Flo: Yabancılar gelmeden köşe başlarını biz tutarız
Güncelleme Tarihi:
Nilgün KARATAŞ
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2007 00:00
Türkiye’nin önde gelen ayakkabı üreticilerinden Ziylan, perakendecilikteki iddialı markası Flo’yu yabancı rekabetine hazırlıyor.
"Yabancılar tam olarak Türkiye’ye gelmeden biz belli bir büyüklüğü yakalayıp, belli başlı lokasyonlarda olmak istiyoruz" diyen Ziylan Grubu Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi, yeni döneme ABD’li Rattray Magness danışmanlığında hazırlandığını söyledi.
ZİYLAN Grubu’nun ayakkabı perakendeciliği alanındaki şirketlerinden biri olan Flo, kendini yabancı perakendecilerle rekabetin arttığı bir ortama hazırlıyor. Flo’nun bugüne kadar hedeflerini aştığını, ancak rekabetin boyutunun değiştiğini vurgulayan Ziylan Grubu Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi, Flo’yu Türkiye’nin en büyük ayakkabı perakendeci yapmak için çalıştıklarını anlattı. Büyükekşi, bunun için Sabancı Üniversitesi ile bir işbirliği yaptıklarını ve onların önerisi üzerine ABD’li danışman firma Rattray Magness ile çalışmalara başladıklarını belirti.
YABANCILAR GELMEDEN HAZIRLIK: Ziylan Grubu’nun 2001’in sonunda temelini attığı Flo’nun yola çıkış hedefini, "Biz hem üreticiyiz hem ihracatçıyız hem de bir çok markayı bünyemizde barındırıyoruz, bunları ilk elden tüketiciye ulaştıralım, bir ailenin bütün fertlerine mağazalarımız kanalıyla ulaşalım" diye özetleyen Büyükekşi şöyle devam etti: "Biz bu işe başlarken sektörümüzde yaygın mağazacılık, perakende ayakkabı zincirleri yoktu. Ancak aradan geçen zamanda rekabetin boyutu değişti. Şu anda da yurtdışından gelen, gelmeye hazırlanan organize perakendeciler var. Biz hazır almazsak bizim pazar paylarımızı elimizden alacaklar. Şu anda yüzde 70 kendi ürünlerimiz, yüzde 30 ithalat yapıyorsak, onlar yüzde 100 ithal edecekler. Yabancılar tam olarak Türkiye’ye gelmeden biz belli bir büyüklüğü yakalayıp, belli başlı lokasyonlarda olmak istiyoruz."
HEDEF METREKARE AŞILDI: Flo’nun yıl sonuna kadar halen 43 olan mağaza sayısının 46’yı bulacağını belirten Büyükekşi, büyümelerine ilişkin şu bilgileri verdi: "Bu işe başlarken ’5 yılda 50 mağaza’ demiştik, ama bu öngörüyü yaparken 300 ile 500 metrekare arasında mağazalar açmayı planlıyorduk, en büyüğü de 700 metrekare olacaktı. Ama bugün 300 metrekarelik mağazamız nerdeyse yok, ortalamamız 750 mekrekare, 2 bin metrakerenin üzerinde olan mağazamız var. Bu da bizi metrekare olarak hedefin üzerine taşıdı. Bu mağazalarımızla Türkiye’de ayakkabı marketi sistemine öncülük yaptık. Şimdi de ayakkabı denilince akla ilk gelen olmak için çalışıyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin en büyüğü olabilmek."
MAĞAZALARA YENİ KONSEPT: Mağaza sayısını artırırken bazı yenilikleri de olacağını anlatan Büyükekşi, bunun için Sabancı Üniversitesi ile başlattıkları çalışmaları şöyle aktardı: "Üniversitenin önerisiyle pek çok uluslararası markaya danışmanlık yapmış ABD’li şirket Rattray Magness ile çalışmaya başladık. Bu çalışmanın amacı hem müşterimizin işini kolaylaştırmak hem de satış ve kárı artırmak. Bu işbirliği bizim kullandığımız yazı karakterinden, mağazalarımızın konseptine kadar pek çok değişikliği kapsıyor. 6 aylık bir çalışma yapılacak, yeni yılın ilk aylarında sonuçlar ortaya çıkacak. Ondan sonra yeni açılacak mağazalardan başlayarak, bu değişiklikleri uygulayacağız. İlk konsept mağazamızı yeni yılın başlarında açmış olacağız, zaman içinde de diğerlerini yenileyeceğiz. Her bir mağazada dekorasyon maliyeti 400-500 bin doları buluyor, onun için zamana yayacağız."
