Fotoğrafları aldı pijaması kaldı

Siz sanat dünyasının örnek gösterilen çiftlerindendiniz. 20 yıllık evlilik nasıl böyle aniden bitti?

- Elbette aşk 20 yıl sürmüyor, o heyecan kısa süre sonra bitiyor. Ama o zaman da aşkın yerini sevgi, alışkanlık, fedakârlık alıyor. Ne var ki bizim son altı aydır bir takım anlaşmazlıklarımız vardı.

Üçüncü şahısların yol açtığı bir anlaşmazlık mıydı bu?         �

- Kesinlikle hayır. Ayrılmamıza başka bir kadın ya da erkek sebep olmadı. Zaten bunu kendisine açık açık sordum, “Başka bir kadın mı var?” dedim. “Asla” diye cevap verdi.

İnandınız mı ona?�

- Evet, çünkü başka biri olsa hissederdim.�

Peki neydi o halde yaşanan sorunların sebebi? �

- Onun düştüğü bir boşluk sanırım. Belki belli bir yaştan sonra farklı bir hayat yaşamak istemiştir.

Ortada bir sıkıntı olduğunun en bariz örneği neydi peki?

- Eşim son bayramda benim bayramımı kutlamadı. Sonradan “Özür dilerim, unuttum” dedi, ama baktım ki sorun başka; ben artık umrumda olmamaya başlamışım.

BELKİ BAŞKA BİRİNDEN ÇOCUK İSTİYORDUR

20 yıl, dile kolay... Kurtarmak için hiçbir şey yapmadınız mı?

- Yapmaz mıyım? Bu evliliği kurtarmak için elimden gelen her şeyi yaptım. Mutlaka o da kendince fedakârlıklar yapmıştır, çünkü özünde iyi bir insandır. Ama olmadı işte. Artık geri dönüşümüz de yok.

Çevrenin etkisi sizi bu noktaya getirmiş olabilir mi?

- Evet. Açıkçası ailesinin çok baskısı vardı. Çünkü, 45 yaşındayken bir rahim ameliyatı geçirdiğim için ona çocuk veremiyordum. Belki farklı bir insanla evnenip çocuk sahibi olmak istiyordur artık, bilemem ki. Zaten bunlar da beni hiç ilgilendirmiyor. Yaşandı ve bitti.

Bu noktaya gelene kadar aynı evi paylaşmaya devam mı ettiniz, yoksa evler ayrılmış mıydı?

- 29 Aralık tarihine kadar beraber yaşıyorduk. O zamana kadar da hiç ayrılmadık, 24 saat beraberdik neredeyse. Sonra bir mektup bırakıp gitti.

Bir mektupla mı ayrıldınız yani?

- Evet. Ben evde yokken bir mektup bırakıp gitti. Mektubunda benim bunları hak etmediğimi, suçlu olmadığımı, sorunun kendisinde olduğunu yazmış, beni sevdiğini söylemiş.

ONA KIZGIN DEĞİLİM AMA ÇOK KIRGINIM

Neler hissediyorsunuz şu an?

- Kendisine asla kızgın değilim. Sadece kırgınım. Ama kırgınlık, kızgınlıktan daha kötü. Bu mektubu okuduktan sonra bir kere bile onun telefonunu çevirmedim, çevirmem. Yolu açık olsun.

Bu kadar netsiniz...

- Evet, bu kadar netim. Bir daha arkama bakmadım, bakmam.

Giderken neler almış yanına?

- Evin her yerinde birlikte çektirdiğimiz fotoğraflarımız vardı, onları alıp gitmiş. Bir anlam veremedim buna. 20 yıllık bir evlilik bitiyor, o fotoğrafları alıp gidiyor, ama bir tarafta hâlâ pijamaları duruyor. şurada, her zaman oturduğu koltukta yeri duruyor. Neyi düşünerek fotoğrafları alıp gitti bilmem.

BU EVLİLİKTEN ASLA PİŞMAN DEĞİLİM

Bugüne kadarki en büyük pişmanlığınız nedir Nil Hanım?

- Ben hep aşk kadını oldum. Yaşadığım hiçbir şeyden de pişmanlık duymadım. Bu evlilikten pişman mıyım diye soruyorsanız, asla pişman değilim.

Oğlunuz Cemre ne diyor bu duruma?

- Benim kararıma saygı duydu. Hiçbir şey söylemedi.

Erkal Bey’in Cemre ile arası iyi miydi?

- Biz beraber olmaya başladığımızda oğlum daha 2,5 yaşındaydı. Onu gerçek babası gibi seviyordu. Aynı şekilde o da oğlumu severdi. Zaten evden ayrılırken Cemre evdeymiş, ona sarılıp ağlamış, ondan sonra çıkmış. Giderken de “Sen her zaman benim oğlumsun, annene çok iyi bak” demiş.

DELİKANLI ERKEKLER GÜÇLÜ KADIN SEVER

Erkekler güçlü kadınlardan pek hoşlanmaz denir. Fazla güçlü ve dominant gelmiş olabilir misiniz Erkal Bey’e?

- Ben öyle düşünmüyorum. Sadece kişiliğini bulamamış erkekler güçlü kadınlardan hoşlanmaz. Çünkü, onların egolarının ve komplekslerinin altında ezilirler. Daha pısırık, şahsiyetsiz kadınlar seçerler ki kendileri yüce görünsün! Akıllı, delikanlı erkek ise tam tersi güçlü kadınlardan hoşlanır.

Şimdiki evliliklere nasıl bakıyorsunuz? Evlilikten çok ayrılık yaşanıyor günümüzde sanki...

- Aynen öyle, şaka gibi... Evlenenden çok boşanan var. Bakıyorum da her şey sanallaşmış. Bilgisayarla mektuplaşıyorlar, bilgisayarla sevişiyorlar. Biz farklı yaşadık, farklı şeyler gördük. Ben bir erkeğin bana ilgi göstermesini isterim. O romantik sözleri bire bir duymak isterim. Başka türlüsü bana uymaz.

YILBAŞINDAN İKİ GÜN ÖNCE GİTMESİ BANA ÇOK DOKUNDU

Kendinize yeni bir yol haritası çizdiniz mi?

- Çizdim, 20 gün önce... Ama açıkçası zamanlaması çok kötüydü. Bu olayın yılbaşında iki gün önce olması bana çok dokundu. Onun eşyalarını toplayıp gittiği gün hastanedeydim. O yüzden daha da çok kırıldım. Bir daha arkama dönüp bakmam asla. Her şeyin üzerine bir çizgi çektim. Bitti bu olay. Çok güzel bir işim var. Program yapıyorum, albüm çalışmalarım devam ediyor. Eğer karşıma aklıma, gönlüme yatan biri çıkarsa flört de edeceğim. Sağlıklı ve güzel bir kadınım sonuçta.