Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2005 00:00
Pazar günü İstanbul Park’ı dolduran 10 binlerce insan gibi ben de hayatımda ilk kez Formula 1 yarışlarını canlı izledim.İki bölüme ayırmak mümkün bu yarışları.Birinci bölümde insanlar şaşkınlıktan ağızları açık birbirlerine bakıp, ‘Vay be... İnanılmaz... Olağanüstü... Voaw...’ gibi sesler çıkarıyor.İkinci bölüm ise omuzların düştüğü, insanların sesten sersemleştiği, bakışların aptallaştığı süre...Ve ne yazık ki ilk bölüm sadece 4, ikinci bölüm 54 tur sürüyor.* * *İlk bölümde insanların ağzının açık olması çok normal. Çünkü bugüne kadar televizyonda izlediğimiz F1 yarışları hiçbir şeymiş.Televizyondan bu araçların ne kadar hızlı gittiğini anlamak mümkün değil. Önünüzden şimşek hızıyla geçtiğini ilk gördüğünüzde şaşırıyorsunuz.20 aracın start almasıyla tanıdık tanımadık herkes yanındakine dönüp ‘Muhteşem’ dedi.Ambians harika, seyirci muhteşem, organizasyon dört dörtlük (
trafik ve güvenlik bölümü aşağıda)...İnsanın ülkesiyle gurur duyduğu işler vardır ya, Formula 1 aynen öyle bir iş.Üç saatte geldiğim trafiği unutup ‘İyi ki gelmişim’ diyorum.Aynı etki ilk dört turda kesintisiz devam ediyor. İlk turlarda araçlar arasındaki mesafe yakın olduğu için yandakiyle iki-üç cümle laflayabilecek ‘sessizlikler’ oluyor.Ancak ilerleyen turlarda araçların arasındaki mesafeler açılıyor.Bu da önünüzden üç dört saniyede bir, büyük bir gürültüyle bir aracın geçmesi demek.İtiraf etmeliyim ki, bu dakikadan sonra yanımda oturan Coca Cola’dan Kadri Özen’in anlattıklarının tek kelimesini anlamadım.Manasızca başımı sallayıp durdum Kadri’ye...Onun kulaklarında tıkaç olduğu için biraz daha rahat. Ben sanki Jackass elemanıyım da F1’i kulaksız izlemenin etkilerini sınıyorum.Sonuç mu; geçici sağırlık ve başağrısı.* * *Pit stop’un karşısındaki gold tribünde oturuyoruz. Altıncı turda Fatih Aksoy’u gördüm, sesten etkilenmiş olacak, su alma bahanesiyle tribünden uzaklaşıyordu... Tam saymadım ama döndüğünde pilotlar herhalde 30’uncu turlarını atıyordu!!!Zaten Türkler genelde suydu, tuvaletti bahanesiyle seyir halindeydi tribünde, erken çıkanlar da bizdendi.Gözünü kırpmadan ve kıpırdamadan izleyenler sadece yabancılar.Araçların gürültüsü o kadar fazla ki, tribünde spikerin hoparlörden gelen sesini bile duymak imkansız.Karşıya iki dev ekran konmuş ama uzaktan 35 ekran gibi gözüküyor.30’lu 40’lı turlardan sonra ise olay tamamen koptu.Eğer iyi bir F1 takipçisi değilseniz, kim birinci, kim ikinci, kim kime tur bindirmiş önünüzden geçen araçlara bakıp da anlamanız imkansız.Kulaklar iyice sağırlaşıyor, bünye koltuğa yığılıp kalıyor, bakışlar anlamsızlaşıyor.* * *Daha önce Olimpiyat Stadı tecrübesini defalarca yaşamış biri olarak, İstanbul Park’a üç saatte gidip üç saatte gelmek benim için çok normal.Ama yollarda telef olan yabancılara gerçekten acıdım.Yüzlerce aracın aynı anda şeritsiz toprak yolda 10 şerit halinde, tozdan üç metre ötesini görmeden gitmesi, bunu yaparken de birbirlerine çarpmaması Kimi Raikkonen’in birinciliği kadar büyük başarıydı.Helikopter trafiği de neredeyse araç trafiğiyle yarışır durumdaydı.Yarış sonrasında aynı anda altı helikopter saydım havada.Güvenlik ise en az trafik kadar büyük problemdi. Gold tribüne bile insanlar elini kolunu sallaya sallaya girdi ki, diğer tribünlerde güvenlik nasıldı kimbilir...Seneye trafik ve güvenlik de çözülürse kusursuz olacak bu organizasyon.İstanbul Park’tan çıkıp Ali Sami Yen’e
