Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2005 00:00
Şampiyonlar Ligi’nin resmi sponsorlarından olan Adidas, 25 Mayıs’ta İstanbul’da oynanacak Liverpool-Milan Şampiyonlar Ligi final maçında saha kenarındaki top toplayıcıların, 12’sinin Türk olması için UEFA’dan olur aldı. Bu 14-16 yaş arasındaki 16 genç için inanılmaz bir fırsat olacak. Derbiyi saha kenarından izleyecekler, futbolcularla tanışacaklar.İstanbul Olimpiyat Stadı’nda oynanacak Şampiyonlar Ligi Final Maçı’nda saha kenarında top toplayacak çocukların seçimi yapıldı. Toplam 24 toplayıcının (ballkid) dört yedekle birlikte 16’sı Türk olacak. Seçmeler geçen haftasonu İstanbul’da Kasımpaşa Stadı’nda yapıldı. Ucunda para yok ama bu kadarı bile sadece gençleri değil, ailelerini de heyecanlandırmış, stada gelen 60-70 veli göze çarpıyor. Aralarında fotoğraf çeken, kameraya alan olduğu gibi, ceple memlekete dakika dakika rapor veren var: ‘Alırlar bizimkini alırlar, bak koşuyor şimdi, ilk o geldi.’ Organizasyon sırasında statta müzik çalıyor, sunuculuğu BBG’den Ali yapıyor.İki saat süren seçmeler sırasında hepsi İngilizce ve temel futbol bilgisi sahibi, 1.50-1.70 m boyundaki gençlerin elle kontrol, top atma, top tutma ve koordinasyon gibi yetenekleri sınandı. Elemelere yedi kız aday da katıldı. Adaylar Adidas’a internetten veya satış noktalarından başvuru yapan 4 bin 500 genç arasından seçildi. Bu sayı önce noter kurasıyla 100’e, sonra İngilizce sınavıyla 50’ye indirildi. Spor yazarlarından ve futbolculardan oluşan jüri 12’si asil, dördü yedek 16 futbol meraklısı gence hayatlarının imkanını tanıdı.Eğer şanslı iseler, bu yıl ilk defa İstanbul logosu taşıyacak olan top onların görev sahasından dışarı çıkabilir. Böylece kısmen oyuna bile dahil olabilirler. Birçok futbol meraklısı için torunlarına bile anlatılabilecek bir hikaye, düşünsenize: ‘Yok abi, ben oradaydım, olay iki metre önümde oldu, bal gibi de fauldü.’ Shevchenko, Crespo, Kaka gibi oyuncularla tanışmak, kendisi gibi futbol hayranı yaşıtlarıyla iki günlük kamp da cabası.Final maçında çoğunluğun favorisi Milan. 11’i sporla uğraşıyor; içlerinden yedisi ileride futbolcu olmak istiyor. Her elemenin sonunda mutlaka bir-iki ağlayan olur ya, futbolun ‘erkek karakteri’nden olsa gerek, seçilemeyenler de son derece vakurdu. Samimi söylemek gerekirse bazılarının velileri onlardan daha üzgün görünüyordu. RIDVAN’IN OYU KIZLARAJürinin yıdızı Rıdvan Dilmen. İki turlu yapılan elemelerde 16 arasına üç de kız toplayıcı giriyor. Ama kızlar memleket imajı kontenjanından faydalanıyor, Rıdvan Dilmen neye göre puanladınız diye sorunca, ‘Çabukluğuna, koordinasyonuna ve şekil şemaline baktım, kızlara ağırlık verdim’ diyor.DENİZLİ’DEN İSTANBUL’A GELDİLERCoşkun ailesi çocukları Melih (15) hevesini alsın diye, önce İngilizce elemeleri için, sonra da bu seçmeler için bir haftada iki kez Denizli’den İstanbul’a taşındı. Bilet ayarlayabilirlerse, bir de maç için gelecekler. Ne de olsa futbolcu olacak oğulları ilk kez yeşil sahalarda. Baba Turgay Bey ‘Biraz zor oldu bu geliş gidişler’ diyor, ‘Bari yedekte değil, asilde seçilseydi’. Melih’in favorisi Milan. FUTBOLU BECKHAM SAYESİNDE SEVDİMBüşra Bektaş (16) elemelerde seçilen üç ‘ballgirl’den biri. Sporcu bir ailenin kızı, kendisi Yenibosna Spor Lisesi’nde okuyor, abisi İstanbul Üniversitesi’nde spor eğitmeni. Seçilemedim diye neredeyse ağlamak üzereydi ki, 16 kişinin seçildiği elemelerde 16. sırada onun da numarası ilan edildi. Yani kıl payı kazandı. Futbola ilgisi tamamen ‘kızsal’ nedenlerle başlamış: ‘Futbol’a Beckham sayesinde merak sardım, şimdi çok seviyorum.’ CRESPO’NUN FOMASINI ALACAKSercen Şıpka (16) seçmeler sırasında kelimenin tam anlamıyla olaya asıldı. En hızlı koşan da oydu, kendini en kuvvetli yere atan da. Zaten
Fenerbahçe’nin genç takımında futbol oynuyor. Ä°ngilizlerin taÅŸkınlıklarından hoÅŸlanmadığı için Milan’ı destekliyor. Bu elemelerde gizli bir gündemi var: Crespo’nun formasını almak. Maçtan sonra ne diyeceÄŸini de biliyor: Please, t-shirt!JÃœRÄ° PEK KEYÄ°FLÄ°YDİÇocukların heyecanına ortak olan jüri, antrenör Mehmet Aydemir’in yaptırdığı çalışmalarda çocukları dikkatle izledi, ciddi ciddi puan verdi. Ama kopyanın önüne geçilemedi, pek çok jüri üyesi sürekli yanındakinin kağıdına baktı: Levent Tüzemen, Abdülkerim Durmaz, Süha Fidal, Vedat Okyar, Rıdvan Dilmen, Engin Verel, Selim Soydan, Mehmet ÇakıroÄŸlu, Cüneyt Tanman, Gökmen Özdenak.Â
button