Çin’i gördük, katma değeri düşük üretimi bıraktık
YILDA 2 milyon çift civarında ayakkabı üreten Ziylan Grubu, Flo’da sadece kendi markalarını satmıyor. Kendi üretiminin ancak yüzde 20’sini perakende satan grubun, Polaris ve Kinetix mağazaları da bulunuyor. Ancak bu markalarla hedef büyük mağazacılık değil. Grup asıl büyük ayakkabı magazalarını Flo için planlıyor. O nedenle Flo’da grubun kendi markasıyla ya da lisansla ürettiği ayakkabı markalarının yanı sıra yüzde 30 da ithal ürünler de yer alıyor. Flo’nun, Brezilya’dan İtalya’ya, İspanya’den Vietnam’a kadar pekçok ülkeden ithalat yaptığını belirten Mehmet Büyükekşi, pek çok sektörü zorlayan Çin rekabetinin Ziylan’a nasıl yansıdığını ise şöyle anlattı: "Çin’i değerlendirmeyi öğrendik. Çin imalatçı olarak rakibimiz ama mağazacılık açısından bir imkan, Biz de Nike, Adidas, Puma gibi kendi markalarımızın bir kısmını orada yaptırıyoruz. Ama deri ürünlerimizi Türkiye’de üretiyoruz. Bugün 41 ülkeye ihracat yapıyoruz ve katma değeri düşük ürünlerden çıktık, daha doğrusu çıkarıldık. Biz artık daha çok katma değeri yüksek ürünler ihraç ediyoruz. Yüzü keten ya da suni deri olan ayakkabı artık üretmiyoruz, deri ayakkabılar üretiyoruz. En çok ihracatımız başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya. Şu anda Timberland’la görüşüyoruz."
Yabancılar rahat ama kiralar bizi zorluyor
MAĞAZA sayısını artıran bir organize perakende zinciri olarak Flo’da istenen kárlılık düzeyini yakalamayacaktan yakıran Mehmet Büyükekşi, bunun nedenini kiralara bağlayarak, şunları söyledi: "Flo sürekli büyürken, bizim hesaplarımızı şaşırtan durum kira maliyetlerinin artması. Flo mağazalarının yüzde 90’ı alışveriş merkezlerinde. Son 2 yıldır kira maaliyetleri ise özellikle İstanbul’da endişe verici boyutu ulaştı. Bu bütün sektörler için böyle. Yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelirken bu konuda fazla çekinmiyor, çünkü yeni bir pazara giriyo, 70 milyonluk nüfusu görerek geliyor ve ilk yatırımlarından fazla bir kár etkeyi düşünmüyor. Onlar daha çok pazara yerleşmeyi, tutunmayı ve hakim olmayı planlıyor. Lokasyon olarak da en kolay yer alışveriş merkezleri. Cadde mağazaları açmak çok daha zorlu bir süreç olduğu için metrekare maliyetleri yüksek olsa bile alışveriş merkezlerinde talep yaratıyorlar. Biz yerli perekendeciler de bu durumdan muzdarip oluyor, çünkü bütün bunlar öngörümüz dışında gelişti. İkinci büyük hardikapta eskiden alışveriş merkezlerinde kiralar dolar iken, aynı fiyat üzerinden Euro’ya dönüldü. Parite de yükselince, döviz bazında yüzde 40’lık bir maliyet artışı oldu."
Çin değil, döviz zorluyor yurtdışında mağaza açacağız
BELLİ bir büyüklüğe ulaştıktan sonra yurtdışında mağazalar açmayı planladıklarını açıklayan Mehmet Büyükekşi, "2008’de yurtiçinde 50 sayısını yakaladıktan sonra, 2009 yılında da yurtdışında bir takım faaliyetleri düşüneceğiz. Hedefimizde yurtdışında mağazalaşmak var. Şu anda bizim için cazip pazarlar Ortadoğu, eski Doğu Bloku ülkeleri, Rusya ve Orta Asya Cumhuriyeti görünüyor. Halen buralardan bize teklifler geliyor ama biz buna bir sonraki adım olarak bakıyoruz" diye konuştu. "İhracat konusunda bizi Çin’den daha fazla döviz zorluyor" diyen Büyükekşi, şöyle konuştu: "Toplamda 13-14 milyor dolar civarında ihracat yapıyoruz. Miktar bazında yüzde 10’luk bir artış söz konusu ama maalesef para kazanmıyoruz. İhracat kárlı bir iş değil. Onun için kendi mağazalarımızla mağazalaşmak, yurtdışına kendi mağazalarımızı açmayı istiyoruz. Kendi mağazalarımızda kendi makamızı satarsak, bu sürdürülebilir ihracat olacak. Diğer türlü bugün gelen müşteri yarın gelmeyebilir. Kendi markanızla bir pazar oluşturmak o açıdan önemli."
