Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2009 00:00
Sonunda yaptı. Ümit Ünal kendi ismini taşıyan markası için bir erkek koleksiyonu yarattı. Tasarımlar erkekler için ama markanın tanıtım fotoğraflarındaki mankenler pek erkeğe benzemiyor. Yüzlerinde makyaj, gözlerinde takma kirpik bile var. Ümit Ünal, onların androjen kimlikler olduğunu söylüyor. “Ben bu kareleri hiç feminen bulmuyorum. Gay hiç değiller. Duygusunu ve seksüel dozajını paylaşmak istediğine saklayan bireyler onlar?” diyor.
Bu çekimi seksüel yaklaşımlı alışverişten yana olmadığını göstermek için yapmış. Artık kadın erkek ayırmadan bir topluluğun giysilerini tasarlayacakmış. Kadınlar erkek koleksiyonundan, erkekler kadın koleksiyonundan giyinebileceklermiş.
“Ümit Ünal Man” hangi gel-gitlerden sonra ortaya çıktı? - Hiçbir gel-gite kapılmadan, bulunduğum yerde, vardığım noktada oluştu. Senin de çok iyi bildiğin gibi bu ülkede, yıllardır tasarıma ilgi kadın merkezindeydi. Sonra kadınlar ve erkekler giysiden başka konularda da tasarıma yaklaşmaya başladılar. Sokaktaki değişim cesareti artırdı. Ben de şimdi hazırdım.
Yıllardır bir çok marka için erkek koleksiyonu tasarlıyordunuz? Kendi markanız için de erkek koleksiyonu yapmak için neden bu kadar geciktiniz?
- Aslında ben bu durumu gecikmiş bulmuyorum. Yeni bir yaklaşım başlatıyorum şimdi. Kadın-erkek ayırmadan bir topluluğun giysilerini yapma durumu bu. Biliyorsun ben kostümlerim aracılığıyla başka bir ifade biçimini anlatıyorum. Mesajı olan durumları kendime daha yakın hissediyorum. Tüketici, güçlü bir markadan sıyrılıp bir tasarım dükkanına girdiği vakit, modanın dışında bir temas bekliyor. Hayata ve yaşama dair... Yıllardır Hong Kong, ve Japonya’da satış yapıyorum. İstanbul’daki müşterilerimin çoğu da yabancı. Sanatçı ve tasarımcılar anlıyor ve alıyor giysilerimi. Şu günlerde en çok Bienal için İstanbul’da olanlar uğruyor.
Ümit Ünal Man nasıl bir marka oldu? Kullanıcısına ne vaat ediyor? - Hayata eşlik etmeyi vaadediyor. Hiç iddiası yok. Ama birlikte poz kesmek istiyorsa, poz kesiyor. Yok moda benim umurumda değil diyorsa, tasarladıklarım bir iç çamaşırı bir atlete dönüşüyor. Kimlikli adamları giydiriyorum ben.
Nasıl erkekler bu koleksiyonu tercih edecek?- Yaş aralığı yok mesela. Ya sanatçı, ya da izleyici olarak sanatla ilgili. Kitaplara, eserlere, ürünlere, aşka, ilişkisine önem veriyor. Yaşadıkları göz kenarlarındaki çizgilerde sıralı. Mesafelinin anlamını sorgulayan bir adam. Ne söylendiğinden çok nasıl söylendiği ile ilgili.
AT FİGÜRÜ AMISH’LERDEN
Kalıplar nasıl?
- Ya çok dar-slim ve skinny ya da çok geniş. Ne kadar kaybolmak ne kadar var olmak isteği ve o anla ilişkili seçenekleri var.
Bu koleksiyonda el işçiliğinin dozajı artmış öyle mi? - Çok fazla, evet. Seyrek dokulu triko ve örmeler, el örgüsü kazaklar, uzun yelekler var. El yazısının değerini bilmekle ilgi bir şey bu.
Kıyafetlerde at figürü dikkat çekiyor. Nereden çıktı bu at? - Kışa ait olan bu ilk koleksiyon, teknolojiye ve modern dünyaya ilgisiz yaşayan Amish insanlarından ilham alıyor. Bu at, bir Amish kasabasında gerçekten var olan bir verandadaki rüzgargülü figürü.
Erkekler için uzun iç çamaşırları, taytlar ve atletler tasarlamışsınız. Dedelerimizin giydiği içliklerden mi esinlendiniz?
- Hayır Amish’lerden esinlendim. Bunlar marangozların giydiği iç donları. Bu yüzden bej, beyaz ve mavi. Eskilerin kasabalı insanlarının giydiği bu iç donlar, bugünün kentli insanlarının giydiği taytlarla aynı formda. Koleksiyondaki bu içliklerle kısa bermudalar çok ciddi bir kombinasyon oluşturuyor.
GAY ALGISI AKLIMIN UCUNDAN GEÇMEDİ
Koleksiyonun tanıtım fotoğraflarındaki mankenlere takıldım. Cinsiyetsiz gibi duruyorlar. - Evet androjenler. Zaman androjen kimliklerin zamanı diye düşünüyorum.
Mankenler kim?Eren Tuneli, Serdar Bozok. İkisi de moda tasarımcısı. Çekimlerin styling’i de onlara ait. Modanın yeni sahipleri onlar.
Bazı karelerde mankenin gözünde takma kirpik bile var! Bu şovun bir parçası mı? Yoksa Ümit Ünal Man koleksiyonunu giyenlerin takma kirpik de takabileceğini mi söylemek istiyorsunuz?
- Serdar ve Eren’in fikri. Dünya modasındaki tüm değerler gibi yüksek moda algısına yönelik bir makyaj çalışması.
Bu fotoğrafları gören bazı erkekler markanızın sadece gayler için üretim yaptığınızı zannedebilir.
- Aklımın ucundan bile geçmedi böyle bir algı. Ben her kostümün taşıyıcısı ile kimliklendiğine inanıyorum. Bir de hiçbir zaman bitmiş bir fotoğrafı taşımalarını istemiyorum. Benimle buluşan müşterilerimin zan-ları, sanı-ları, önyargıları olmamalı.
Fotoğraflar ne kadar feminense kıyafetler o kadar maskülen. Bu tezat niye? - Ben bu kareleri hiç feminen bulmuyorum. Fotoğrafta gördünüz androjen tiplemeler. Duygusunu ve seksüel dozajını paylaşmak istediğine saklayan bireyler onlar.
Yoksa benim kıyafetlerim kadın, erkek, eşcinsel herkes için mi demek istiyorsunuz? - Çok doğru bir yaklaşım. Seksüel yaklaşımlı bir alışverişten yana değilim. Aynı gömleğin hem kadın hem erkek tarafından giyilebileceğini biliyorum. Bu bedenin tavrıyla ilgili bir durum.