Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2007 00:00
Meşhur Fransız öpücüğünün papucu dama atıldı. Cannes’da son moda, yine dudak dudağa ama bu kez tersten öpüşmek! Modanın yaratıcısı ise "My Blueberry Nights" filmi... İçinde ve afişinde dünyanın en ilginç, en ters öpüşme sahnesini barındıran film, üç ayrı kıtanın önemli isimlerini bir araya getirmiş olmasıyla da ayrı bir önem taşıyor. Cannes’da Altın Palmiye için yarışan "My Blueberry Nights"ın yönetmeni Wong Kar Wai, oyuncuları Jude Law ve Norah Jones, Kelebek’e konuştu.
"In the Mood for Love" gibi bir şaheseri sinemaya kazandıran Çinli yönetmen Wong Kar Wai, İngiliz sinemasının yakışıklı, seksi ve yetenekli oyuncusu Jude Law, ünlü Amerikalı şarkıcı ve yeni oyuncu Norah Jones, "My Blueberry Nights" filminin galası ve röportajları için Cannes’daydılar. Bir kez yetmedi, kendileriyle iki kez bir araya geldik.
Ünlü yönetmen ana dili İngilizce olmadığından yanlış bir şey söylememek için kelimeleri seçerek konuştu. Norah Jones güleryüzlü olsa da çok konuşkan biri değil. Oyuncu olarak ilk kez basının karşısına çıktığından olsa gerek, oldukça tedirgindi. Üçlünün en fazla ilgi gören ismi olan Jude Law açılış gününe denk gelen basın toplantısının yıldızıydı. Yönetmen ve oyuncularla o meşhur öpüşme sahnesinden kariyerlerine kadar pek çok şey konuştuk.
NORAH JONES: "YA BATARIM YA ÇIKARIM" DEDİMl İlk filminizde Wong Kar Wai gibi bir ustayla çalıştınız. Kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
- Norah Jones: Wong Kar Wai’yle tanıştıktan sonra "In the Mood for Love"ı izledim ve filme aşık oldum. Böyle bir yönetmenin elinden çıkan filmde yer almak ve sahneleri yetenekli oyuncularla paylaşmak müthişti.
l Yeni bir akım yaratmışa benzeyen meşhur öpüşme sahnesinin nasıl çekildiğini anlatır mısınız?
- N.J.: Bu sahne Wong Kar Wai’nin bize en çok müdahale ettiği ve en önem verdiği sahneydi. Açıya, ışığa, her türlü detaya çok önem verildi ve çekimler uzun sürdü.
l Zorlandınız mı peki o sahnede?
- N.J.: Boynumun tutulduğunu söyleyebilirim. Başınızı uzun süre yan tutmak hiç kolay değil!
l İlk filminizde yönetmeninizin yüzünü kara çıkartmamışsınız. Sinemaya devam etmeyi düşünüyor musunuz?
- N.J.: Buna şu anda kesin bir cevap vermem zor. Bu
film bile benim için sürpriz bir gelişmeydi. Wong Kar Wai filminde yer almamı istediğinde önce müziklerini yapmamı istiyor sandım. Başrol teklifi olduğunu anladığımda ise hem çok heyecanlandım hem de gerildim. Jude Law’la karşılaştığım ilk gün "Ya batarım ya çıkarım" dedim içimden. Şu anda burada olmaktan çok mutluyum. İleride ne yapacağıma gelecek tekliflere göre karar vereceğim.
JUDE LAW: "GARSONLUK YAPTIĞIM GÜNLERİ HATIRLADIM" l Filmde aşkı arayan bir bar sahibini canlandırıyorsunuz. Bu karakterde kendinizi bulduğunuz zamanlar oldu mu?
- J.L.: Filmi çekerken garsonluk yaptığım günler geldi aklıma. Önümde tabaklar yığın halinde dururken o günleri düşündüm.
l Filmlerde ve gerçek hayatta genelde giden erkek, geride kalıp bekleyen ise kadınlar olur. Burada ise tam tersi oluyor.
- J.L.: Gitmek ya da kalmak değil, aradaki mesafeler önemli. Yanıbaşınızdaki biri size kilometrelerce uzakta olabilir. Film insanlar arasındaki mesafeleri anlatıyor.
l Norah Jones öpüşme sahnesinde boynunun tutulduğunu söyledi. Çekimler sizin için nasıl geçti?
- J.L.: Barın diğer tarafından eğilip, Norah’yı çekim boyunca öpebilmek için ben de bir sandalyenin üzerine çıkmak zorunda kaldım. Hem yönetmenimizin hem de bizim en fazla önemsediğimiz sahnelerden biriydi.
l İlk kez kamera karşısına geçen Norah Jones’a yardımlarınız oldu mu?
- J.L.: Norah’nın yardıma ihtiyacı yoktu aslında. Onunla olan diyaloglarımızda, söylenenleri dinlemeseniz bile ritmi yakalayabilirdiniz. Sanki bir düet yapıyor gibiydik.
l Atatürk’e olan benzerliğiniz nedeniyle, onun hayatını ve yaptıklarını konu alacak film projelerinde sık sık adınız geçiyor. Bu konudaki görüşlerinizi öğrenebilir miyim?
- J.L.: Şu ana kadar önüme Atatürk’le ilgili bir senaryo gelmiş değil. Ciddi bir teklif olursa seve seve değerlendiririm tabii.
l Hayalini kurduğunuz bir rol var mı?
- J.L.: Bir müzikalde rol almak isterim. Bir de Shakespeare’in eserlerinin sinema uyarlamaları ilgimi çekiyor.
WONG KAR WAI: "NORAH’NIN SESİNE HAYRAN KALDIM, BAŞROL TEKLİF ETTİM"l Daha önce oyunculuk yapmamış olan Norah Jones’u başrole seçtiniz ve onu Jude Law, Natalie Portman, Rachel Weisz gibi isimlerle birlikte kamera karşısına geçirdiniz. Bu cesur kararın nedenini sorabilir miyim?
- Wong Kar Wai: Beni ona çeken şey sesiydi. Bu da sinemasal bir şey...
l Bu filmde Norah Jones şarkıları yer almıyor. Özel bir nedeni var mı?
- W.K.W.: Onun şarkıcı olarak değil oyuncu olarak algılanmasını istedim. Ama filmin müziklerini o seçti.
l "My Blueberry Nights" İngilizce çektiğiniz ilk filminiz. Sizin için nasıl bir tecrübeydi?
- W.K.W.: Pek çok yabancı filmde Çinliler’in doğru anlatılmadığını düşünmüş ve bundan utanmışımdır. Bu filmde Amerikalılar’ı doğru yansıtmaya özen gösterdim. Oyunculardan bu konuda yardım aldım.
l Ne gibi farklılıklar var ülkeler arasında?
- W.K.W.: Her ülkenin kendine göre özellikleri var. Öpüşmenin anlamı ve şekli bile ülkeden ülkeye değişiyor.
l Son olarak "Lady of Shanghai"ı sorayım. Film ne aşamada? Nicole Kidman kadroda mı?
- W.K.W.: Filmin üzerinde çalışıyorum. Nicole Kidman için şu anda bir şey söyleyemem.