötardan dolayı diğer yolcular sinirli; söylenen var, oflayanlar, poflayanlar... Havadan görünüşü, bütün dünya pilotları arasında efsane olan İstanbul’un üstünde fazladan birkaç dakika uçmak için insan niye atarlanır ki? Koca kabinde bir ben mest!
Zaten uçak İstanbul üzerinde turlasın diye dua ederek binmişim uçağa, ya tutarsa diye de her zamanki gibi biletimi cam kenarı almışım.
Nefesim camı buğulamasın diye neredeyse soluk bile almıyorum. Ah bir de parmağımı sokup şu iki cam arasındaki buzlanmaları silebilsem...
İnsanın sevdiği, âşık olduğu şehirle sevişmesi bu olsa gerek: Altımda iki gözüm sultanım İstanbul. Ben üstte, hayran hayran ona bakıyorum.
Tek sıkıntı, uçak o kadar yüksekten uçuyor ki, şehrin yüzündeki çizgileri, gülüşündeki kıvrımları iyice seçemiyorum.
Ne gam! Artık onun da çözümü var. Şimdiye kadar İstanbul Haliç’ten kalkıp Bursa, Çeşme, Bozcaada gibi destinasyonlara yolcu taşıyan deniz uçağı şirketi Seabird şehrin üstünde 20 dakikalık turlara başladı.
Dünya Savaşı’ndan kalma hissi veren pır pır uçağa binerken hafif bir içiniz çekiliyor. Ama imdadınıza Kanadalı pilotların profesyonel havası yetişiyor.
Uçak, paçalarından sular damlayarak Haliç’ten havalanıyor, Boğaz’ın Avrupa sahilini takip ederek Sarıyer’e vuruyor, sonra Anadolu Yakası’ndan dönüp, geri geliyor. Son olarak Bostancı ve Adalar üstünde bonus bir tur yapıp, veleddalin amin, bir kaymak taşı gibi seke seke Haliç’in sularına konuveriyor.
İşin güzel yanı, normal yolcu uçakları gibi çok yüksekten uçmuyor, ha deseniz gökdelenlerin üst katlarında olanlara el sallayacaksınız.
En çok evlenme teklifi yapacak genç erkekler tercih ediyormuş bu turları. Hemen yolcuları kesiyorum. Şu türbanlı kıza hayran hayran bakan delikanlıda potansiyel var. Uçuş sırasında bir yandan şehre bakıyorum, bir yandan da ha patlattı teklifi ha patlatacak diye çaktırmadan onları kesiyorum. Ama yok, ı ıhh, yapmadı, yapamadı. Delikanlının cesaretiyle birlikte biz de inişe geçiyoruz.
Ben mi?
İşim olmaz... Benim toptan bu şehirle başım bağlı.