Fransız mizahçılar hamamda terledi

Güncelleme Tarihi:

Fransız mizahçılar hamamda terledi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2002 01:48

Yakın zamana kadar pek bir alaturka bulunan hamam sefası yeniden in oldu. Kesesini, sabununu ve bir de aromatik yağlarını kapan hamama koşuyor. Hayatında hiç hamama gitmemiş olanlar bile artık haftada bir peştemal kuşanıyor.

Ünlüsü, ünsüzü herkes hamamda. Neden diye sorunca anlatılmaz, yaşanır diyorlar. Hijyen ve lüks arayanlar otelleri, nostalji ve gerçek hamam keyfi arayanlar mahalle hamamlarını tercih ediyor. Natırlar konunun tecrübe etmeden yazılamayacağında ısrarlı. Keselenme tehditi altında hamamları araştırdık.

Fransa'nın ünlü mizah dergisi Charlie Hebdo'dan bir grup mizahçı, Türkiye'nin ünlü mizah dergisi Leman'ın konuğuydu birkaç hafta önce. Ülkelerine dönünce dergilerinde Türkiye seyahatini anlattılar. En çok eğlendikleri yerlerden biri de hamamdı. Bakın Delphine Jourdain Fransızların hamam macerasını Charlie Hebdo'daki yazısında nasıl anlattı: ‘‘Kadın erkek kendimizi bizim için kapatılmış bir hamamda bulduk. Kareli bezlere (peştemallara) zar zor sarınarak küçük bir saunada hep beraber tedledik. Sonra erkekler sırtlarını tıknaz masajcılara (tellaklara) dövdürdüler, kadınlar ise hamamın kesecileri tarafından çıplak (anadan üryan) bir yekilde keselendiler, Leman'ın birkaç gazetecisinin/mizahçısının göz atışları/kaçamak bakışları altında. Seyahatın sonunda Wolinski'nin yorumu: Onlar da bizim kadar alkolik ve seks düşkünü!’’


HAMAMLARDA İKİNCİ BAHAR


Hamam denince aklıma Adile Naşit filmlerinin sazlı sözlü, zeytinyağlı sarmalı hamamları gelirdi. Gittim baktım, köprünün altından çok sular akmış. Artık hamamlarda Calvin Klein iç çamaşırları, ithal lifler ve babadan kalma beyaz kalıp sabun yerine meyveli sabunlar kullanılıyor. Kırk yıllık kesenin adı da otellerde 'Geleneksel Türk Masajı' olmuş.

Hamam popüleritesini açıklamaya tek bir formül yetmiyor. İşin içinde ünlüler, 5 yıldızlı oteller, hamamda geçen filmler ve yurtdışından ithal Spa modasının etkileri var. Hamamı gözde yapan bir diğer faktör ise son dönem Türk filmlerinde kaptığı başroller. İstanbul Kanatlarımın Altında, Hamam, Harem Suare gibi filmlerde başroldeydi hamamlar. Öyle ki, Türk izleyicide bile oryantalist yaklaşımlar başgösterdi. Pek çok kişi tarihi hamamları yeniden keşfetti.

İŞ STRESİ ATMAYA BİREBİR

Spa modası ne derseniz, anlatalım: Daha çok otellerin sağlık kulüplerinde uygulanan bir program. Havası ve doğası bozulmamış bölgelerde sırf bu iş için tesisler açılıyor. Doğal yöntemlerle bedeninizi ve ruhunuzu tazeliyorsunuz. İçinde masaj, sauna, jakuzi, hamam, aroma terapi, meditasyon barındırıyor. Bizdeki 5 yıldızlı otellerde bu hizmeti paket halinde bulmak mümkün. Mahalle hamamlarına gidenler de yanlarında yağlarını, maskelerini götürüp, Spa ortamı yaratabiliyor. Ünlülerin dışında iş adamları ve iş kadınları da stresten arınmak için hamamlara gidiyor. Haftada 3 gün gidenler var. Hyatt Regency Otel'inin natırı Aytaç Fikirli 15 günde bir mutlaka keselenmek gerektiğini anlatıyor. Böylece gözenekler açılıyor, yağ bezeleri ve sivilceler temizleniyor.

