Güncelleme Tarihi:
14 Kasım Diyabet Günü nedeniyle bir açıklama yapan Anadolu Sağlık Merkezi Endokrinoloji, Metabolizma Hastalıkları ve Diyabet Uzmanı Dr. Mithat Bıyıklı, diyabet hastası anne adayları ve hamilelik sırasında diyabet tanısı konan gebelerde dikkat edilmediği taktirde anne adayı ve özellikle de bebek açısından tehlikeli durumlar ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Metabolizma Hastalıkları ve Diyabet Uzmanı Mithat Bıyıklı |
Gebelik ve diyabet ilişkisine bakıldığında iki farklı durumla karşılaşılıyor. Diyabetli kadınların hamileliği ve bu süreçte dikkat etmesi gerekenler ve diyabeti hamileliği sırasında ortaya çıkanlar. Diyabetin ilk kez gebelikte ortaya çıkmasına gestasyonel yani diyabete bağlı gebelik deniyor. Gestasyonel diyabet, gebeliğin sonlanmasıyla gerileyebildiği gibi doğum sonrasında da kalıcı olabiliyor.
Diyabetli hastaların hamileliği
Dr. Mithat Bıyıklı, gebelik sırasında varolan diyabetin hem anne adayı, hem de bebek için tehlikeli durumların oluşmasına yol açabileceğinden hastaların uzman bir kadın doğum uzmanı ve endokrinolog tarafından takip edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Dr. Bıyıklı’nın verdiği bilgiye göre, insülin ihtiyacı gebelikle birlikte önemli derecede artıyor. Diyabetli gebelerde özellikle hamileliğin son 3 ayında çok daha belirgin olarak gözleniyor. Bu nedenle insülin doz ayarlamasının mutlaka yapılması gerektiğini söyleyen Dr. Bıyıklı, “aksi taktirde kan şekeri yüksekliğine bağlı şeker koması yani ketoasidoz gibi ciddi sağlık sorunlarının çıkmasına neden olabiliyor” diyor. Dr. Mithat Bıyıklı, kötü kontrol edilen diyabetli gebelerde, ciddi idrar yolu enfeksiyonları, vajinal kandidiyazis gibi enfeksiyonlara yakalanma olasılığı ve preeklampsi olarak bilinen gebeliğe bağlı ciddi hipertansiyonun ortaya çıkma olasılığının da belirgin bir şekilde yükseldiğine dikkat çekiyor.
Kontrolsüz kan şekeri anne karnında ölüm riskini artırıyor
Kan şekeri yüksekliği sadece anneyi değil bebeği de etkiliyor. Dr. Mithat Bıyıklı’nın verdiği bilgiye göre, gebeliğin erken döneminde, kan şekerinin yüksek seyretmesi bebekte ciddi bazı gelişim bozukluklarına ve erken düşüklere neden olabiliyor. Özellikle kan şekeri kontrol edilmemiş bir şekilde gebeliğe başlayanlarda anomalili çocuk doğurma riski 3-4 kat artıyor. Kan şekerinin yüksek seyretmesinin gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında aniden ölme riskini artırdığına dikkat çeken Dr. Bıyıklı, şu bilgileri veriyor;
“Kontrolsüz diyabet bebeğin normalden 4 kg’ın üzerinde doğmasına, amnios sıvısının artmasına, akciğer olgunlaşmasında gecikmeye ve buna bağlı doğum sonrası solunum sıkıntısı yaşamasına yol açabilir. Preeklampsi gelişen diyabetik annelerin bebeklerinde ise intrauterin gelişme geriliği ortaya çıkabilir. Doğum sırasındaysa normalden iri olan bebeklerde distres, omuz takılması gibi güçlüklerle karşılaşılabilir. Bebek doğduktan sonra da başta hipoglisemi, kalsiyum düşüklüğü ve hiperbilirubinemi olarak tanımlanan bilirubin yüksekliği gibi ciddi yenidoğan problemleri ortaya çıkabilir.”Tüm diyabetik anne adaylarında diyabetin son üç aylık seyrini görmeyi sağlayan HbA1c değerleri ayrı bir önem taşıyor. HbA1c değerleri yüksek olan anne adaylarının takibiyle ilgili Dr. Bıyıklı şu bilgileri veriyor:
“Normal seyreden gebeliklerde tek başına yeterli olan üçlü test incelemesine ek olarak bu gebelerde 18. gebelik haftasında bebeğin ayrıntılı incelenmesini sağlayan ultrason ve 20. gebelik haftasında kalp ve damar anomalilerini saptayabilmek için fetal ekokardiografi yapılır. Rutin tarama amacıyla kullanılan bu incelemelerde bir patoloji saptanması durumunda amniosentez ya da kordosentez adı verilen daha özel ileri girişimsel incelemeler gerekebilir.”
