ANKA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 29, 2008 11:42
Uzmanlar, yoğun iş temposunda ve stresli bir ortamda çalışmak sorunda kalan gazetecilerde en fazla yeme problemi, kalp rahatsızlıkları, göz sorunları ve nörolojik rahatsızlıkların görüldüğünü söyledi.
Uzmanlar, yoğun iş temposunda ve stresli bir ortamda çalışmak sorunda kalan gazetecilerde en fazla yeme problemi, kalp rahatsızlıkları, göz sorunları ve nörolojik rahatsızlıkların görüldüğünü söyledi.
Amerikan Hastanesi uzmanları gazetecilerin karşı karşıya kaldığı sağlık problemlerini gözler önüne serdi. Amerikan Hastanesi
Diyet ve Beslenme Bölümü’nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik, gazetecilerde en sık karşılaşılan yeme problemleri arasında ‘Binge Eating’in olduğunu söyledi. Özellikle gazeteciler gibi sürekli yoğun bir tempo içinde çalışan ve
yemek yemeye fazla zaman ayıramayan meslek gruplarında daha çok atıştırmaya dayalı yeme alışkanlıkları konusunda dikkatli olunması gerektiğine işaret eden Dyt. Güler, “Binge Eating normalin çok üzerinde yeme nöbetleri şeklinde ortaya çıkan ve kontrol edilemeyen bir yeme şeklidir” dedi.
Dyt. Güler, bu durumu yaşayan kişilerin ne yediğine bakmadan ve rahatsızlık hissedene kadar normal insanın yiyebileceğinden kat kat fazla yiyecek tükettiklerini ifade eden Güler şunları söyledi:
“Kriz sırasında kendilerine hâkim olamayan kişiler pişmanlık duyarlar. Aşırı üzüntü hali yaşarlar. Bu durumun tedavisinde psikiyatrik destekle birlikte diyet tedavisi gerekir. Beslenme tedavisinde sağlıklı ve dengeli beslenme kuralları geçerlidir. Az ve sık yenmeli, diyet çeşitli ve dengeli olmalı, ortalama porsiyon büyüklüğünde servis edilmelidir. Tedavideki asıl hedef aşırı yeme sıklığını azaltmak ve alınan besin miktarında kontrolü sağlayabilmek olmalıdır.”
‘BİLGİSAYAR GÖRME SENDROMU’ GAZETECİYİ BEKLEYEN BİR BAŞKA TEHLİKEAmerikan Hastanesi Göz Hastalıkları Kliniği Şefi Doç. Dr. Osman Oram ise, gazetecilerde sık görülen rahatsızlıklar arasında göz problemlerinin de yaşandığına dikkati çekti. Doç.Dr. Oram, “Göz problemleri arasında uzun süreler bilgisayarda çalışmaya bağlı ortaya çıkan “Bilgisayar Görme Sendromu” sayılabilir. Bilgisayar Görme Sendromu günde iki saatten fazla bilgisayar ile çalışan kişilerin yüzde 90’ında ortaya çıkabilen yaygın bir rahatsızlıktır” dedi. Bu hastalığın belirtileri arasında gözlerde kızarıklık, yanma, batma, sulanma, yorgunluk hissi, odaklanma güçlüğü, çift ve bulanık görme, baş ağrısı, boyun ve omuz ağrıları sayılabileceğini bildiren Doç.Dr. Oram, “Bilgisayar Görme Sendromu esas olarak gözlerin ve beynin kağıt üzerinde yazılı karakterler ile bilgisayarda görülen karakterlere farklı tepki vermesinden kaynaklanmaktadır” diye konuştu. Amerikan Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ari Boyacıyan ise, gazetecilik mesleğinin bir takım hastalıklar için özel bir yatkınlık ve risk oluşturabileceğine işaret etti. Özellikle nörolojik hastalıkların iki grup altında düşünebileceğini söyleyen Boyacıyan daha çok muhabir olarak çalışanların bazen büyük tehlikeler yaratabilecek ortamlarda çalışmak zorunda kaldıklarını ifade etti. Doç.Dr. Boyacıyan şunları söyledi:
“Bu dönemde görülen nörolojik hastalıklar daha çok travmatik kökende gelişmektedir. Bunlar arasında baş ve boyun travmaları, periferik sinir travmaları sayılabilir. Gerçekten de bu şekilde çalışan gazetecilerde kafa ve beyin zedelenmeleri, bel ve boyun fıtıkları, kol ve bacaklarda hareket ve duyuyu sağlayan sinirlerdeki zedelenmeler sık görülmekte ve bazen kalıcı malüliyete yol açabilmektedir. Hiçbir kaza geçirilmese bile sürekli hareket halinde olmak ve ters boyun ve baş hareketleri yapmak boyun ve bel fıtığı riskini artırmaktadır.
Daha çok ofiste çalışan gazetecilerde ise yoğun sosyal ilişkilerin getirdiği veya kolaylaştırdığı hastalıklar gündeme gelmektedir. Bunlar daha çok damarsal kökenli hastalıklar olmaktadır. Stres, yüksek kolesterol, sigara kullanımı veya kullanılan ortamda bulunulması bilindiği gibi damarsal risk faktörleridir. Bunun sonucunda da beyinde damar tıkanıklıkları veya yüksek tansiyon neticesinde beyin kanamaları ortaya çıkabilmektedir.”
GAZETECİ KALBİNE DİKKAT ETMELİ
Amerikan Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Şefi Dr. Genco Yücel, toplumda iş ve hayat stresi ile kalp krizi gibi hastalıkların varlığının çokça kabul gördüğünü söyleyerek “Muhabirlerin yaşam şartlarının içine düzensiz uyku, yemek, ve sigara kullanımı gibi faktörleri de kattığımız zaman bu meslek sahiplerinin, ilerleyen yaşlarda kalp ve damar hastalıklarından muzdarip olabileceklerini tahmin etmek yanlış olmaz” dedi. Bu meslek sahiplerine kalp hastalıklarından korunmak için yapılabilecek en somut önerinin ise; işleri dışında kontrol edebilecekleri faktörleri düzenlemeleri olduğunu ifade eden Dr. Genco, “Yani, sigaradan uzak durmak, mümkün ölçülerde düzenli bir yeme içme ve uyku alışkanlığını sürdürmeye çalışmak ve fırsat buldukça spor yapmak önemli” dedi.