Güncelleme Tarihi:
Seninle dergisine verdiği röportajda "Ben flört ettiğim herkesle evlendim bugüne kadar" diyen Akkaya, evliliğe bu kez temkinli yaklaştığını söyledi: "Yeni başlayan güzel bir beraberliğimiz var. Evlilik için henüz erken."
Olanları unutmak istemiyorum
"Aliye" dizisinin yönetmeni Kudret Sabancı’dan, aynı dizinin başrol oyuncusu Sanem Çelik’le öpüşürken görüntülenmesi üzerine tek celsede boşanan Esra Akkaya, Seninle dergisine konuştu. Aşkla başlayıp hızla biten dört evliliğin ardından yaşama bakışı değişen Akkaya, "Yaşananları unutmak istemiyorum" diyor.
Konu her ne kadar hepimizin gözü önünde cereyan etse de biliyorduk ki röportajı yapacağımız kişi etten kemikten yaratılmıştı.
Üç yıl önce kurduğu Sihirli Anahtar adlı cast ajansında bekliyordu bizi. Bu olay bu kadar göz önünde yaşanmasaydı, Esra Akkaya’nın bir şirketi olduğunu çoğu insan öğrenemeyecekti belki. Yaşanan bunca üzüntüden sonra acaba Esra Akkaya da bizim gibi bakabiliyor muydu olaya? "Uzunca bir süre yolda ardımdan ’Şirin Abla... Şirin Abla’ diye seslenilen bir oyuncuydum. Sonra birdenbire hayatımda bir dönem oldu ki ’Esra Akkaya’ olarak anılmaya başladım. Ama bu hiç de şahane bir şekilde olmadı. Ama neyse ki, o dönem kısa sürdü ve tekrar ’Aaa... Bu, oyuncu Esra değil mi? demeye başladılar ve işte şimdiden sonrası benim iyi zamanımdır diye düşünüyorum. Tam da bu sırada zaten tiyatro oyunuma hazırlanıyorum".
Peki ülkemizde gündem bu denli hızlı değişir ve bizim izleyici olarak şahit olduğumuz bu olayı da yavaş yavaş unutmamıza neden olurken, Akkaya da aynı şekilde olanları unutabiliyor muydu dersiniz? "Aslında unutmak istemiyorum! Geçen gün bir arkadaşım da bana dedi ki ’Sen bazı hislerden kurtulmak istemiyorsun sanki’, ’İstemiyorum’ dedim ’Oyunum çıkacak, bunlar bana lazım’ Hissedebildiği her şey bir oyuncunun skalasıdır, paletindeki renklerdir. Ben o renkleri kaybetmek istemiyorum..."
Esra Akkaya aslen yılların oyuncusu. Hatta, senelerce süren ’Mahallenin Muhtarları’ adlı dizinin de en sevilen karakterlerinden birini canlandırıyordu hatırlarsanız. Ama ortada bir gerçek var ki; o dönemde bile hiç bu kadar popüler olmamıştı.
İnsan hem bu kadar alımlı, hem yetenekli olurdu da acaba bugüne kadar yaptığı işlerle neden anılmazdı?
"Beni bütün Türkiye tanısın, gibi bir isteğim hiçbir zaman olmadı. Hele ki böyle bir olayla... Ama bir gün öyle bir iş yaparım ki, çok ses getirir, bunu kim istemez? Ama onun dışında ortada olmak bana göre çok tatsız. Hatta, insana paranoya getiren bir şey."
Peki böylesi bir olayla yakaladığı şöhret hakkında ne düşünüyordu? Soruyoruz, canını sıkan durumu şöyle örnekliyor:
"Geçenlerde benim için çok önemli olan Afife Ödül Töreni’ne gittim. En yakın arkadaşım Berna (Laçin) adaydı ve kalbim pır pır atmaktaydı. ’Acaba hangi oyuncu arkadaşlarımı göreceğim?’ diye heyecanlanırken ben, bir basın ordusu yolumu çevirdi ve dertleri hálá o malum olaylardı! Durum bu olunca çok fazla kırılıyorsunuz. Çünkü başka kimliklerinizle ilgileniliyor. O an yaşanan şeye kimse dönüp bakmıyor. Hatta, içlerinden bir tanesi o gece kolumdaki dövme ile çok fazla ilgilenip ’Yeni yaptırdınız herhalde’ diye sordu. ’Hayır’ dedim. ’İki yıldır orada!’ dedim. ’Nasıl görmedik?’ dedi. Dedim ki, ’Değil koluma, yüzüme baktınız mı ki iki yıldır? Bundan önce ben ne iş yaptım. Hiç dönüp baktınız mı?’
Bir parça utandılar sanırım. Kısacası istemiyorum ki, gözler bu şekilde üstümde kalsın. Bir gün yeniden popüler olacaksam, dilerim ki bu yaptığım işle olsun..."
Şimdi herkesin dinlenmeye ihtiyacı var
Herkesin merak ettiği bir başka konu da, sanatçının, şimdi eski eşi durumunda olan Kudret Sabancı ile Sanem Çelik’in görüntülerini ilk gördüğü an neler hissettiğiydi. Ama Esra Akkaya, bu soru karşısında tıpkı soyadına yakışır biçimde "kaya" gibi duruyor. "Aslında bu konularda daha fazla konuşmak istemiyorum. Çünkü şu anda sadece benim değil, birçok insanın dinlenmeye ihtiyacı var. Bu konulara dönmek beni yıprattığı gibi, bir sürü insanı daha yıpratıyor ve ben bunu da istemiyorum. Herkesin huzura ihtiyacı var. O nedenle geriye dönüp oraları kurcalamayacağım yani.