Güncelleme Tarihi:
Savaş ÖZBEY
Gece dışarı çıktığım zaman, hele de yanımızda hatun kişiler varsa, tuhaf bir yaratığa dönüşüyorum. Herkesin namusundan vazifeli bir kontrol manyağı kesilip, “Birisi mi yanaştı, kim baktı” derken, kendime de etrafımdakilere de zehir ediyorum geceyi...
Geçen hafta kalabalık bir grup, dışarıdayız. İlk durak Nişantaşı Reasürans Pasajı. Yenildi, içildi, şarkı söyleniyor, dans ediliyor, herkesin keyfi yerinde.
Oradan çıktık, ikinci kapı olarak Şişli’de Deep diye bir yere gittik. Masamız hazırlandı, içkilerimiz geldi, tam kadeh tokuşturacağız, bir baktım ekipte eksik var!
Bizim gruptaki hanım arkadaşlardan ikisi fırlamış, yüksek bir zeminin üzerindeki boruya tutunmuş, eğile kalka, doğrula büküle tuhaf hareketler yapıyor. Hallerini bir görseniz, sanki içlerine Dita Von Dith kaçmış!
MEKANIN KURTLARININ SALYALARI AKTI
Masaydı, siparişti derken iki kuzunun sürüden ayrıldığını biz farketmedik ama kulüpteki diğer bütün kurtlar ağızlarından salyalar akarak bizimkileri seyrediyor!
İşte benim açmazım da bu noktada başlıyor: Gidip in aşağı deseeen, “sana ne”! Bırak ne halleri varsa görsünler deseeeen, başımız belaya girecek!
Önlerine geçiyorum hiçbir şey kapatamıyorum, kızlar benden yüksekte. Yanlarına çıksaaaam, bu sefer de olayımız toptan bu zannedip, kurtlar daha bir cesaretlenecek.
Herkesin içkilerini nasıl içtim, jet hızıyla hesabı ödeyip oradan tek parça nasıl çıktık, bir ben bir Allah biliyor.
Boru dansı mı istiyorsunuz? O vakit sizi tanıdık mekana götüreyim de başımıza iş gelmesin!
Düşündüm taşındım, iki telefon, bir danışma, doooğru İstiklal Caddesi’ndeki Other Side’a! Nasılsa gay’ler falan da var, bakan eden olmaz.
Netekim doydular...
Boruya da dansa da...
Peki bir daha mı?
Yeminim var, asla!
BÜTÜN DÜNYADA ÇILGINLIK HALİNDE
Sonradan sordum kızlara: Allasen ne zevk alıyorsunuz bunu yapmaktan? Meğer birçok güzelliği varmış. “Boruya tutunarak istediğin kadar eğilebiliyor, bacağını kaldırabiliyorsun” dedi biri. “Kendini kimseyi takmadan kendi yörüngesinde dönen bir gezegen hissediyorsun” dedi öbürü. O yüzden dünyada da çılgınlık halinde. Ecnebi buna pole dance diyor. Amerika’daki pole dance federasyonu dün New York’ta, ülke çapındaki ilk şampiyonayı tamamladı. www.uspoledance.com’dan takip edebilirsiniz. Amerika gibi, Türkiye’de de hızla yükseliyor. Hocası, kursu bile var ama bu işi Türkiye’de en iyi yapan kim dediğimde, bütün parmaklar Polina adlı bir hanıma dönüyor. Polina, röportaj talebimi kabul etmedi.
80 kilodan zayıf herkes yapabilir
BORU DANSI HOCASI BURCU YÜCE
Jimnastik ve klasik bale eğitimi aldım. Klasik bale, Sema, oryantal, modern dans, akrobasi, tango, pole dance gibi birçok stille uğraşıyorum. Pole dance ile tanışmam 5 sene önce oldu. Pole dance 12. yüzyılda pagan bereket dansından çıkmış. Victoria döneminde masumiyeti temsil etmiş. 1980’lerde Kanada’da strip kulüplerde tekrar başlamış. Türkiye’de yeni duyulmasına rağmen, 16 ülkede resmi federasyonu bulunan bir spor. Bu dansı insanlara tanıtmaya çalıştım. Tabii inanılmaz önyargılar mevcut. Müstehcen olarak değerlendirilmesi ilk başta zorlayıcı oldu. Ama bu dansın sadece strip kulüplerde yapılan bir dans olmaktan ziyade, yüksek kondisyon ve güç isteyen bir spor olduğu yavaş yavaş kabul görüyor. Çengi Performing Arts adında bir şirketimiz var. Oradaki eğitimler bir senedir devam ediyor. Haftada iki gün, birer saat. Fiyatı 400 lira. Katılımcıların hepsi 20-40 yaş arası hanımlar. Yalnız kilo sınırlaması var. 80 kilodan fazla olamazsınız. www.cengi.org
80’lerin “çay”ları geri dönüyor
Çay, bundan 20 yıl kadar kadim, gündüzleri öğrenciler arasında yapılan partilere denirdi. Akşamları alkol satılan diskoteklerde, gündüz öğrenciler için içkisiz partiler yapılır, biz de onlara gider tepe tepe eğlenirdik. Akkşamlara kadder dans dans dans! Mekana el altından votka sokmaya çalışıp ebelenmeceler, çıkıp yandaki bakkaldan alınan biraları içip geri girmeceler... İşte şimdi bu post-modern çaylar yeniden başlıyor. Artık adı çay değil, Day Light Disco. Bir çeşit poşet çay yani... 80’lerden farkı; sponsorunun bir bira markası olması. İlki bugün Kuruçeşme Fun Fatale’de. 16.00-20.00 arası. Her cumartesi devam edecek ama zamanla Public gibi mekanlara da sıçrayacak deylaytdiskolar. (212) 359 15 00.
White Mill 2 yaşında
Cihangir bir oyuncu-tiyatrocu-meşhur cumhuriyetiyse, bu cumhuriyetin meclisi de White Mill. Geçen salı akşamı ikinci yaşını kutladı. Berrak Tüzünataç, Nejat İşler, Dolunay Soysert, Sinan Tuzcu, TV’den kimi arasanız oradaydı. Muhtemelen Tolgahan Sayışman, Meltem Cumbul, Mustafa Altıoklar, Yetkin Dikiciler, Hatice Aslan, Levent Yüksel gibi müdavimleri de oradaydı ama o kadar kalabalıktı ki göremedim. White Mill’in ünlü müdavimleri dışında, güzel yemekleri, şahane kokteylleri (özellikle çilekli margarita) ve muhteşem bir bahçesi var. Yaz gelse de gitsek! (212) 292 28 95.