ZİYLAN Grubu’nun ayakkabı perakendeciliği alanındaki şirketlerinden biri olan Flo, kendini yabancı perakendecilerle rekabetin arttığı bir ortama hazırlıyor. Flo’nun bugüne kadar hedeflerini aştığını, ancak rekabetin boyutunun değiştiğini vurgulayan Ziylan Grubu Başkan Yardımcısı Mehmet Büyükekşi, Flo’yu Türkiye’nin en büyük ayakkabı perakendeci yapmak için çalıştıklarını anlattı. Büyükekşi, bunun için Sabancı Üniversitesi ile bir işbirliği yaptıklarını ve onların önerisi üzerine ABD’li danışman firma Rattray Magness ile çalışmalara başladıklarını belirti.
YABANCILAR GELMEDEN HAZIRLIK: Ziylan Grubu’nun 2001’in sonunda temelini attığı Flo’nun yola çıkış hedefini, "Biz hem üreticiyiz hem ihracatçıyız hem de bir çok markayı bünyemizde barındırıyoruz, bunları ilk elden tüketiciye ulaştıralım, bir ailenin bütün fertlerine mağazalarımız kanalıyla ulaşalım" diye özetleyen Büyükekşi şöyle devam etti: "Biz bu işe başlarken sektörümüzde yaygın mağazacılık, perakende ayakkabı zincirleri yoktu. Ancak aradan geçen zamanda rekabetin boyutu değişti. Şu anda da yurtdışından gelen, gelmeye hazırlanan organize perakendeciler var. Biz hazır almazsak bizim pazar paylarımızı elimizden alacaklar. Şu anda yüzde 70 kendi ürünlerimiz, yüzde 30 ithalat yapıyorsak, onlar yüzde 100 ithal edecekler. Yabancılar tam olarak Türkiye’ye gelmeden biz belli bir büyüklüğü yakalayıp, belli başlı lokasyonlarda olmak istiyoruz."
HEDEF METREKARE AŞILDI: Flo’nun yıl sonuna kadar halen 43 olan mağaza sayısının 46’yı bulacağını belirten Büyükekşi, büyümelerine ilişkin şu bilgileri verdi: "Bu işe başlarken ’5 yılda 50 mağaza’ demiştik, ama bu öngörüyü yaparken 300 ile 500 metrekare arasında mağazalar açmayı planlıyorduk, en büyüğü de 700 metrekare olacaktı. Ama bugün 300 metrekarelik mağazamız nerdeyse yok, ortalamamız 750 mekrekare, 2 bin metrakerenin üzerinde olan mağazamız var. Bu da bizi metrekare olarak hedefin üzerine taşıdı. Bu mağazalarımızla Türkiye’de ayakkabı marketi sistemine öncülük yaptık. Şimdi de ayakkabı denilince akla ilk gelen olmak için çalışıyoruz. Hedefimiz Türkiye’nin en büyüğü olabilmek."
MAĞAZALARA YENİ KONSEPT: Mağaza sayısını artırırken bazı yenilikleri de olacağını anlatan Büyükekşi, bunun için Sabancı Üniversitesi ile başlattıkları çalışmaları şöyle aktardı: "Üniversitenin önerisiyle pek çok uluslararası markaya danışmanlık yapmış ABD’li şirket Rattray Magness ile çalışmaya başladık. Bu çalışmanın amacı hem müşterimizin işini kolaylaştırmak hem de satış ve kárı artırmak. Bu işbirliği bizim kullandığımız yazı karakterinden, mağazalarımızın konseptine kadar pek çok değişikliği kapsıyor. 6 aylık bir çalışma yapılacak, yeni yılın ilk aylarında sonuçlar ortaya çıkacak. Ondan sonra yeni açılacak mağazalardan başlayarak, bu değişiklikleri uygulayacağız. İlk konsept mağazamızı yeni yılın başlarında açmış olacağız, zaman içinde de diğerlerini yenileyeceğiz. Her bir mağazada dekorasyon maliyeti 400-500 bin doları buluyor, onun için zamana yayacağız."
