Gardıroplarda pembe hakimiyeti

Güncelleme Tarihi:

Gardıroplarda pembe hakimiyeti
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Yaz aylarının modası olan uçuk renkler, sonbahara doğru yerini pembelere bıraktı. Durum şu: Dünyada olduğu kadar ülkemizde de kadınlar pembe rengin himayesi altındalar. Özellikle aksesuvarlarda olmak üzere, bütün giysilerde pembe ve tonlarının hakimiyeti söz konusu...

Modada yükselen trendler deyince, takip edilmesi zor bir durum oluşuyor. Ne renkler giyilecek, ne takılar takılacak, şal modası bitti mi, bikinilerin modeli nedir, etek mi, pantolon mu gibi sorular kafaları meşgul ederken, kadınlar 2000'de kendi trendlerini yaratma peşindeler. Nasıl mı oluyor kendi trendini yaratmak? Şöyle: Ünlü biri ne giyerse, ardından herkes aynı renk, aynı model ve aynı kesimi alıyor veya yaptırıyor. Tabii bütün ünlü modaevleri de, bu duruma uygun olarak vitrinleri yükselen trendlere göre hazırlıyorlar.

Hollywood yıldızlarının tercihi

Bu durumun son örneği, yazın sonuna yaklaştığımız şu günlerde, pembe renk hakimiyetiyle gündeme geldi. Aslında pembenin güncelliği yeni bir olay değil. Başlangıcı, iki sene önceki Oscar törenlerine rastlıyor. Gwyneth Paltrow'un ödül gecesinde giydiği ve hüngür hüngür ağlarken çekilen yüzlerce fotoğrafıyla dünyaya gösterilen pembe, uzun ve bol elbisesiyle... Üstü straplez, altı belden aşağı bol olan bu elbise, tamamen pembe ipek taftadan yapılmıştı ve cesaret isteyen bir giysiydi. Sebep, rengi. Çünkü komple şeker pembesiydi. Paltrow'un ardından dünyanın tanıdığı Hollywood yıldızları birer birer pembe giysiler edinmeye başladılar. Modeller değişse de, renk hep aynı olarak kaldı. Madonna, çılgın giysileri ve takılarıyla tanınan bir şarkıcı. Dünya onu gariplikleriyle tanırken ve o asla bir davete normal insanlar gibi giyinip gitmezken, onu bile pembe takımlar içinde görmeye başladık. Ardından bir başka sıradışı kadın, Julia Roberts devreye girdi. Günlük giyiminde, sokakta yürürken, alışveriş ederken pembe tişörtler ve jean'ler giymesi bir yana, gece gezmelerinde de en çok cart pembe ve soluk pembe kontrastında giysileri tercih etti. Ve hatta, yaptığı bir röportajda gardırobunun pembe hakimiyetinde olduğunu da itiraf etti ünlü yıldız. Dünyada ‘‘İngiliz Hasta'' filmiyle büyük ün kazanan Kristin Scott Thomas da bu rengin tutkunu. Son dönemde çok moda olan şalları hep pembe renginden seçen ünlü yıldız, katıldığı davetlerde bile pembe abiye elbiseleriyle göz kamaştırıyor. Bir de tabii, ünlü modacıların fahri temsilcisi halindeki Elizabeth Hurley var. Ünlü İngiliz model, genelde modaevlerinin kendisine ödünç verdiği giysileri kullanıyor ve tabii ki son trendlerin de en yakın takipçisi konumuna geliyor. Onun artık simgesi haline gelen bir bacaktan derin yırtmaçlı, dapdar ve bol göğüs dekolteli elbiselerinin son zamanlarda renkleri pembeye döndü. Eskiden kırmızı ve siyah ağırlıklı giyinen Hurley, 2000 yazında pembeden vazgeçemez oldu... Tabii ünlü yıldızların ve top-modellerin bu konudaki tutumu da, ister istemez bütün dünyayı etkilemeye başladı...

