Gazete başlıklarından (apolitik)

Hürriyet’in Ekonomi Müdürü Vahap Munyar benim de şefim oldu bir aralar... Siz ona bir haberi özetlerken gözleri dalar gider, dinlemiyor sanırsınız. Halbuki o, hem dinlemekte, hem de kaç sütuna kullanacaksa ona göre, bloklanmış haber başlığını düşünmektedir bir yandan.

Onun içindir ki, Hürriyet ekonomi sayfalarında standart başlıkları pek bulamazsınız.

Hani Şekerin tadı kaçtı (şeker zammı), Tiryakiler yandı (sigaraya zam), Artık şişede balık olmak zor (rakıya zam), Alo can yakacak (telefona zam) ... gibi başlıklara tenezzül etmez Vahap, kendi yaratır her seferinde.

Yani başlık atmak ustalık ister.

Ama biliyorsunuz, bazı meslektaşlarım dabu konuyu ABARTIRLAR bazen.

Geçen haftadan bir iki haber başlığı size:

İlki okurum Remzi Barlas’tan: Yıllar önce Rizespor üç büyüklerden birini yenmiş, Yeni Asır gazetesinin başlığı : Rize demledi !


*

Bizim Gala dergisinden : Şarkıcı Fatih Ürek beklenen (!) kasetini çıkarıyormuş nihayet, ve tanıtımını da kendi yapacakmış, kimsenin karışmasını istemiyormuş, “Gereken herkesi bu konuda ikaz ettim” demiş. Fırça atmış demek ki... (27 ekim)

Gala’nın haber başlığı : Fatih Ürek sertleşti

(Not : Posta’da 3 kasımda bir haber vardı, Semra Özal, vefat eden eşi Turgut Bey’le evlilik yıldönümlerinde çok hüzünleniyormuş, yalnız kalmamak için de ... Fatih Ürek’le başbaşa yemek yiyormuş. Rahmetlinin endişe etmesine gerek yok yani...)


*

Bir zamanlar televizyonlarda baş parmağını gözümüze gözümüze sokarak şarkılar söyleyen popçu Ersen, kendini dine vermiş. Umreye ve Hacca gitmiş, şimdi de “dinî içerikli” bir albüm hazırlıyormuş.

Star’ın Star Box ilavesinin attığı başlık (27 ekim) : Yıllarca Ersen Ersen dediler, sonunda erdi.


*

Mustafa Denizli’nin kızı Selin Denizli, hızlı çapkınlardan ... (Tövbe yarabbi, kimlerin haberini yapıyor meslektaşlarım, ne kadar çok çorbanın suyunun suyu şöhret var bu memlekette : Mustafa Denizli’nin kızı, Hülya Avşar’ın annesi, kocası ve kız kardeşi, İbrahim Tatlıses’in eski imam eklemesi, Mehmet Ali Erbil’in kaynanası ve kaynanasının eski arkadaşı, Tarkan’ın kız arkadaşının küçük kardeşi, Seren Serengil’in eski kocası... dış kapının mandalları!) pardon, lafın ucunu kaçırdım., yeniden başlıyorum :

Mustafa Denizli’nin kızı Selin Denizli, hızlı çapkınlardan Bahattin Demir ile “aşk yaşamaya başlamış.” Düzeyi / seviyesi yazılmamış, inşallah “düzeyli bir birliktelik” yaşıyordur bu “ikili...”

Sabah-Günaydın’ın başlığı (27 ekim) : Selin, Demir attı!

(Haberin devamı Sabah-Pazar’daydı – 3 kasım : Selin Denizli demiş ki “Herkes beni Bahattin Demir’le birlikte sanıyor ama Mehmet’le barıştım... Bir kere ayrılınca kıymetini daha iyi anlıyorsun.” Yani bir haberi yapana kadar Selim Demir almış bile...)


*

Posta’nın 27 ekim tarihli arka manşeti : En kontrolsüz köy

“Türkiye’nin gelişmiş bölgelerinden biri olan Ege’nin Aydın iline bağlı bir köyde, 30 yaş üzerinde her kadının en az 6 çocuğu var. Köydekiler hayatında prezervatif görmemiş” diyor haber.


*

Hepatit B hastası Z.B., SSK hastanesinin keyfî uygulamaları nedeniyle eşine 2 yıldır aşı yaptıramadığını söylemiş ve “Cinsel hayatımız bitti” demiş. (Şok, 29 ekim salı)

Yani adamcağız hasta, bulaşır diye karısından uzak duruyor, anlaşılan.

Şok gazetesinin başlığı : SSK yüzünden kardeş kardeş yatıyorlar. 


*

Bir başlık da Posta’dan : şampiyon judocu kız, tedavi için doktor yerine çıkıkçıya gidince felç olmuş. (31 ekim) Başlık : Hayat fena judo yaptı


*

Kardeş gazete yazar da, ustası Milliyet altında kalır mı : 18 ve 19 yaşlarında iki kız kardeş, 71 yaşındaki nenelerini tekmeleyerek öldürmüş. (31 ekim) Başlık : Ninedeşen genç kozlar


*

Ama bu haftanın bütün kategorilerde şampiyonu Hürriyet : Orkestra şefi Hikmet Şimşek geçen sene vefat etmişti, genç eşi de, kocasının naaşını – vasiyeti üzerine – tıp araştırmaları için üniversiteye bağışlamıştı. Ancak bürokratik karışıklıklar sebebiyle, Şimşek’in vasiyeti ancak yerine getirilebilmiş ve bir yıldır bekletilen vücudu üniversiteye teslim edilmiş. Gazetem haberi veriyor :

Başlık : H.Şimşek nihayet kadavra olabildi

Haber(cik) : Orkestra şefi Hikmet Şimşek’in bir yıldır bekletilen cesedi nihayet kadavra olarak kullanılmaya başlandı.