GeçmiÅŸi satan adam

Güncelleme Tarihi:

Geçmişi satan adam
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 19, 2005 00:00

‘Kadife sesli yorumcu’, ‘Çikolata renkli sanatçı’ tanımlamalarıyla bir döneme imzasını atan, 1985 yılında baÅŸladığı ‘Müzik Yelpazesi’ programına halen devam eden Sezen Cumhur Önal, geçtiÄŸimiz günlerde Fransa Kültür Bakanlığı’nca Chevalier De L’ordre ödülüne layık görüldü. Yazdığı ÅŸarkı sözlerinin yer aldığı 45’liklerle birçok ünlüyü şöhrete taşıyan ve yabancı yıldızlara da Türkçe ÅŸarkılar okutmayı baÅŸaran Önal, ‘Ben geçmiÅŸi satıyorum’ diyor.- Kimler sizin sayenizde ünlü oldu?45’lik plaklar döneminde, plağın tutmazsa ikinci plak yapılmazdı. Ve ben sözlerini yazdığım ÅŸarkıyı söyleyen her sanatçıyı sanırım ilk plağında şöhrete taşıdım. Tanju Okan, Kamuran Akkor, Özdemir ErdoÄŸan, Selçuk Ural, Mehmet Taneri, Aydın Tansel gibi isimlerin ilk plağı benimdir. Radyo günlerinin en güzel ÅŸarkılarını ÅŸimdi satıyorum. Bir bakıma geçmiÅŸi satıyorum ben yani... - Radyo günlerinin tadı baÅŸkaydı diyorsunuz yani...Radyo günlerinden gelen bir rüzgar var hayatımda... O rüzgarda ise gençlik günlerimin en güzel anılarını süsleyen ÅŸarkılar yer alıyor. Onlar bir döneme tanıklık eden parçalar... Radyo günlerinin tadı ve keyfi baÅŸkaydı gerçekten. O dönemin ÅŸarkılarında ve ÅŸarkı sözlerinde seven, birbirini isteyen kalplerin, birbirini arzulayan dudakların, birbiri için çarpan yüreklerin sedaları vardı. Rahmetli Baki Süha EdiboÄŸlu, Faruk Yener, Tarık Gürcan bizi imtihandan geçirmiÅŸti mikrofona çıkarmak için. O radyo günleri kimileri için çok uzaklarda kalmış olabilir. Ama onların tadına varmış insanların, o günleri unutması mümkün deÄŸil. Ben ÅŸimdi yazdığım ÅŸarkılarla, o ÅŸarkıları seslendiren sanatçı dostlarımın güzel soluklarıyla hayatımın bu döneminde, çok mutlu oluyorum. Tanju Okan, Ertan Anapa, Selçuk Ural, Özdemir ErdoÄŸan, Aydın Tansel, Mehmet Taneri, Füsun Önal, Nilüfer, Kamuran Akkor benim yazdığım ÅŸarkılara hayat verdi. Onlarla gurur duyuyorum.- Çok iyi isimlerle çalıştınız... Bir müzik adamı için bu büyük ÅŸans...Ben geçmiÅŸi yüreÄŸinde taşıyan, yaÅŸatan ve yaÅŸayan birisiyim. Bunlar da hiç eskimeyen ÅŸarkılar. ‘Müzik Yelpazesi’ programlarında konuk ettiÄŸim sanatçılardan bu ÅŸarkılar dinlendiÄŸi zaman insanların gözlerindeki pırıltıdan kendime pay çıkarıyorum. Biz ÅŸanslıydık. Yaptığımız iÅŸin bilincindeydik, çalışkandık. Ve evet, en büyük ÅŸansım çok yetenekli insanlarla çalışmaktı. Saydığım isimlerin dışında Ayten Alpman, Yavuz Özışık, Selma Güneri, Nazan Åžoray da var. Sesleri güzeldi, ÅŸarkıları ÅŸarkıcı gibi söylüyorlardı. - Bir de yabancı starlar var...Yurtdışına gittiÄŸim zaman, yabancı ÅŸarkıları orada Türkçe okutmak gibi bir fırsatım oldu. Bu bir ÅŸans kapısıydı. Yani yıldızlarla buluÅŸmak gibi bir ÅŸeydi. Önce Fransa’da, sonra Ä°talya ve Ä°spanya’da... O ÅŸarkıcıların söyledikleri Türkçe ÅŸarkıların güzelliÄŸini görünce, bizimkiler de uyandı! Hayata bir baÅŸka baktılar. ÖrneÄŸin Zeki Müren Bey de benim yazdığım sözlerle batı müziÄŸi söyledi. - Yurtdışında kimlerle çalıştınız?Johny Hollday ‘Altın Yüzük’ ve ‘YeÅŸil Gözler İçin’ isimli parçalarımı söyledi. Patricia Carli ‘Bir Gün Sana DöneceÄŸim’, ‘Özlerim Ä°stanbul’u’, ‘Yedek’ ve ‘Mektup’u, Edith Piaf’ın kocası Yunan asıllı Theo Sarapo da ‘O Günler Nerede’ ve ‘Senden Emin Olsam’ı okudu. Ayrıca Sacha Distel’e yazdığım ‘Kime Derler Sana Derler’, Ajda Pekkan’ın Vahi Öz’le ‘Babamız Evleniyor’ filminde dans ederek söylediÄŸi, aynı zamanda ‘Kolejli Kızın AÅŸkı’ filminde Çolpan Ä°lhan’ın Ayhan Işık’a söylediÄŸi parçadır. - Bu çalışmalarınızın sonucunda da Chevalier De L’ordre ödülüne layık görüldünüz. Bundan bahsedebilir misiniz?Fransa Kültür Bakanı Fransız-Türk dostluÄŸuna ve çalışmalarına yaptığım katkı dolayısıyla bir onur ödülü verdi. Bu beni çok mutlu etti tabii... Bu geliÅŸmeler, insanın yaÅŸamındaki yeni ve ak sayfaların müjdesi oluyor. Ä°nsan ÅŸevk duyuyor. Bu sanatçılara ve edebiyatçılara verilen çok önemli bir ödül, onur duydum.Bir ekran klasiÄŸi‘Müzik Yelpazesi’ programıma 1985 yılında, ikinci kanalla baÅŸladım. 1998’e kadar aralıksız devam ettim. Oradan ayrıldım ve bir yıl sonra Kanal D’ye geçtim. Åžimdi yine TRT2’deyim. 48 program bitti, halen devam ediyorum. Genç kuÅŸağın geçmiÅŸ günlerden kalan müziÄŸe olan tutkusu sürüyor bence... Onların müthiÅŸ bir estetiÄŸi ve müzik zevki var. Müzik Yelpazesi’ne olan ilgiden bunu anlıyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!