Fransızca basınının en büyükjürisi İstanbul’da toplanacak
Güncelleme Tarihi:
Bu yıl, Albert Londres ödülleri jürisi İstanbul’da toplanıyor ve ödül töreni yine İstanbul’da yapılıyor. Bu demektir ki, Avrupa Anayasası sebebiyle / bahanesiyle, Türkiye’nin AB üyeliğine muhalefetin azıttığı Fransa’nın birçok büyük gazetecisi, bir haftalığına İstanbul’da bir araya gelecek. Önemli bir hadise...
Le Prix Albert Londres
yani Albert Londres Ödülü, Fransızca basılı ve görsel medyanın en büyük ödülü, (böyle söylemekten utanıyorum ama, ne yapayım Pulitzer Türkiye’de iyi tanınıyor) Fransızca Pulitzer yani...Büyük jüri bu yıl (Mayıs ayında) İstanbul’da bir araya geliyor.
Dediğim gibi Türkiye’nin Fransızca konuşan ülkelerin büyük gazetecilerine kendini satması için iyi bir fırsat...
Önce size Albert Londres’dan ve ödülden bahsedeyim...
Albert Londres (1884-1932) efsane haline gelmiş bir gazetecidir. ‘Gazeteciliği bir şiir gibi icra ettiği’ söylenir. Valizi ve fotoğraf makinesi elinde, dünyayı gezmiş ve birbirinden müthiş röportajlara, haberlere imza atmıştır. Şair d’Annunzio’nun Fiume’yi ele geçirişinden, Rus İhtilaline, Afrika’da zenci köle ticaretinden, Arjantin’de beyaz köle ticaretine, Cibutili inci avcılarının dramından Balkanlar’daki etnik teröre kadar her biri çok ses getiren yüzlerce röportaj yapmıştır. Son olarak 1932’de, kimseye açıklamadığı bir haberin peşinde (silah yahut uyuşturucu kaçakçılığı olabilir) Çin’e gitmiş, dönüşte, Kızıldeniz’de yanarak batan George Philippar yolcu gemisinde (sırlarıyla beraber) kaybolmuştur.
Kızı Florise Martinet-Londres ertesi yıl, 1933’te, babasının adına bir ödül ihdas etmiştir:
Her yıl, Londres’un ölüm yıl dönümünde ‘Yazılı basının (40 yaş altı) en iyi muhabirine’ verilen Albert Londres Ödülü. 1985’ten beri buna görsel basın ödülü de eklenmiştir.
Ödüllü gazetecilerin oluşturduğu derneğin onursal başkanı, ölümüne kadar, Joseph Kessel’di. Halen başkanı Henri Amouroux’dur. Jüri, 19 gazeteci-yazar ve bir önceki yılın iki ödül sahibinden oluşur: Henri Amouroux (başkan), Josette Alia, Lise Blanchet, Hervé Brusini, Annick Cojean, Michel Croce-Spinelli, Thierry Desjardins, Catherine Jentile, Katia D. Kaupp, François Hauter, Jean Lartéguy, Alain Louyot, Jean-Paul Mari, Michel Moutot, Christophe de Ponfilly, Patrick de Saint-Exupéry, Henri de Turenne, Bernard Ullmann, Olivier Weber.
İşte, her yıl başka bir kentte toplanan bu ödül jürisi bu yıl, Mayıs başında arasında İstanbul’da toplanıyor.
Böyle bir ortamda Türkiye’yi seçmiş olmaları iyi bir tesadüf...