Gay-Lezbiyen Derneği’nin türbanlı lezbiyen denetçisi

Güncelleme Tarihi:

Gay-Lezbiyen Derneği’nin türbanlı lezbiyen denetçisi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 26, 2007 00:00

Bazen haber insanın ayağına gelir. Bir markette kasiyer olan türbanlı lezbiyen F.İ (31) ile tanışmam da aynen öyle oldu. Bursa’daki Gökkuşağı Travesti, Transseksüel, Gay, Lezbiyen Yardımlaşma Derneği’ne bir başka haber için gittiğimde, bekleme odasının duvarında, cam çerçeve içindeki fotoğraflı yönetim kadrosunu inceliyordum. Tamamı ağır makyajlı, süslü travesti ve transseksüellerden oluşan fotoğraflara bakarken, birden gram makyajı olmayan türbanlı bir kadın fotoğrafla karşılaştım.

Dernek yöneticilerine, "Hepinizi anladım da, bu türbanlı kim?" diye şaşkınlıkla sordum. "O arkadaş lezbiyen, aynı zamanda denetim kurulu üyemiz" cevabını alınca, hemen kendisiyle tanışıp, röportaj yapmak istediğimi söyledim. Türbanlı bir lezbiyen olması şaşırtıcı olmayabilirdi belki ama asıl önemli olan böyle bir derneğe üye olup, lezbiyen hakları için çalışmasıydı. Hem türbanlı bir müslüman olup, hem de lezbiyenliği bir arada nasıl yaşadığını anlattı.

KIZLAR BEĞENDİKLERİNİ SÖYLERDİ BENİM AKLIMA HİÇ ERKEK GELMEZDİ

Altı yedi yaşlarımda bile hep kadınlara bakar, onları inceler, merak ederdim. O zaman bir şeyler hissediyordum ama bunu sınıflandıramıyordum. Erkeksi tavırlarım da yoktu. Kız arkadaşlarım beğendikleri erkekleri söylerken, benim aklıma hiç erkek gelmezdi. Dokuz yaşımda, 18 yaşında bir kıza aşık oldum. Sonraları bunun çocukca bir hoşlanma olduğuna kendimi ikna ettim ama yıllar sonra onu tekrar görüp içim hálá titrediğinde meğer aşkmış dedim. 18 yaşımda ilk cinsel tecrübemi yaşadım. Bunu paylaşabileceğim, bilgi alabileceğim kimse yoktu, internet bile yoktu. Tek yapabildiğim etrafımda eşcinsellikle ilgili konuşmalar geçtiğinde kulak kabartıp bir şeyler öğrenmeye çalışmaktı.

25 YAŞIMDA EVLENDİM, KOCAMIN CİNSEL PROBLEMLERİ İŞİME GELDİ

Zaten uzun bir süre kendime lezbiyen diyemedim. Sanki öyle bir şey değilmiş gibi davrandım. Ancak geçtiğimiz yıl, durumu tamamen kabullendim ve "Ben lezbiyenim" dedim. İlk ilişkim altı yıl sürdü. Kadınlar duygusal ilişkilerinde acı vermekten hoşlanıyorlar. Bana da bunu yapmaya kalkınca ayrıldık. Öyle bunalımlı bir dönemdeydim ki... Ailem de bir taraftan artık senin evlilik yaşın geldi diye sıkıştırıyordu. Onların ısrarı, benim duygusal boşluğumla birleşince 25 yaşında evlendim. Üç yıl evli kaldık, çok iyi arkadaş olduk ama asla kendime dokundurtmadım. Zaten o da seks konusunda talepkár biri değildi ve sorunları vardı. Trajik bir şey, onun adına üzülüyorum ama cinsel problemleri benim işime geldi.

