Oluşturulma Tarihi: Temmuz 13, 2002 21:07
İşte efsanevi G noktası hakkında bilmek istediğiniz herşey. Yeri neresidir, ne işe yarar, her kadının bir G noktası var mıdır? Prestijli bilim dergilerinden New Scientist'te yayınlanan habere göre kadında G noktası ne kadar büyük olursa seksten aldığı zevk o kadar artıyor.
Viagra gibi cinsel performansı tetikleyen ilaçlar bazı kadınlarda da işe yarayabiliyor. Özellikle de G noktaları büyükse. G noktası özel bir tür orgazm yaratmakla ünlü.
G noktası terimi 1950 yılında Ernest Grafenberg tarafından ortaya atıldı.
Vajinanın birkaç santim içinde, kadının midesine en yakın noktada bulunuyor. Erkeklerdeki prostat bezlerinin karşılığı olan skene bezlerine gömülü durumda.
Erkeklerde prostat, içinde spermlerin bulunduğu sıvıyı üretiyor. Kadınlarda ise skene bezlerinin, belki ‘‘kadın boşalması’’ olarak tanımlayabileceğimiz sıvının üretilmesini sağladığı düşünülüyor. Bu bezleri çevreleyen ve klitorisin bir parçasını da kapsayan doku, vajinanın içine doğru uzanıyor.
Cinsel uyarılma sırasında kanla dolarak şişiyor. Eldeki veriler gösteriyor ki, bu bölgedeki sinirler klitoral orgazmdan daha farklı bir orgazma neden oluyor.
Buna karşılık G noktasının gerçekten varolup olmadığı hala tartışılıyor. G noktası üzerine 1980'lerde bir kitap yazan nörofizyolog Beverly Whipple ‘‘Henüz varlığı tartışmasız kabul edilmedi’’ diyor.
Tartışmalar sürüp giderken, İtalya'nın Aquila Üniversitesi'nden Emmanuele Jannini ve ekibi G noktasının bulunduğu iddia edilen bölgedeki cinsel fonksiyonların biyokimyasal delillerini bulmaya karar verdi.
14 CESETİ ARAŞTIRDILAR
Bu amaçla PDE5 enzimini incelemeye başladılar. PDE5 enzimi önemliydi, çünkü ereksiyonu tetikleyen nitrik oksidi etkisiz hale getiriyordu. Viagra da bu enzimi bloke ederek işliyor, ereksiyonun sürmesini böyle sağlıyordu.
Araştırmacılar daha önce klitoriste nitrik oksit aktivitesine rastlamışlardı. Ama hiç kimse kadınlarda PDE5 enzimini aramaya gerek görmemişti, hatta tam olarak yeri bile bilinmiyordu. Jannini ‘‘Kadın anatomisini şu ana kadar tam olarak çözememiş olmamız ne kadar saçma değil mi?’’ diyor.
Jannini beş gönüllünün vajinasında PDE5 buldu. Ayrıca 14 kadavra üzerinde yapılan incelemeler de bu enzimlerin daha çok G noktasında toplandığını gösteriyor.
Bu enzimin varlığı, o bölgede cinsel uyarılmaya yol açan sinirlerin varolduğunu ortaya koyuyordu.
Ancak iki denekte hem PDE5 oranı düşüktü, hem de hiç skene bezine rastlanmadı. Jannini ‘‘Bu da gösteriyor ki bazı kadınlar için vajinal orgazm anatomik olarak mümkün değil’’ diyor.
ANATOMİK FARK
Whipple ve diğer bilimadamları ise bezlerin her kadında varolduğundan ama tespit edilemeyecek kadar küçük olduğundan dem vuruyor. Ama durum böyle olsa bile, eğer G noktası çok küçükse, bir vajinal orgazm gerçekleşmesi pek mümkün değil.
Bulgular gösteriyor ki, Viagra benzeri ilaçlar kadın orgazmı üzerinde de etkili olabiliyor. Özellikle de skene bezleri büyük ve PDE5 üretimi olan kadınlarda.
Viagra'nın kadınlarda test edilmesi ise çelişkili sonuçlar veriyor. Araştırmacılar bunun denek kadınların farklı cinsel sorunlara sahip olmasından kaynaklandığını savunuyor.
Bazıları orgazm sorunu yaşarken, bazıları seksten hiç hoşlanmıyor. Jannini farkı, kadın anatomisinin yarattığını söylüyor.
Klitorisin sanıldığından daha büyük olduğunu 1998 yılında ispatlayan Helen O'Connell Avustralya Kraliyet Melbourne Hastanesi'nde çalışıyor. ‘‘Klitoral ve vajinal yapının ve işlevlerinin anlaşılması kadınlar için büyük bir gelişme’’ diyor.
KADIN ORGAZMI
Hepsi iyi hoş da, G noktasının yerini ve en önemlisi varolup olmadığını nasıl tespit edeceğiz? Maalesef çevresindeki doku skene bezlerini çok iyi saklıyor.
Bu nedenle gözle muayene kesin bir cevap veremiyor. Sadece kişisel deneyimler bir ipucu verebilir.
G noktası çok küçük olan veya hiç olmayanlar için Viagra türü ilaçlar yine de fayda sağlayabilir. Çünkü PDE5 klitoriste de bulunuyor.
Ancak Jannini ve Whipple'ın katıldığı ortak bir nokta var ki, kadın orgazmı çok karmaşık ve ilaçlar herkes için işe yaramayabilir.