En iyi tellaklar Tokat ve Sivas'tan, en iyi natırlar ise Balat, Eyüp çevresinden çıkıyor. Meslek bugüne kadar babadan oğula, anadan kıza geçerek gelmiş. Şimdilerde kese ve masaj yapacak olanlar kurslara katılıp, sertifika alıyor. Ortam sıcaklığının 40-50, su sıcaklığının ise 60 dereceyi bulduğu hamamlar şeker, kalp, akut romatizma, astım epilepsi hastalarına, hamilelere, varisi olanlara tavsiye edilmiyor.


MÜDAVİMLER ANLATIYOR


Negatif elektrik suyla akıp gidiyor

Hamama 10 yıldır gidiyorum. Temiz olduğunu bildiğim hamamları tercih ediyorum. Ama içiniz rahat etmezse yanınızda küçük bir şişe ile çamaşır suyu götürüp oturacağınız yeri temizleyebilirsiniz. İstanbul çok stresli bir şehir. Sigara dumanı, hava kirliliği... Vücudu dinlendirmek lazım. Üzerinizdeki negatif elektrik suyla birlikte akıp gidiyor. Duş almakla aynı şey değil. Benim için tatil gibi birşey. Müzik dinlemek veya kitap okumak kadar dinlendirici. Hamamlara artık ailece gelen yok. İnsanlar tek başlarına da gidiyorlar.

Nilgün Karababa (36,Tiyatrocu)


Ruhum temize çekiliyor


Şu anda ortalama haftada 1 kez Hyatt Regency'nin hamamına gidiyorum. Huzur dolu birşey. Aklım ve ruhum orada temize çekiliyor. Otel hamamlarını daha hijyenik olduğu için tercih ediyorum. Ben zaten Bursalı'yım, ailemin evinin içinde kaplıca suyu akar. Mermer hissi keyif veriyor.

Arzu Kaprol (29, Modacı)


Hamam, psikoloğa gitmek gibi


Eskiden Galatasaray Hamamı'na gidiyordum, şimdi Bostancı'ya gidiyorum. Çok temiz ve sürekli dezenfekte ediliyor. Ailemde hamam geleneği olan yoktur. Ben kendim keşfettim. Hamama ilk defa 1991'de gittim. Bir arkadaşım kolumdan tutup sürüklemişti. İstanbul Kanatlarımın Altında ve Hamam filmlerinden sonra ilgi arttı bence. Yani insanları Sibel Can ve Hülya Avşar figürlerinin hamama çektiğini söyleyemem. Bu filmler başka bir bakış açısı getirdi. Birara her cumartesi gidiyordum. Kese, sabun ve terlik götürmek gerekiyor. Ben ayrıca rahatlatıcı yağlar ve maskeler götürüp, masaj yaptırıyorum. Psikoloğa gitmek gibi birşey. Yalnız gidiyorum. Hamamlar bana biraz çocukluğumu hatırlatıyor. Annem beni yıkamayı bıraktıktan sonra, hamamlara gidene kadar kendimi hiç o kadar temiz hissetmemişim meğer.

Dihim Cemiloğlu (28, Halkla İlişkiler, Pazarlama)


Oteller yapay geliyor

Ben en az 15 günde bir Beylerbeyi ve Üsküdar Çinili hamamlarına gidiyorum. Su sesi, kubbelerden süzülen ışık arındırıcı ve dinlendirici birşey. Kadınların bedenleriyle çok yakın ilişkisi var. Bu kendine ayırdığın özel bir zaman. Ben her gidişimde en az 2 saat kalıyorum. Kese çok sağlıklı birşey. Duru bir cildiniz oluyor. Mahalle hamamlarının temizliğine de güveniyorum. Özel eşyalarımı yanımda götürüyorum. Ben eskilerde kaldım galiba. Oteller yapay geliyor. Hamamlara özellikle sanatçılardan gelen çok var. Zaman zaman merak saracak otantik birşeyler buluyorlar. Farklı olma isteği bence.

Hülya Vatansever (35) Gazeteci


Swissotel: (0212) 326 11 00

Hyatt Regency: (0212) 225 70 00

Çırağan Kempinski: (0212) 258 33 77

Ritz Carlton: (0212) 334 44 44

Cağaloğlu Hamamı: (0212) 522 24 24
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!