Güncelleme Tarihi:
Profesyonel anlamda müziğe başlamadan önce neler yapıyordunuz? - Yine müzikle uğraşıyordum. Ama hiçbir zaman albüm çıkarmak gibi bir düşüncem olmadı. Müziğimi yapıp, arkadaşlarıma dinletiyordum, festivallere katılıyordum. Normalde önce albüm yapılır, sonra ilgi çekersin. Bende tam tersi oldu. İlgi çekince albüm yapmaya karar verdim.
Albüm yapma fikri olmadan müzikle uğraşmak nasıl bir düşüncedir? Sonuçta bir müzisyen geniş kitlelere ulaşmak istemez mi? - 10 sene önceki müzik piyasası benim için çok boğucu bir piyasaydı. Ben de kendi müziğimi kendim yapıp, dinliyordum. Bir de arkadaşlarıma dinletiyordum. Kimseden kötü bir tepki almadım. Ta ki albüm çıkana kadar! Albüm çıkmadan önce şarkılarımı beğenenler, iş ticarete dökülünce eleştirmeye başladılar.
Ne gibi eleştiriler geldi kulağınıza? - Aslında bu albüm hiçbir eleştiriyi hak etmiyor. Bir albüm insanlar dinlesin diye yapılır, değil mi? Ama bu albümü kendim için yaptım! Baştan sona benim hayatım. Hatta "Bu albüm, benim günlüğüm" diyebilirim. Ben, bir günlük yazmışım. Düz yazı kabiliyetim olmadığı için bunu besteye dökmüşüm. İnsanlar beni niye eleştiriyor? Çünkü herkes böyle bir albüm yapamıyor. Beni de diğerleriyle aynı kefeye koyuyorlar. Tamam, albüm yaptım ve işin içinde ticari bir yön var, bunu kabul ediyorum. Ama geniş kitlelere ulaşmanın tek yolu albüm yapmak. Bugüne kadar hiç hak etmediğimi düşündüğüm eleştiriler, albümü hiç dinlemeden yorum yapanlardan geldi. Bütün albümü bir klibe göre değerlendirip, "Ege Çubukçu sadece eğlence dünyasında dolaşıyor" dediler. Eğlenceli olduğu gibi hüzünlü ya da öğüt veren şarkılarım da var. Belki de insanlar Türkiye’de hep aynı mantıkta, düz giden albümlere alışmışlar. Ben bir insanın 365 gününü anlatıyorum. Bir insanın 365 günü de gece kulüplerinde geçmez.
Ayşe Hatun Önal’la bir şarkıda düet yapmıştınız. Yine ünlü isimlerle düet yapmayı düşünüyor musunuz? - "Hey DJ" parçasıyla bir oyun yarattım. Kimse bunun farkına varmadı. Mesela ben hayatta "Gecelere akalım" gibi bir cümle kullanmam. Bu tarz eğlenen, böyle konuşan insanlar var. Bu arada benim ve Ayşe Hatun’un aranjörü aynı isim; Erdem Kınay. Onunla konuşurken ortaya böyle bir düet fikri çıkmıştı. Sonuçta şarkıyı ben Ayşe Hatun için yazmadım. Ayşe Hatun şarkıyı ilk dinlediğinde "Taptım ben buna" dedi. Klipte de çok güzel bir enerji verdi. Bu şarkı için en uygun isim oydu. Bundan sonraki işlerde de yine düet yapabilirim.
"Gecelere akalım" diyen kesimde yer almıyorsunuz, peki sizin eğlence anlayışınız nedir? - Benim için eğlence konserden konsere koşmak, bir de bar programları yapmak... Beni klibime göre değerlendirdiklerini söyledim ya; adam klibinde külüstür bir arabayla çekim yapıyor, ağlıyor, bağırıyor. Çekim bitince son model arabasına atlayıp gidiyor. En azından ben böyle bir tezatlık yaşamıyorum.
Kendinizde en çok eleştirdiğiniz yön nedir? - Hiçbir huyumu sevmiyorum ki!
O zaman sevdiğiniz özelliklerinizi söyleyin. - İnsanlar, kendilerini yönlendirdiğim konularda bana gayet olumlu geri dönüyorlar. Mesela "Şu filmi izle" dediğim kişi, o filmi çok beğenir. Bunun dışında da hiçbir özelliğimi beğenmem.
İleride kendinizi kim gibi görmek istersiniz? - Kanye West ve Jay Z benim idollerim. Mesela Jay Z kimseyle hesabı olmayan, işinde hep "en iyi" olarak anılan ve saygı gören bir isim. Ben de onun gibi olmak isterim. Ama tabii önce saygıyı hak etmek gerekiyor!
Bugüne dek aşk uğruna yaptığınız en büyük çılgınlık ne oldu? - Ailemin istemediği bir insanla beraberdim. Bunun üzerine ailem bir seçim yapmamı istedi. Sevgilimi seçtim. Sonrası hayal kırıklığı...