AKLINIZA HİÇ GETİRMEYECEĞİNİZ İNSANLAR EŞCİNSEL İLİŞKİYE GİRİYOR

Ailem bir şeylerden şüpheleniyor ama kondurmuyor. Durduk yerde ailemle paylaşmayı düşünmüyorum, korkumdan değil, onları incitip yaralamaktan çekiniyorum. Benim evladım benim gibi olsaydı, nasıl karşılardım bilmiyorum ama kızıp sövmeden önce herhalde anlamaya çalışırdım. Bulunduğum bir toplulukta benim lezbiyen olduğumu bilmeyen birileri, türbanlı lezbiyenlerle ilgili öyle amiyane, öyle kötü laflar ettiler ki, insanlar bu kadar kötücül düşünebiliyorlarmış dedim. Eşcinsellik konusunda toplum çok ikiyüzlü. Kendi tecrübelerimden söyleyebilirim ki, aklınıza hiç getirmeyeceğiniz insanlar eşcinsel ilişkiye giriyor. Benim Gökkuşağı Derneği’nin yönetim kadrosuna girme sebebim bu ikiyüzlülük zaten.

TRAVESTİLERLE YÜRÜMEK İSTEDİM POLİS SENİN NE İŞİN VAR DEDİ

Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda arkadaşlarım yürüyüş yapmak istediler, etraftaki erkekler taşlarla sopalarla onlara saldırdılar. İnanın o saldıranların çoğu o travestilerle daha önce beraber olan ve isimlerine kadar bilen insanlardı. Ben de arkadaşlarıma destek için o yürüyüşe katılmak istemiştim ama polis "Bunların içinde senin ne işin var" deyip yürüyüşe katılmamı engelledi. "Bırakın onlar arkadaşlarım" dediğimde de "Nerden arkadaşların olacakmış, hadi işine" dediler. Hayatımda ilk defa bu dernek aracılığıyla travestileri tanıdım. Derneğe üye olmaya gittiğimde, lezbiyen olduğumu söyledim. Türbanlı bir lezbiyeni çok yadırgadılar ama şaşkınlıkları kısa sürdü. Yine dernekte tanıştığım başı açık iki lezbiyen, "Aaa sen türbanlısın nasıl olur" dediler. Nasıl olacak, siz nasıl oluyorsanız, ben de öyle olurum dedim. Kadınlar daha tepkili yaklaşıyor.

Lut kavminin hikayesi

20 yaşıma geldiğimde kendi isteğimle kapanmaya karar verdim. Lezbiyen olmamın inancımı yerine getirmekten beni alıkoymayacağını düşündüm. Bu konuda tam iki yıl kendimi sorguladım, kendimde suç aradım, tonlarca soru sordum ama bütün sorularım cevapsız kaldı. Eşcinsellerin karşısına hep eşcinsellikleri yüzünden cezalandırılan Lut kavminin hikayesi çıkarılır. Bu eşcinsellerin yumuşak karnıdır. Ama ben Allah inancı tam olan, kaçırmadığı sürece beş vakit namazını kılan, her türlü dini vecibesini yerine getiren biri olarak diyorum ki, çocukluktan beri böyle hisseden birini yaratan bunun için cezalandırabilir mi? Eğer kadınlara ilgim sonradan oluşmuş bir şey olsaydı, o zaman rahatlıkla kendimi suçlardım ama şimdi suçlayamıyorum. 6-7 yaşında bir insanın sapık hisleri olabilir mi? Ben kadın olmaktan öte insanım ve bir insan olarak başka bir insanı seviyorum. Benim için önemli olan budur. Çocukluğumdan beri bakış açım, hislerim bu.

İnternetten tanıştığım bir kadınla birlikteyim

Şimdi Adapazarı’nda yaşayan ve internetten tanıştığım bir kadınla bir yıldır beraberim. Birkaç ay kadar sonra Bursa’ya taşınacak. Ailemin yanından ayrı eve çıkıyorum diye ayrılamam, o yüzden bazen o bana gelecek, bazen ben ona gideceğim. Kadınlarda kıskançlık ve paylaşmama daha fazla. Benim için bir kadının boynu, sırtı ve kulakları çok önemlidir. Dalgalı saçlı, beyaz tenli, biraz dolgun, kadınsı ama aynı zamanda mücadeleci, güçlü karakterli kadınları severim. Öyle çıt kırıldım kadınlardan hoşlanmam. Sophia Loren, Greta Garbo, Cahide Sonku en beğendiğim, kadın gibi kadınlardır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!