Ayşe Şule BİLGİÇ
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2007 00:00
Geçen hafta, Gaziantep ilimizin pek çok ana caddesinde motosikletlerin kullanımının yasaklandığını, daha doğrusu yıllar önce verilen bu kararın uygulamaya konulduğunu yazmıştım. Haberin yayınlandığı gün Gaziantep (UKOME) Ulaşım Koordinasyon Merkezi’nde bir toplantı yapılmış.
Bu toplantının sonunda yapılan basın toplantısında Belediye Başkanı Asım Güzel, 2000 yılından beri belirli 3-4 cadde de uygulanan yasakların devamına, yeni konulan yasakların 6 ay süre ile açılmasına, kaza ve şikayet artmaz ise kapalı caddelerin de açılmasına veya tam tersi tüm yolların tekrar kapanmasına, acil ilaç, kebapçı, pizzacı ve kuryelere özel belediye izni ile şehrin her yerinde dolaşım serbestliği verilmesine karar verdiklerini açıkladı. Ayrıca Sayın Güzel, kararın belediyeye mal edilmemesi gerektiğini, kararın UKOME tarafından verildiğini de sözlerine ekledi. Şimdi bu karara üzülmek mi lazım, sevinmek mi, tam kestirebilmiş değilim. Motorcu halkının tepkisine kulaklarını tıkamayan bir yönetimin olması sevindirici. Ancak 6 ay sonra, her an bir kazayı, her hangi bir olayı bahane ederek aynı yasağı getirebilme ihtimalinin de kararın içinde barınması düşündürücü.
NEDEN BU YASAK KONMUŞ
Gaziantep gibi Güneydoğumuzun son derece gelişmiş bir şehrinde, böyle bir yasak neden konmuş olabilir sizce? Bu konuyu açıkçası ben de çok ama çok merak ettim. İsim vermek istemeyen yetkililerden bazıları kararın ilk alındığı 2000 yılında motosiklet sayısının hızla artması ile motosikletli kazaların da arttığını, motosiklet kullanıcılarının taşkın hareketleri yüzünden şikayetlerin olduğunu söyledi. Doğrudur. Evet bunlar olmuştur. Ama çözüm yasaklamak mıdır; yoksa o motosiklet sahiplerini, altlarındaki çağdaş aracı nasıl kullanmaları gerektiği, hangi kurallara uymaları gerektiği konusunda bilinçlendirmeye çalışıp, yolları daha az yıpratması, ekonomik olması, doğaya daha az zarar vermesi,
trafik sorununa çözüm olması gibi faydalarından yararlanmaya çalışmak mıdır? Sayın yetkililere buradan tüm motorcular adına rica etmek istiyorum. Sayın yetkililer, evet şehrinizde motosiklet sayısı hızla artmış ve bu durumda bilinçsiz motorcularla baş edemez hale gelmiş olabilirsiniz. Bu durumdan kurtulmanın en medeni yolu şehrinizde motosiklet kullanımı ile ilgili bilinç ve eğitim seviyesini yükseltici çalışmalar yapmaktır. Bu konuda yapacağınız her türlü faaliyeti destekleyeceğimi bilmenizi isterim. Bakın efendim motosiklet kullanımı konusunda Bursa şehrimizde bahsettiğim çalışmalara örnek çalışmalar yapılmaktadır. Büyük Şehir Belediyesi, ücretsiz ’Teorik Motosiklet Sürüş Eğitimi’ seminerleri düzenlemektedir. Benzer ve daha faydalı pek çok çalışma yapabileceğinizden şüphem yok. Gelin bu 6 aylık deneme süresince siz de bu konuda bir şeyler yapın da benzer tatsızlıklar tekrar yaşanmasın.
ANTEP’TEKİ MOTORCU KARDEŞLER
Bir Besnili olarak, Gaziantep benim gerçekten çok sevdiğim bir şehrimizdir. Çocukluk yıllarımın geçtiği topraklardır oralar. Yetkililerden sonra siz Gaziantepli motorcu kardeşlerime de iki çift laf etmek istiyorum. Motosiklet kullanmak ciddi bir iştir. Siz de bu işi ciddiye alın. Kendiniz ve çevrenizi zor durumda bırakacak durumlarda kalmamak için taşkınlıklar yapmayın. Sonra bir iki tanenizin yaptığı kaza ya da yarattığı rahatsızlığın faturasını tüm motor sahipleri ödemesin. Aslında bu sözlerim sadece Antep’teki motorculara değil, tüm yurdumdaki motor kullanıcılarına. Motosikleti ciddiye alın!
Suzuki’den Yarış OkuluEvet evet ülkemde güzel şeyler de oluyor. Geçtiğimiz hafta içinde güzel bir
haber çalındı tüm motosikletçilerin kulağına. Çarşambadan çarşambaya yazdığım için belki hafta içinde pek çoğunuz duydu bu haberi, ama duymayanlar için hemen anlatayım. Dünyada adı pek duyulmuş, tarihinde pek çok ünlü yarışçı barındıran, ’Corner Speed Yarış Okulu’ Suzuki işbirliği ile nisan ayının 3’üncü haftasından itibaren Türkiye’de...