Modaevleri trendi körüklediler

Peki neden yeşil değil de pembe? Ya da turuncu değil de pembe? Bu sorunun yanıtı aslında çok basit. 2000 kadınının genç, dinamik ve güçlü olması gerekiyordu. Siyah da doğal olarak konu dışı kaldı. Diğer bütün renkler ise, belli dönemlerde kullanılıp devirlerini tamamlamışlardı. Bir tek pembe rengi bu kadar büyük çapta olay yaratmamıştı. Ve sonunda o da oldu: Dice Kayek'in geçtiğimiz yıl Paris Moda Haftası bünyesinde yapılan defilesinde, tema şeker pembesiydi. Doğal olarak kullanılan bütün kumaşlar da pembe ağırlıktaydı. Ve hatta, sahne dekoru ve ışıklandırma bile pembeydi. Versace'nin yeni modelleri, özellikle de abiye giysileri yine pembe renginde. Şalları, takıları, ayakkabıları bile aynı renkten. Paris modasının güçlü temsilcisi Christian Lacroix ve Thierry Mugler de, pembe ağırlıklı kreasyonlarıyla göz dolduruyorlar. Onlarınki biraz daha uçuk ve biraz daha cesur modeller üstelik. Bir de pembe renkli olunca, iyice ulaşılmaz oluyor tasarımları. Ama New York modasını takip edenler bilirler, Donna Karan da son zamanlarda pembenin içine düştü. Ve onun giysileri, öyle giyilemez türden değiller. Mesela pembe hırkalar ve içine giyilen aynı renkten bluzlar, pembe kareli etekler, pembe gömlekler ve hatta DKNY Sport imzasıyla piyasaya sürülen pembe eşofmanlar... Anlayacağınız, daha kullanışlı, daha günlük birşeyler...

Aksesuvarda bile kaçış yok

Giyim kuşamda bu kadar trendi olan pembe, tabii ki aksesuvarlarda da çok gündemde. Örneğin, Louis Vuitton'un pembe renkli son tasarım çantaları, şu aralar hem Türkiye'de hem de dünyada kadınların kollarında sallanıyor. Yılan derisi görünümlü ve parlak baskılı bu çantalar gerçekten de pek bir revaçta. Bu arada, Fendi de aynı tarz çantaların pullu ve payetli olanlarını çıkardı. Tabii ki pembe. Pulları pırıl pırıl parlayan bu çantalar, Louis Vuitton modellerinden daha abiye olarak göze çarpıyor. Aksesuvar deyince, kolları dolduran pembe bilezikleri atlamamak lazım. Son dönemlerde bir hayli rağbet gören bu boncuk bilezikler, özellikle pembe renkleriyle beğenildiler. Bir de tabii, şal konusu var. Ha bitti ha bitecek derken hala süren şal trendi, pembe rengin hakimiyeti altında. Paşmina alırken özellikle pembe olmasına dikkat eden kadınlar çok fazla. Her renkle kullanılabilen pembe şallar, şu aralar kadınların favorisi halinde...

Hollywood’da moda olan herşey gibi, pembe renk de dünyada pek rağbet görüyor. Ünlü yıldızların gece giysileri pembe hakimiyeti altında olmasına rağmen, gündüzleri de bu renkten vazgeçemeyenler var. Julia Roberts mesela. Ünlü yıldız, kendini pembeyle öyle bir özdeşleştirmiş ki, gardırobunda en büyük yer pembeye ayrılmış durumda. Bu arada, modacılar da bu durumdan istifa etmeyi bir görev biliyorlar. Tabii ki, bütün kreasyonlar pembeye endekslenmiş durumda. Özel olarak tasarlanan, kişiye özel giysiler bir tarafa, bir de modacıların seri üretim olarak piyasaya sürdükleri var ki, onları bir örnek olarak kadınların üstlerinde görmek çok kolay.

Türk kadını pembe sever

Bunun sebebi belki de dünyada, özellikle de Hollywood'da ne giyilirse onu görüp bizim de giymemizdir. Ama aslında Türk kadını cart renkleri seviyor. Pembe renk modası yaygınlaşmaya başlayınca, ülkemizde de bu konuda gerekli olanlar yapıldı tabii ki. Hemen bu renge dair bütün olanları toplamaya başladık. Şalları, giysileri, tokaları, bilezikleri, çantaları, yastıkları ve hatta havluları bile. Ama en çok, giyimde kendini gösterdi bu olay. Hülya Avşar'la başlayan pembe çılgınlığı, Seren Serengil'le, Gülben Ergen'le ve Ebru Şallı'yla devam etti. Tabii daha birçok ünlümüz var pembeden vazgeçemeyen. Ama en çok giyenler ve 2000 yazında gardırobunu pembeyle dolduranlar bu isimler. Bir de söz konusu olan sahne giysileri olunca, ünlü sanatçılarımız kendilerini en fazla belli edecek ve de en çok dikkati çekecek renkleri ve modelleri tercih ederler. Hal böyle olunca da, derin dekolteli ve pespembe bir elbisenin yerini hiçbir şey tutamıyor tabii ki...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!