Filiz Kansu’nun yaşamı gerilim romanı oldu

Güncelleme Tarihi:

Filiz Kansu’nun yaşamı gerilim romanı oldu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2004 00:00

‘İçinde 10 kadını birden barındırıyor’ dediÄŸi Filiz Kansu’nun hayatını romanlaÅŸtıran Tuna Serim, kitabı yazarken hayli zorlandığını söylüyor. AnarÅŸist eylemleri, ressamlığı, Kürt Ä°dris’in oÄŸluyla yaptığı aÅŸk evliliÄŸi...Tüm bunlar Kansu’nun gerçek yaÅŸamı. Bir gerilim filmi gibi. Kitabın bant çözümünü yapanları bunalıma itecek kadar da etkileyici.Gazeteci-yazar Tuna Serim, sosyetik antika kaçakçısı Filiz Kansu’nun hayatını romanlaÅŸtırdı. Kendi kurgularıyla Kansu’nun hayatını ‘Tek Bacaklı Kızıl Balerin’ isimli romanında anlatan Tuna Serim, sorularımızı yanıtladı. - Kitap neyi anlatıyor? Bu kitabı yaÅŸamı maceralarla dolu Filiz Kansu’yu baz olarak alıp, bir roman ÅŸeklinde yazdım. Filiz Kansu’yu tanımak gerekirse, öncelikli olarak bir anarÅŸist ve terörist, arkadaÅŸları ile birlikte bir gemi kaçırmış; ardından sergiler açmış, fotomodellik yapmış. Bunları yaparken onun sıradan bir kız olduÄŸunu düşünme sakın, o bir komünist. Hep uçlarda dolaÅŸmış, ardından sosyeteye girip antikacı olmuÅŸ. Başı antikalar yüzünden derde girmiÅŸ. Elindekilere devlet el koyduÄŸu için beÅŸ parasız ortada kalmış. Daha sonraları yeraltı dünyasının ünlü ismi Kürt Ä°dris’in oÄŸlu DoÄŸan Özbir’le evlenmiÅŸ. Onu kendi beyninde yarattığı kahraman tiplemesine oturtup, kahramanı ve en büyük aÅŸkı ilan etmiÅŸ. Bir komünist ve bir aÄŸa oÄŸlu... Ä°kisi arasındaki tezat dikkatini çekiyor mu? Åžimdilerde bu aÅŸk da sıfırlandı. Hep uçlarda dolaÅŸmış, kanser olmuÅŸ, ardından çok büyük bir trafik kazası geçirip, bacağı kesilme tehlikesi ile karşılaÅŸmış. Ä°ÅŸte Filiz böyle bir kadın.- Yazarken ne gibi sorunlar yaÅŸadınız?YaÅŸayan birinin hayatını romanlaÅŸtırmak dünyanın en zor iÅŸi. Hele de böylesine deÄŸiÅŸken bir kadını yazmak. Bugün áşığım dediÄŸine, yarına nefretle bakabiliyor. Durmadan kimlik deÄŸiÅŸtiriyor, içinde belki de on kadını birden barındırıyor. Bu kadınlarla yetinse yine iyi. GeçmiÅŸ yaÅŸamları da sürekli onunla birlikte. Kitaba baÅŸladıktan sonra tam dört kere baÅŸtan sona deÄŸiÅŸtirmek zorunda kaldım. Çünkü deÄŸiÅŸim devam ediyordu; sonunda bir noktada durmayı baÅŸardım.- Benzer taraflarınız var mıydı?Bir baÅŸka sorun, aramızdaki aykırılıktan kaynaklanıyordu. O ne kadar maceracıysa, ben o kadar duran, oturan bir kadınım. Bu nedenle yazıya baÅŸlayamadım. Onun kimliÄŸini hissetmeden, yaÅŸamını roman yapmak imkánsızdı. Tam altı ay notlar üzerinde çalışıp, tek satır yazamadım. Ve bir anda, hem de en beklemediÄŸim anda, onun gibi düşünen biri oldum. Ve o andan itibaren de Filiz’in başına gelecekleri hissetmeye baÅŸladım. Bazen ‘Dikkatli ol’ diye telefon açtığımda, düşündüklerimin, uykularımı kaçıran korkunç olayların başına geldiÄŸini duyup, ÅŸaşırıyordum. Bu sessiz iletiÅŸim, geçtiÄŸimiz hafta bitti. Çünkü roman da bitmiÅŸti. Onun kimliÄŸine zor girdim, çabuk çıktım.- Bantları deÅŸifre ettirdiÄŸiniz iki kiÅŸi ruhsal bunalıma girmiÅŸ...Onunla üç ay her gün görüştükten sonra doldurduÄŸum bantları deÅŸifre etmesi için bir genç kıza teslim ettim. Daha önce de böyle çalışmalar yapan profesyonel biriydi. Ancak birkaç gün sonra onun iÅŸi yapamadığını, sadece bir bandı dinlediÄŸini ve sonunda depresyon geçirip, tedaviye girdiÄŸini haber aldım. Ä°kinci kiÅŸi de aynı sorunları yaÅŸayınca, bantları kendim deÅŸifre ettim.- Neden bunalıma girmiÅŸlerdi? Sanki bu bir gerilim romanı gibi...Evet, bunlar ilginç. Çünkü romanı yazdıktan sonra okuyan tüm kiÅŸiler bunun çok baÅŸarılı bir gerilim romanı olduÄŸunu söylediler. ‘Gerçek bir yaÅŸam nasıl gerilim romanı olur’ deme. Kitaptaki benim kurgum olan gerilim, bazen Filiz Kansu’yu bile ÅŸaşırtıyor.- Her anlattığını yazdınız mı?Kitapta bazı bölümleri Filiz Kansu’nun başı derde girer diye koymak istemedim. Ä°nsan yaÅŸamını yazdığı kiÅŸinin sorumluluÄŸunu da hissediyor. Ama o hepsini koymam için diretti. Bu kitaptaki sivrilikler onu rahatlattı, kitabı çok sevmesine yol açtı. - Özetle bu kitapta neler var?‘Tek Bacaklı Kızıl Balerin’, gerçek yaÅŸamdan alınmış bir roman. Yani anı kitaplarıyla en küçük bir ilgisi yok. Roman bir gerilim kitabı; içinde ölümün, ölülerin, dehÅŸetin dolaÅŸtığı farklı bir kitap. Yazarken kendimi onun yerine koymam, onun gibi düşünmemi saÄŸladı. ‘Bir daha gerçek yaÅŸamları yazar mısın?’ diye sorsan, cevabım ‘Asla’ olur. Kim olursa olsun, yaÅŸayan birinin yaÅŸamını yazmam. Nedeni, sürekli deÄŸiÅŸmesi, sürekli farklılaÅŸması... BeÅŸ ay önce bu kitabı hiçbir zaman bitiremeyeceÄŸimden korkuyordum. Ä°lle de bitmeli, ama bitmiyor. BitirdiÄŸim anda huzura kavuÅŸtum ve Filiz Kansu da, yazdıklarım da bana yabancı geliyor. Sanki onu tanımamışım, sanki kitabı ben yazmamışım gibi.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!