"Peki, ne yapacak bu okula gidenler, nedir bu okulun amacı?" derseniz onu da hemen izah edeyim. Corner Speed pist sürüşü eğitimi veren, motosiklet yarışçısı yetiştirmeyi amaçlayan bir yarış okulu. Suzuki Türkiye Genel Müdürü Edmondo Morigi, motosiklet yarış okuluyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Corner Speed motosiklet kullanmayı öğretmeyecek. Amacımız katılımcıların motosiklet sürüş yeteneklerini ve kapasitelerini arttırarak, motosiklet yarışçılarının sayısını artırmak ve profesyonel pilotluk eğitimi vererek motosiklet bilincini yükseltmek." Güzel de söylüyor. Amerika’dan gelecek eğitmen pilotlar eşliğinde eğitimi tamamlayan şanslı öğrenciler, 5 ayın sonunda geçici yarış lisansı almaya hak kazanacak. Eğitimler ben dahil pek çok motor severin içini gıcıklayan İstanbul Park pistinde gerçekleşecek.
Tabi öyle her önüne geleni almayacak elbette bu okul. Okula kabul edilmek için belli bir sürüş kapasitesine sahip olmak icap ediyor. Ne dersiniz, ben de Corner Speed’e baş vursam kafayı gözü dağıtır mıyım acaba?
Bir ayda üç fuarŞu son birkaç haftadır, daha doğrusu dergi yorgunluğunu üzerimden attığımdan beri sizlerle pek bir haşır neşir olduk farkında mısınız? "Ne diyosun Rüzgarın Kızı? Ne haşırı ne neşiri?" diyorsanız açıklayayım. Efendim şu ana kadar 2 fuarda, ’BMW 2’nci El Motosiklet Fuarı’ ve ’Motosiklet 2007’ fuarında, sayısını hatırlamadığım kadar çok okuyucumla tanışma şansı buldum. Pek çoğu ile daha önce e-posta yolu ile konuştuğum kişileri canlı canlı karşımda görmek son derece heyecan vericiydi. "Aaaa daha beni görmedin?" diyenleri ayın son fuarı olan Dünya Ticaret Merkezindeki ’MotoShow 2007’ye bekliyorum.
BMW 2’NCİ EL MOTOSİKLET FUARIGeçen yıldan beri Mart ayında 2 olan fuarlarımızın sayısı, farklı içeriklerle artmaya başladı. Mesela Borusan Otomotiv BMW Motosiklet, Türkiye’nin kapalı alanda yapılan ilk ’Kullanılmış Motosiklet Fuarı’nı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz haftalarda Borusan Oto İstinye’nin bin 292 metrekarelik salonunda düzenlenen fuara gözlerimle gördüm ki, binden fazla motosiklet tutkunu katıldı. Bu ay içindeki 2 fuarda yeni bir motor almak isteyen motor sevdalıları, hali hazırdaki motorlarını satmak için koşa koşa gelmişlerdi. ’2’nci El fuarı’ fikri, hele de iki fuar öncesinde çok çok çok mantıklı ve keyifli. İki gün boyunca oldukça keyifli vakit geçirdiğim fuarda pek çok ’Motoyaşam’ okuyucusu ile sohbet ettik. Hepsinin de ağzından bal damlıyordu. Tebrik sözlerini, yüzümdeki on numaralı gülümsememle karşıladım.
’MOTOSİKLET 2007’ GELDİ GEÇTİ
Daha BMW’nin fuarının etkisinden çıkıyordum ki Lütfi Kırdar’da bu yıl 14’üncüsü düzenlenen ’Motosiklet 2007’ geldi çattı. Haydaaaa! Pılı pırtı topladık soluğu Lütfi Kırdar’da aldık. Bir aldık, pir aldık. 40 bin kişinin ziyaret ettiği, 4 gün süren fuarın benim için en güzel yanı yine burada da büyük bir okuyucu kitlesi ile yüz yüze gelebilme şansı yakalamış olmamdı. Bir muhabbet, bir sohbet. Her akşam eve gittiğimde kafam kazan gibi olmuş olmasına rağmen yüzüm gülümsüyordu. Fuara gelince, ne yalan söyleyeyim eski yıllardaki o şaşa, o panayır havası yoktu bu sene ’Motosiklet 2007’nin. Daha mütevazı ve kendi havasında geçen fuarda bazı büyük markalar, Suzuki, Yamaha, Kawasaki, Harley, Honda vs. bayileri arayıcılığıyla katılmışlar ve doğal olarak da o eski yıllardaki şovlardan, gösterilerden, animasyonlardan, yarışmalardan, gelenleri mahrum etmişlerdi. Ama ziyaretçi bakımından pek de kurak geçmeyen fuarda, özellikle son gün tam bir kıyamet yeri havası vardı.
Gelelim önümüzdeki fuara... 29 Mart-1 Nisan tarihleri arasında Dünya Ticaret Merkezi’nin yeni fuar kompleksinde yapılacak olan ve geçen yıl 100 bin ziyaretçiyle rekor kıran "Motoshow’07"ye geçen yıl olduğu gibi bu yıl da rekor sayıda katılımcı bekleniyor. Haftaya detaylarını uzun uzun yazacağım fuarda, fuayedeki standında Rüzgarın Kızı’nın da imza günü olacak, sonra niye söylemedi demeyin.