Güncelleme Tarihi:
Yeliz Akkaya fotoğrafları için tıklayın
Şimdiye kadar birçok projede rol almasına rağmen, Yeliz Akkaya'nın yıldızı "Binbir Gece"deki Melek rolüyle parladı. Artık herkes onun oyunculuğunu konuşuyor. Oysa Akkaya'nın kimsenin bilmediği bir de mankenlik tecrübesi var. Her ne kadar bu Cemil İpekçi defilesi, işittiği azar yüzünden onun ilk ve son tecrübesi olsa da.
- Lise ikinci sınıfa giderken, Devlet Tiyatrosu’nda Bennu Yıldırımlar ve Engin Altan’ın oyunları vardı. Hatta ben "Bennu Yıldırımlar olacağım" diye ortalarda dolaşıyordum. Sahneye baktığım zaman çok farklı bir hayat, çok farklı bir düzen olduğunu görüyordum çünkü. Sonunda "Ben neden orada olmayayım" diye düşünmeye başladım. Çok hırslı biriyimdir.
Sizin doğum hikayenizi duymuştum. O bile oyuncu olacağınızın sinyalini verir gibiymiş.
- Hakikaten böyle bir şey var... Annem, bana hamileymiş. Bir akşam, babaannemin evinde otururken sancılanmış. O sırada da çok sevdiği "Dallas" varmış televizyonda. Hemen eve ebe çağırmışlar. Tam dizi bitmiş, isimler geçerken ben doğmuşum. Bir gün anneme "Ben kaçta doğdum" diye sordum, "Eskiden Dallas kaçta yayınlanıyorsa, bitti sen doğdun işte" dedi.
Aslında sektörde yeni bir isim sayılmazsınız, ama nedense "Binbir Gece"den sonra daha çok tanınmaya başladınız...
- Evet, işimi yaptıktan sonra "Şimdi kendi hayatıma bakayım" dediğim için tanınmam biraz geç oldu. Belli bir dönem Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro dersleri aldım. İlk oyunculuk tecrübemi "Hızma" dizisinde yaşadım. Daha sonra "Melek", "Azize", "Zalim", "Asla Unutma" ve "Yabancı Damat"ta rol aldım. Bunlar benim yolumu açtı. Şu anda da çok iyi bir projedeyim.
- Görüşme için çağrıldığımı ajansım haber verdi. Hemen aileme söyledim. Ablama telefon açıp "İnanabiliyor musun, Binbir Gece’de rol almak için görüşmeye gideceğim" dedim. Kabul edildiğimi duyduğum anki mutluluğumu da anlatamam.
"Binbir Gece"de canlandırdığınız Melek, birçok kişiyi sinir eden bir karakter... Ülkemizde seyircilerin rollerden çok etkilendiğini düşünürsek, sokağa çıktığınızda nasıl tepkiler alıyorsunuz?
- Hayatım boyunca bir kez çok büyük bir tepki aldım, o da "Yabancı Damat"ta oynadığım zamandı... Canlandırdığım karakterin adı Esra’ydı. Sokakta yürürken "Esra" diye bağırdılar, ben de adım Esra olmadığı için bakmadım. Birden dizime koskocaman taş attılar. 10 gün yürüyemedim, dizim davul gibi oldu. "Melek" karakterine gelince... "Biz sana üzülüyoruz" diyen de var, "Çok kızıyoruz" diyen de... Genel olarak çok güzel tepkiler alıyorum ama...
Peki, siz canlandırdığınız karakterin hangi yanlarına kızıyorsunuz?
- Melek çok umursamaz... Hep kendi doğrularını uyguluyor, başkalarının fikirlerini ciddiye almıyor. Ortada bir hata varken bile burnunun dikine gidiyor. Ani çıkışları da oluyor. Ben normalde bağırmayı seven biri değilim. Bana uzak olduğu, normal hayatımda ortaya çıkaramadığım duygumu sahnede çıkardığı için de Melek’i oynamaktan inanılmaz keyif alıyorum ama...
Farklı bir yüzünüz ve düzgün bir fiziğiniz var. Hiç modellik yapmayı düşündünüz mü?
Setlerden arta kalan zamanlarda, gününüzü nasıl geçirmekten hoşlanırsınız?
- Spor yapmayı çok seviyorum. Gün içinde muhakkak sporumu yaparım. Ailemle vakit geçirmeyi de seviyorum. Erkek arkadaşımla buluşup ya tiyatroya ya da sinemaya gideriz. Gece hayatını
Erkek arkadaşınız da bu sakin hayata ayak uyduruyor yani...
- Evet, o benim için doğru tercih...
Tanıdığımız bir isim mi?
- Pek değil... Daha önce Dream TV’de program sunuyordu. Şimdi ise TRT’de "Evimin Erkeği" adlı dizide rol alıyor. İkimiz de kendi çapımızda bir şeyler yapıyoruz.
Evlenip lükslerimden vazgeçmek istemem
Şu anda o sorumluluğu kaldırabileceğimi düşünmüyorum. Mutlaka günün birinde evleneceğime inanıyorum, çünkü çocuk sahibi olmayı çok istiyorum. Ama o zaman dilimi, şimdiki zaman dilimi değil. Yapmak istediğim çok şey var. Evlilik kurumu buna ne kadar engeldir bilemiyorum, ama evlilik dediğimiz bir takım sorumlulukların sırtlanıldığı bir kurum. Kendi sorumluluklarınıza bir evin ve bir eşin de sorumlulukları ekleniyor. Ben o konuda kendimi çok olgun görmüyorum. Benim bir takım işlerimin peşinden bile hálá babam koşar. Bu belki çok büyük bir şımarıklık, ama şimdilik böyle bir lüksüm var. Bu lüksten vazgeçmek de istemiyorum.