Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Ekim 31, 2011 00:00
Ünlü besteci ve piyanist Franz Liszt’in 200. doğum günü 22 Ekim’de başta Viyana, Budapeşte, Paris, Londra ve New York olmak üzere dünyanın belli başlı merkezlerinde kutlandı.
1840’ta Donizetti Paşa’nın daveti üzerine İstanbul’a gelen ve Nur u Ziya Sokağı’nda bir yıldan fazla kalan ünlü piyanisti İstanbul’da pek fazla hatırlayan olmadı.
‘Piyanonun Tanrısı’
Lisz’in doğduğu yer o yıllarda Macaristan, şimdi ise Avusturya sınırları içinde olduğu için törenlerin ağırlık noktası Viyana ve Budapeşte’ydi. Ancak, Paris, Londra, New York, Moskova gibi merkezlerde de ünlü orkestralar Lisz’in eserlerini yorumladı. Franz Liszt’in Roman olması ise doğum günü kutlamalarına ayrı bir renk kattı. Yaşadığı dönemde ‘Piyanonun Tanrısı’ olarak tanımlanan Franz Liszt, son derece popüler bir figür olarak ön plandaydı ve özellikle kadınlar arasında yaygın bir şöhreti vardı. Bestelediği Macar Rapsodileri’ne ise tam anlamıyla bir Roman havası egemendir. Macar olduğunu çok sonra öğrenen Liszt de, sahneye Macar kostümleriyle çıkarak pek çoklarını şaşırtmayı tercih etmişti.
Hem çalan hem de dinleyen bir hayli tanıdık gelecek
29 yaşındaki Franz Liszt, Paris’te piyano çalıyor. Dinleyicileri ise Alexandre Dumas, Victor Hügo, George Sand, Paganini ve rossini gibi hayli tanıdık isimler. Piyanonun sağında ise sevgilisi Kontes Marie d’Agoult oturuyor. Piyanonun önündeki büst ise Beethoven’e ait.