Çin’i gördük, katma değeri düşük üretimi bıraktık
YILDA 2 milyon çift civarında ayakkabı üreten Ziylan Grubu, Flo’da sadece kendi markalarını satmıyor. Kendi üretiminin ancak yüzde 20’sini perakende satan grubun, Polaris ve Kinetix mağazaları da bulunuyor. Ancak bu markalarla hedef büyük mağazacılık değil. Grup asıl büyük ayakkabı magazalarını Flo için planlıyor. O nedenle Flo’da grubun kendi markasıyla ya da lisansla ürettiği ayakkabı markalarının yanı sıra yüzde 30 da ithal ürünler de yer alıyor. Flo’nun, Brezilya’dan İtalya’ya, İspanya’den Vietnam’a kadar pekçok ülkeden ithalat yaptığını belirten Mehmet Büyükekşi, pek çok sektörü zorlayan Çin rekabetinin Ziylan’a nasıl yansıdığını ise şöyle anlattı: "Çin’i değerlendirmeyi öğrendik. Çin imalatçı olarak rakibimiz ama mağazacılık açısından bir imkan, Biz de Nike, Adidas, Puma gibi kendi markalarımızın bir kısmını orada yaptırıyoruz. Ama deri ürünlerimizi Türkiye’de üretiyoruz. Bugün 41 ülkeye ihracat yapıyoruz ve katma değeri düşük ürünlerden çıktık, daha doğrusu çıkarıldık. Biz artık daha çok katma değeri yüksek ürünler ihraç ediyoruz. Yüzü keten ya da suni deri olan ayakkabı artık üretmiyoruz, deri ayakkabılar üretiyoruz. En çok ihracatımız başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya. Şu anda Timberland’la görüşüyoruz."
Yabancılar rahat ama kiralar bizi zorluyor
MAĞAZA sayısını artıran bir organize perakende zinciri olarak Flo’da istenen kárlılık düzeyini yakalamayacaktan yakıran Mehmet Büyükekşi, bunun nedenini kiralara bağlayarak, şunları söyledi: "Flo sürekli büyürken, bizim hesaplarımızı şaşırtan durum kira maliyetlerinin artması. Flo mağazalarının yüzde 90’ı alışveriş merkezlerinde. Son 2 yıldır kira maaliyetleri ise özellikle İstanbul’da endişe verici boyutu ulaştı. Bu bütün sektörler için böyle. Yabancı yatırımcı Türkiye’ye gelirken bu konuda fazla çekinmiyor, çünkü yeni bir pazara giriyo, 70 milyonluk nüfusu görerek geliyor ve ilk yatırımlarından fazla bir kár etkeyi düşünmüyor. Onlar daha çok pazara yerleşmeyi, tutunmayı ve hakim olmayı planlıyor. Lokasyon olarak da en kolay yer alışveriş merkezleri. Cadde mağazaları açmak çok daha zorlu bir süreç olduğu için metrekare maliyetleri yüksek olsa bile alışveriş merkezlerinde talep yaratıyorlar. Biz yerli perekendeciler de bu durumdan muzdarip oluyor, çünkü bütün bunlar öngörümüz dışında gelişti. İkinci büyük hardikapta eskiden alışveriş merkezlerinde kiralar dolar iken, aynı fiyat üzerinden Euro’ya dönüldü. Parite de yükselince, döviz bazında yüzde 40’lık bir maliyet artışı oldu."
Çin değil, döviz zorluyor yurtdışında mağaza açacağız
BELLİ bir büyüklüğe ulaştıktan sonra yurtdışında mağazalar açmayı planladıklarını açıklayan Mehmet Büyükekşi, "2008’de yurtiçinde 50 sayısını yakaladıktan sonra, 2009 yılında da yurtdışında bir takım faaliyetleri düşüneceğiz. Hedefimizde yurtdışında mağazalaşmak var. Şu anda bizim için cazip pazarlar Ortadoğu, eski Doğu Bloku ülkeleri, Rusya ve Orta Asya Cumhuriyeti görünüyor. Halen buralardan bize teklifler geliyor ama biz buna bir sonraki adım olarak bakıyoruz" diye konuştu. "İhracat konusunda bizi Çin’den daha fazla döviz zorluyor" diyen Büyükekşi, şöyle konuştu: "Toplamda 13-14 milyor dolar civarında ihracat yapıyoruz. Miktar bazında yüzde 10’luk bir artış söz konusu ama maalesef para kazanmıyoruz. İhracat kárlı bir iş değil. Onun için kendi mağazalarımızla mağazalaşmak, yurtdışına kendi mağazalarımızı açmayı istiyoruz. Kendi mağazalarımızda kendi makamızı satarsak, bu sürdürülebilir ihracat olacak. Diğer türlü bugün gelen müşteri yarın gelmeyebilir. Kendi markanızla bir pazar oluşturmak o açıdan önemli."