OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 08, 2004 00:00
Aydın’ın turizmci ailelerinden TuntaÅŸlar’ın en küçük oÄŸlu Selim TuntaÅŸ (29), önceki hafta bir saatte altı kiÅŸiyi öldürdü. Önce karısı ve 4 gün sonra doÄŸacak bebeÄŸini, ardından oturduÄŸu binanın kapıcısını, otelinde çalışan bir garsonu, annesini ve son olarak otelinin müdürünü soÄŸukkanlılıkla elindeki tabancayla vurdu.Kurbanlarını öldürürken, ‘Korktun mu gülüm’ diye espri yapan genç adam, tüm cinayetleri kabul etti. Anlattıkları tanık ifadeleriyle desteklendi. Ama ne ayrıntıları ne de katliam nedenini hatırlıyor.KuÅŸadası’da sıradan bir gündü bir doÄŸum günü kutlamasına gitti gece hamile karısı için süt alıp geldi gayet normal görünüyordu ama geceyarısı canavara dönüşecekti...Geçen cuma Söke ve Didim’de bir saat içinde tam 6 kiÅŸi kurÅŸuna dizildi. Katil zanlısı, polise 3 gram, bir yakınına ise 4 gram kokain aldığını, cinayetleri hatırlamadığını söyledi. UyuÅŸturucuya karşın bir saatte otomobiliyle 120 kilometre yol yapmış, hedeflerini tam on ikiden vurmuÅŸtu. Olay basına uyuÅŸturucu cinayeti gibi yansıdı. Zanlının istediÄŸi de buydu. Çevresindekiler de bu iddiayı güçlendirmek için ellerinden geleni yaptı. ManÅŸetler baÅŸka gündemleri taşımaya baÅŸlayınca üç-dört gün içinde olay unutuldu.EÅŸi, dört ay sonra doÄŸacak kızı, annesi dahil altı kiÅŸiyi bir saatte öldüren Selim TuntaÅŸ, Söke ve Didim’de çok tanınan bir ailenin en küçük çocuÄŸu. Keskin bakışlı ama sakin görünüşlü, ilk karşılaÅŸmada kibar bir ÅŸehirli izlenimi veren genç bir adam. Hiç kimse bu genç adamın bir gün eline silahı alıp espriler eÅŸliÄŸinde bir dizi cinayet iÅŸleyeceÄŸine ihtimal vermiyordu. TURÄ°ZMLE GELEN SERVETGirit kökenli TuntaÅŸ Ailesi 1950’lerden itibaren çiftçilik yapıyordu. Ardından aile GüneÅŸ Çırçır Fabrikası’nı kuruldu. Sonra iÅŸleri Selim Tuntaş’ın babası Aydın AÄŸa devraldı. Selim Tuntaş’ın babası ailesine ait toprakları geniÅŸletti, petrol istasyonları açtı. 1970’lerde turizm sektörüne de yöneldi. Söke’ye 10 kilometre uzaktaki KuÅŸadası’nda, 60 kilometre ötedeki Didim’de dev araziler aldı. O dönemde sahildeki araziler verimsiz, deÄŸersizdi. Bu arazilere turistik tesisler inÅŸa etti. Turizm geliÅŸtikçe TuntaÅŸlar’ın serveti katlandı, bölgenin en zenginleri arasına girdiler.Kalender tabiatı ve eÄŸlenceye düşkünlüğüyle tanınan Aydın Tuntaş’ın çocukluk arkadaÅŸlarından biriydi CoÅŸkun Çelik. Yedikleri içtikleri ayrı gitmezdi. Aynı günlerde evlendiler. Çelik büyük oÄŸluna Yavuz adını koydu, TuntaÅŸ birkaç ay sonra doÄŸan oÄŸluna aynı ismi verdi. Çelik ailesi bir sonraki çocuÄŸa Selim adını verdi. Aradan iki yıl geçti. TuntaÅŸlar bir oÄŸul sahibi daha oldu, ismini Selim koydular. Bir yıl sonra Çelik Ailesi’ne kız çocuk geldi. Çok arzu ettikleri kız evlatlarına Sultan adını uygun gördüler.