Galatasaray maçına gittiğimde başımda büyük bir ağrı vardı. Artık trafikten mi, araçların gürültüsünden mi bilmiyorum.Bizi izlemeyin diyen yorumcuBilgin Gökberk duruşu, tarzı, yorumlarıyla ekranda sıradışı bir isim. Hele ki TRT için...Bunu kendi de bildiğinden Stadyum’da yorumculuk teklifi geldiğinde çok şaşırmıştı.Sıradışı dedim ya...Yaptı yine pazar gecesi aykırılığını.Stadyum’un sunucusu Erdoğan Arıkan’la birlikte ‘Digitürk’ünüz varsa şu anda oynanan Galatasaray-Malatya maçını mutlaka izleyin. Muhteşem bir maç kaçırmanızı istemem’ dedi.Böylesine ilk kez rastladık.Ekranda bizi izlemeyin, gidin başka kanalı izleyin diyen bir yorumcu.Ancak Köyün Delisi yapardı zaten.Böyle soru olur mu Hadi Bilgin Gökberk, Köyün Delisi... Ya Erman Hoca’ya ne demeli? Maraton’da Galatasaray maçı sonrasında Ümit Karan’a öyle bir soru sordu ki...Oğuz Tongsir, Karan’la röportaj yaparken araya giren Toroğlu, ‘Oğuz sorsana Ümit Karan’a, bütün golleri bugün attı, yarın evleniyo yarın nasıl gol atacak?’...Soru karşısında şaşıran Oğuz Tongsir, ‘Ben bunu nasıl sorayım hocam ya’ dedi sonra da soruyu ‘Erman hoca bütün golleri bugün attı bundan sonra gol atmayacak mı diye soruyor’ şeklinde yumuşattı.Erman Hoca’dan da ancak böyle düğün hediyesi olur işte...Sortie out, Reina inŞefik Öztek bu yıl Laila’nın işletmesini kaptırınca Reina resmen rakipsiz kaldı.Hatırlayın geçen yılları, Öztek’in Laila’sını... Reina’yla arasında büyük rekabet vardı.Yurt dışından bir ünlü Reina’ya geliyorsa, bir başkası Laila’ya gelirdi.İki işletme arasında dünya ünlülerini ağırlama konusunda amansız bir rekabet yaşanırdı.Oysa bu yıl öyle mi?Laila’nın yerinde hizmet veren Sortie bu konuda resmen havlu atmış durumda.Yaz boyunca bütün dünya starları Reina’ya gitti.Son olarak Formula 1’in starları günlerdir Reina’dan çıkmıyor.F1’ın patronu Bernie Ecclestone, Mike Tyson, pilot Marc Webber, Ursula Andress, Bo Derek... F1 ünlülerinin çoğu Reina’daydı.Sortie’de ise gazetelere
haber olan bir dünya starı görmedik bu sezon.Oysa en az Reina kadar değeri hakeden bir mekan Sortie...Bu arada Laila’yı kaptırdığı için üzgün olan Şefik Öztek, önümüzdeki sezon Laila’yı yeni mekanda yeniden açmak için harıl harıl çalışıyor.TARİHTE BUGÜN1 YIL ÖNCE23 Ağustos 2004 Sortie’yi ne bilsinLaila’nın sahibi Şefik Öztek, ‘Laila benim bebeğim, önümüzdeki beş yılda başka sektörlere de açılacağız’ dedi.10 YIL ÖNCE23 Ağustos 1995 Huysuz Virjin atv’deatv’de yayınlanan Huysuz Virjin Show’a Seda Sayan konuk oldu. Huysuz Virjin, Bülent Ersoy taklidi yaptı.İstanbul Park’ın 8’inci virajıTürkiye yollarının mıcırlı virajları
button