Fransa’daki termal istasyon dertlerine derman oldu

Güncelleme Tarihi:

Fransa’daki termal istasyon dertlerine derman oldu
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 09, 2005 00:00

Mert Albar, 11 yaşında bir ilkokul öğrencisi Tülin Yazıcı ise 65 yaşında dört torun sahibi bir anneanne. Mert ile Tülin Hanım’ın ortak noktası ÅŸiddetli kaşıntı ve ciltteki yaralarla seyreden hastalıkları ‘atopik dermatit!’ YaÅŸam kalitesini ciddi boyutlarda bozan bu hastalığın tedavisi için pek çok yöntem denenmiÅŸ, ancak ikisinin de yüzü bir türlü gülmemiÅŸ. Ta ki, Formsante dergisinin aÄŸustos sayısına konu olan termal istasyona gidinceye kadar.Önceleri ‘Nasıl olsa geçer’ düşüncesiyle önemsememiÅŸler ciltlerinin sürekli kaşınmasını. Ancak zamanla sorun o kadar ilerlemiÅŸ ki, ciltlerindeki döküntüler derin yaralara dönüşmüş. SoluÄŸu dermatoloji uzmanının muayehanesinde almışlar ve teÅŸhis konmuÅŸ. Atopik dermatit... Bu hastalık ciltte döküntü ve ÅŸiddetli kaşıntıyla seyreden kronik bir hastalık. Genellikle küçük yaÅŸtaki çocuklarda görülse de her yaÅŸtan insanı etkileyebiliyor. Atopik dermatitin en önemli özelliÄŸi, ÅŸiddetli kaşıntılar ve bunun sonucunda ciltte oluÅŸan derin yaralar nedeniyle yaÅŸam kalitesini olumsuz yönde etkilemesi. Hastalık kronik seyirli olduÄŸu için de bu tür ÅŸikayetler yaÅŸam boyu devam ediyor. Söze önce Mert’in annesi Ãœmmü Albar baÅŸlıyor: ‘OÄŸlum artık neredeyse gün boyunca cildini yırtarcasına kaşıyordu. Tedavi sırasında Mert’in en büyük sorunu, arkadaÅŸlarının kendisini dışlamasıydı. Aslında hastalığı bulaşıcı deÄŸildi ama bunu arkadaÅŸlarına bir türlü anlatamıyordu. Doktorumuz teÅŸhisi koyduktan sonra yaÄŸ banyolarını önerdi, Mert’i özel bir sabunla yıkamamızı istedi. Ama bu hastalık kolay kolay geçmiyormuÅŸ. Bir gün dermatoloÄŸu Fransa’daki termal istasyonundan bahsetti. Ve aynı dertten muzdarip Tülin Hanm’la birlikte oraya uçtuk. ‘ HER YIL TEKRARLANACAK Fransa’nın Avene köyünün çevresinde yer alan termal istasyonunda haftada altı gün tedavi görmüş Mert. Tedaviden önce doktor muayenesinden geçmiÅŸ ve özel bir tedavi programı oluÅŸturulmuÅŸ. Ãœmmü Albar anlatıyor: ‘Hidromasaj banyosu, tedavinin en önemli basamağıydı. Mert 20 dakika boyunca 32 derece sıcaklıktaki suyun içinde kalıyordu. Bu banyonun cildi yumuÅŸatıcı ve yatıştırıcı etkisi varmış. Tüm vücuda yönelik uygulanan duÅŸta ölü hücrelerin ve pütürlü cildin atılması saÄŸlıanıyormuÅŸ. Ayrıca bir gün boynuna ve yüzüne termal su içeren kompres yapılıyor, diÄŸer gün de lokal spreylerden yararlanılıyordu. Son olarak, Mert’in cildi yine termal su içeren bir ürünle nemlendiriliyordu. ‘ Mert üç hafta süren tedavinin etkinliÄŸini artırmak için her gün bol bol termal su içmiÅŸ ve açık havada dolaÅŸmış. Artık pırıl pırıl bir cildi var. Tedavinin etkisi dokuz ay sürüyormuÅŸ. Bu nedenle annesiyle birlikte her yıl Fransa’ya termal istasyona gelmeyi ihmal etmemesi, cilt bakımına özen göstermeye devam etmesi gerekiyor. Mert gibi termal istasyonda ÅŸifaya kavuÅŸan Tülin Hanım da ‘Artık stresten de kaçınacağım’ dilerek bundan sonraki hayatının bir özetini yapıyor. TORUNLARIMI ÇOK ÖZLEDÄ°M Tülin hanım 10 yaşında bu hastalığa yakalanmış. ‘Cildimi adeta parçalarcasına kaşıdığım için enfeksiyon bile kaptım. Hastalık beni psikolojik açıdan da yıprattı’ diye anlatıyor termal istasyona gitmeden önceki durumunu. Artık o kadar pürüzsüz bir cildi var ki kendisi bile ÅŸaşırıyor. ‘Tedavi tamamen bitsin Bodrum’daki torunlarıma bir an önce kavuÅŸmak için sabırsızlanıyorum’ diyor. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!