Çocuklar büyüdü, aynı okullarda okudular. Sultan ile Selim TuntaÅŸ bir dönem aynı sırayı bile paylaÅŸtı. Aradan yıllar geçti. Aydın TuntaÅŸ yatırımlarıyla katlanan geliri sayesinde üç beÅŸ sınıf birden atlamış, çevresini deÄŸiÅŸtirmiÅŸti. Çok sayıda bürokrat, sanatçı, politikacı yetiÅŸtiren bir aileden gelen CoÅŸkun Çelik ise Söke’nin önde gelen sivil toplum gönüllüsü olmuÅŸtu. Ä°ki arkadaÅŸ birbirinden uzaklaÅŸsa da diyalogları kesilmemiÅŸti.SEYMEN AÄžA ÖZENTÄ°LİĞİAydın TuntaÅŸ, ailesinden de uzaklaÅŸmıştı. Hayatında baÅŸka bir kadın daha vardı. Ondan da bir çocuÄŸu oldu. Ä°ki ev arasında gidip geldi. Ailenin tüm sorumluluÄŸunu Adana’dan Söke’ye gelin gelen eÅŸi Müjgan TuntaÅŸ yüklendi. Turizm sezonunda otelde kalır, bir yandan oÄŸulları Mustafa, Yavuz ve Selim’le ilgilenirdi. Turizm ve çevre korunması konusunda çok aktifti. Otelin duvarlarını çizdiÄŸi resimlerle donatmıştı.OÄŸlu Selim biraz sorunlu büyüdü. Zorla liseye kadar geldi, diplomayı alamadı. Babası gibi eÄŸlenceye düşkündü. Müjgan Tuntaş’ın gözü hep oÄŸlunun üstündeydi. Askerde düzeleceÄŸini düşündüler. Isparta Er EÄŸitim Tugayı’nda komando eÄŸitimi sırasında hayatı pek deÄŸiÅŸmedi. Hafta sonunda evci çıkıp Antalya’da gönül eÄŸlendiriyordu. Tek öğrendiÄŸi attığını 12’den vurmaktı. Bununla gurur duyardı. Terhis sonrası günlük silah eÄŸitimine Söke’deki çiftlikte devam etti. Gece hayatındaki talimi sırasında ise Ecstasy ve kokaine baÅŸlamıştı. Gündüz sakin görünür, gece KuÅŸadası, Bodrum, Didim’deki barları dağıtırdı. Bu yüzden birçok bara almaz oldular. Kendisini Asmalı Konak’ın Seymen AÄŸa’sına benzeten Selim, 2002’nin aralık ayında KuÅŸadası’ndaki Sedir Bar’a alınmayınca silahını çekip etrafı taradı. BABA VASÄ°YETÄ°YLE EVLENDÄ°Ailesi bu olayları örtbas etmekten bıkmıştı. Evlenince sakinleÅŸeceÄŸini düşündüler. Tam bu sorunlarla uÄŸraşırken Aydın TuntaÅŸ, bir kalp krizi geçirdi, hastanede ileri derecede kanser olduÄŸu anlaşıldı. Ölmeden oÄŸluna, hayatına çeki düzen vermesini vasiyet etti. Selim, 2003 Martı’nda babasını defnettikten sonra ansızın deÄŸiÅŸti. Gece hayatından uzaklaşıp bir süreliÄŸine namaza baÅŸladı.Ä°ÅŸte bu günlerde annesinin giriÅŸimiyle, Sultan’la evlendi. 4 Eylül 2003’teki nikahtan beÅŸ ay sonra Selim yavaÅŸ yavaÅŸ eski hayatına döndü. EÅŸi hamileydi. Kızları olacak, ismini Zeynep koyacaklardı. 29 Temmuz sıradan bir gün olarak baÅŸladı. KuÅŸadası’ndaki otelde Selim’in amcasının oÄŸlu Mustafa’nın doÄŸum günü kutlanacaktı. Selim eÅŸiyle gitti. Kapıda Sultan’ın bulantısı baÅŸlayınca eve döndüler. Selim dışarı çıkıp karısına süt aldı. Bu sırada petrol istasyonlarına uÄŸradı. Gayet normal görünüyordu ama 12 saat sonra canavara dönüşecekti.ESRARENGÄ°Z MERCEDESSöke, Didim, KuÅŸadası ve Milas’da TuntaÅŸlar’ı tanıyan ve olaya tanıklık etmiÅŸ onlarca kiÅŸiyle görüştük. Otopsi raporlarını tek tek inceledik. Cinayetlerin iÅŸlendiÄŸi mekanları gezdik. Cinayetin sırrını çözmeye çalışan emniyet mensuplarından bilgi aldık. EdindiÄŸimiz bilgiye göre olay şöyle geliÅŸmiÅŸti:Selim TuntaÅŸ, sabaha karşı 03.30’da elinde siyah bir poÅŸetle evinden çıktı. Gece Ä°zmir’den yola çıkan ve o saatte evine varan doktor komÅŸusuyla kapıda karşılaÅŸtı. Ä°yi geceler diledi. Petrol istasyonuna