Gestasyonel diyabet
Tüm gebeliklerin yüzde 5’inde daha önce diyabetik olmasa da hamileliğinde diyabet ortaya çıkabiliyor. Dr. Mithat Bıyıklı’nın anlattığına göre daha önceki gebeliğinde iri bebek doğurmuş (4 kg’dan fazla), anomalili bebek doğurmuş, birden çok düşük yapmış, gestasyonel diyabet geçirmiş, hamilelik öncesi aşırı kilosu olan, birinci dereceden akrabalarında diyabet bulunan gebeler ve halen devam eden gebeliğinde bebeği gebelik haftasından iri olan, bebeği karnındayken ölmüş olan, amnios sıvısında fazlalık saptanan, beklenenden fazla kilo alan gebelerde gestasyonel diyabet ortaya çıkma riski artıyor. Gestasyonel diyabet tanısını almış gebelerin ancak yarısında bu risk faktörlerinden biri bulunuyor. Bu nedenle hiç bir şikayeti olmasa bile tüm gebeler 24.-28. gebelik haftalarında diyabet tarama testine tabi tutuluyor.
Gestasyonel diyabette takip ve tedavi
Gebelikte diyabet tanısı alan gebelerin derhal tüm organ sistemleri fonksiyonu açısından gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Mithat Bıyıklı,“Bu aşamadan sonra hastanın takibi normal bir gebeninki gibi değildir. Daha sık muayeneye gelinmeli ve her kontrolde uygulanan diyet ve/ veya insülin tedavisinin kan şekeri değerlerine etkisinin değerlendirilmesi gerekir. Gebenin evde kendiliğinden yaptığı kan şekeri ölçümlerinin değerlendirilmesi ve diyet ve insülin tedavisinin gözden geçirilip düzenlenmelidir. Kontroller esnasında ultrason incelemesiyle bebekte irileşme, polihidramnios aranır. Gebeliğin 36. haftasından sonra bebeğin iyilik hali özel testlerle haftada bir ve belli bir gebelik haftasından sonra haftada iki kez takibe alınır. Gebeliğin son haftalarında (38.hafta) insülin kullanan anne adayının hastaneye yatırılması, kan şekeri düzeylerinin daha sıkı takip edilememesi ve doğumun nasıl yapılacağına karar verilmesi gerekmektedir. Diyetle kan şekeri düzenlenen diyabetik gebede doğumun kendiliğinden başlaması beklenebilir, insülin kullananlarda ise sıklıkla 40. gebelik haftasının geçmemesi istenir. Bunun için 40. haftaya giren insülin kullanan gebede doğum kendiliğinden başlamamışsa indüksiyon denen yöntemle dışardan müdehale ile başlatılır. Sezeryan, iri bebek gelişmesi yada anne ve/veya bebeğe ait özel bir neden varsa tercih edilir. Bu özel durumlar yoksa kontrol altında bir diyabetik gebe normal doğum yapabilir, hatta bu tercih edilir. Diyabetik gebenin doğumu, tam teşekküllü bir hastanede, bu konuda özel eğitim almış jinekolog tarafından ve yine bu konuda deneyimli ve hazırlıklı çocuk hastalıkları uzmanlarına haber verilerek yapılmalıdır.”
Dr. Mithat Bıyıklı, gestasyonel diyabet geçirmiş olan bir kadının tamamen normale dönse bile ileriki dönemler ve sonraki gebelikleri için de risk altında olduğunu belirterek “Lohusalığın bitiminde 75 gram glukoz ile tekrarlanacak yeni bir şeker yükleme testi bu riski anlamada sıklıkla yol gösterici olur. Bu hastalara doğum sonrasında bir endokrinoloji ya da dahiliye uzmanı gözetiminde olmaları önerilir” diye konuşuyor.
Gestasyonel diyabet yönünden kimler risk altındadır?
• Yaşı 25 veya daha fazla olan gebeler
• Normal vücut ağırlığının üzerinde olan gebeler
• Birinci derece akrabalarında diyabet öyküsü olan gebeler
• Daha önce bozulmuş glukoz toleransı saptanmış olan gebeler
• Ağırlığı 4000g üzerinde bebek doğumu, açıklanmayan intrauterin fetal ölüm, konjenital anomalili doğum, kötü obstetrik öyküsü olan
gebeler gestasyonel diyabet riski taşırlar.