geldiÄŸinde saat 04.00’ü gösteriyordu. Selim’in birkaç ay önce kiraladığı istasyonda aynı zamanda ofisi vardı. John Deer traktörlerinin bayiliÄŸini alacak, burayı merkez yapacaktı. Ä°stasyonda geçmiÅŸte pompacılık yapan Abdullah Derman (Apo) ile karşılaÅŸtı, sohbet etti. Bu sırada Ä°zmir plakalı siyah bir Mercedes otomobil geldi, Selim araçtaki kiÅŸiyle de bir süre sohbet etti. (Ä°stasyonun diÄŸer bekçisi Ãœmit Kayha aracın Selim’in teyzesinin kızına ait spor BMW olduÄŸunu belirtti.)Selim daha sonra petrol istasyonundan ayrıldı. Sabah namazına giden yaÅŸlılar otomobilini Cumhuriyet Meydanı’nda gördü. Çiftlikte çalışanlara ekmek götürmek üzere yola çıkan aÄŸabeyi Mustafa TuntaÅŸ, 06.00’da meydandan geçerken gözü kardeÅŸinin otomobiline takıldı. Yanına gittiÄŸinde yatırdığı koltukta uyuyan Selim’i gördü. Ne yaptığını sordu. ‘Birini bekliyorum’ dedi Selim. 07.45 civarında meydandan ayrıldı. Ardından cinayetler baÅŸladı.Olay yeri inceleme raporu ve tanık ifadelerine göre, Selim TuntaÅŸ tekrar istasyona uÄŸradı. Nöbetini Ãœmit Kahya’ya devreden Apo’yu otomobiline aldı. ‘Günaydın Ãœmit, naber’ deyip gazladı.KAFA KARIÅžTIRAN Ä°LÄ°ÅžKÄ°LERTutanak ve tanık ifadeleri, cinayetlerin cinnet halinde rastgele iÅŸlendiÄŸi yolundaki ilk açıklamalarla çeliÅŸmekte. TuntaÅŸ, önüne geleni deÄŸil, hedeflediklerini tek tek, arayıp bularak öldürdü. Karısı uyuyordu, tartışmadan silahını çekti. Kapıcıyı ise dairesinde uyurken vurdu. Ailesinin dışındaki kurbanlar muhtemelen ortak bir sırrı paylaÅŸtığı insanlardı.Mustafa Kalender’in annesi geçmiÅŸte ailenin Ä°zmir’deki apartmanının kapıcısıydı. Daha sonra görevi o devraldı. Aydın TuntaÅŸ tarafından Söke’ye getirilip, iÅŸ verildi. Otelde öldürülen garson Muharrem Ä°lhan’ı TuntaÅŸ Ailesi epeydir tanıyordu. Ä°ÅŸe, Selim TuntaÅŸ almıştı. Otel müdürü Yılmaz Özsoy da uzun yıllardır ailenin yanında çalışıyordu.Selim Tuntaş’ın teslim olmasına aracılık eden Hasan Turan, emekli astsubay. Ordudan ayrılışı, iÅŸ hayatı hakkında rivayet muhtelif. Çevresine yüklü borcu bulunduÄŸu söyleniyor. Görüşme talebimizi reddedip, ÅŸehir dışına çıktı.Ä°lk cinayet yerine Selim Tuntaş’la giden Apo da konuÅŸmaktan, bilgi vermekten kaçınıyor.CEVABI ARANAN SORULARHasan Turan, polise verdiÄŸi ifadede Selim Tuntaş’ın 4 gram kokain ve ardından da alkol aldığını söyledi. TuntaÅŸ ise polislerle sohbeti sırasında aldığı kokainin 3 gram olduÄŸunda ısrar etmiÅŸ. Tuntaş’ın kanında alkol bulunamadı. Kokain için kan örneÄŸi Ä°zmir Adli Tıp’a gönderildi. Alkol ve kokain iddiası senaryonun bir parçası mı?Cinayet öncesinde Selim TuntaÅŸ kimlerle, ne konuÅŸtu? Pompacı Abdullah Derman’ın (Apo) iki ayrı cep telefonu olduÄŸunu tespit ettik. Birini Selim TuntaÅŸ kullanıyormuÅŸ. Apo’nun telefonlarına bakıldı mı?Benzin istasyonuna gece gelen 35 plakalı Mercedes’ten çıkan adamla TuntaÅŸ ne konuÅŸtu, bu adam kimdi?Aile içinde servetin paylaşımı konusunda tartışma yaÅŸandı mı?TuntaÅŸ, cinayetlerden sonra üç kiÅŸiyi daha vuracağım diye bağırmış. Hedefteki bu üç kiÅŸi kimdi?DAKÄ°KA DAKÄ°KA CÄ°NAYETLER08.00Otomobilini evinin iki sokak ötesinde park etti. Apo’yu araçta bırakıp evine yöneldi. Ä°kinci kattaki dairesinin kapısını açtı. HamileliÄŸin son günlerini yaÅŸayan eÅŸi Sultan TuntaÅŸ (27) bel aÄŸrısı nedeniyle bacaklarının arasına yastık koymuÅŸ kanepede uyuyordu. Selim silahını çekti, 35 santimden karısının başına iki kurÅŸun sıktı. Daha sonra bir kurÅŸun kalbine, iki kurÅŸun da çocuÄŸun kıpırdadığı karnına...08.04Basına yansıyan haberlerde silah sesini duyup yukarı koÅŸan kapıcı Mustafa Kalender’in (42), daire önünde Selim Tuntaş’a engel olmaya çalışırken kurÅŸunlara hedef olduÄŸu belirtiliyordu. Oysa tutanakta, Kalender’in kapıcı dairesindeki yatağında vurulduÄŸu yazıyor. Bir de o sırada uyuyan iki misafir yeÄŸen ve 16 yaşındaki oÄŸlunun tabanca sesini duymadığı... Selim TuntaÅŸ, cinayeti iÅŸledikten sonra silahı beline koyup arabasına yöneldi. Eliyle iÅŸaret edip Apo’yu direksiyona geçirdi. KuÅŸadası yönünü gösterdi. Åžehirden 7-8 kilometre çıktıktan sonra otomobili durdurdu. Direksiyona geçti. Apo’ya ‘Burada in, beÅŸ - on dakika sonra gelip seni alırım’ dedi. Söke’ye doÄŸru uzaklaÅŸtı. Yarım saat sonra Apo patronunu aradığında cep telefonu kapalıydı.08.45KuÅŸadası’na 60 km. uzaklıkta bulunan Didim’deki TuntaÅŸ Otel’e gelen ve arabasını muntazam olarak park eden Selim, kapı görevlilerini kibarca selamladı: ‘Günaydın çocuklar.’ Yemekhaneye yöneldi. Kahvaltı servisini hazırlayan garson Muharrem Ä°lhan’ın (25) başına silahı dayayıp tetiÄŸi çekti. Silahın aÄŸzında mermi yoktu. Korkudan rengi sararan garsona ‘Ne o korktun mu gülüm’ diye sordu. ‘Tabii ki korktum Selim Abi’ cevabına gülerek ‘Korkma canım ÅŸaka yapıyorum’ karşılığı verirken 9 milimetrelik Baretta marka tabancasının aÄŸzına kurÅŸunu sürdü. Tabancayı Ä°lhan’ın alnına dayayıp ateÅŸledi. Garson olay yerinde öldü.08.48Restorandan çıkan TuntaÅŸ, annesinin ikamet ettiÄŸi 210 numaralı odaya gitti. Annesi Müjgan Tuntaş’ın (51) başına da iki kurÅŸun sıkıp aÅŸağı indi. 08.49Ara katın merdivenlerinde duran otel müdürü Yılmaz Özsoy (38), olayın farkında deÄŸildi. Selim’in arkasından seslendi: ‘Günaydın Selim Bey, iyi misiniz?’ Selim dönüp silahını doÄŸrultu, Özsoy’u kolundan vurdu. Ä°kinci mermi kaçmaya çalışan müdürün kalbine isabet etti. Selim’in öfkesi sürüyordu. Merdivenlerden inerken bağırdı: ‘Üç kiÅŸiyi daha öldüreceÄŸim, bugün sevdiklerim karşıma çıkmasın...’Otelin arka kapısından çıktı. Damacana su dağıtan kamyoneti durdurdu. Kendisini Hasan Turan’ın iÅŸyerine götürmesini istedi. Hasan Turan’a yaÅŸadıklarını anlattı. Turan’ın söylediÄŸine göre, telkini sonucunda Selim silahını bıraktı. Turan polisi aradı ve Selim Tuntaş’ı gelip teslim almalarını istedi. Polis, Hasan Turan’ın ofisinde Selim Tuntaş’ı teslim aldı ve önce karısını ve 4 gün içinde doÄŸacak çocuÄŸunu, sonra oturduÄŸu binanın kapıcısını, sonra otelinde çalışan bir garsonu, ardından kendi annesini ve son olarak otelinin müdürünü öldüren TuntaÅŸ tutuklanarak cezaevine konuldu.Â
button