Fevri hareket ve sendrom lüksüm yok

 GÜLŞEN FOTOĞRAFLARI

Yazın çıkardığı ‘Yapamazsan Yok’ adlı single’ıyla yine adından söz ettiren Gülşen, şimdilerde harıl harıl albüm hazırlığında. Seksi popçu, yine müzik piyasasına bomba gibi bir giriş yapmaya hazırlanıyor. Özel hayatında ise şimdilerde yalnızlığı yaşayan Gülşen, evlenecekleri beklenen sevgilisi Fahrettin Aykut’tan ayrılığı sonrasında ise ilk kez konuştu. “Bu ayrılığa karşılıklı anlaşarak karar verdik” diyen popçu, “İkimiz de üzüntülü, melankolik bir dönem içerisinde değiliz. Herkes kendi hayatına devam ediyor ve ikimiz de böyle daha mutluyuz” şeklinde konuşuyor.

Yeni albümünle birlikte imajını da değiştirdin. Hayatında başka bir değişiklik daha yaptın, sevgilinden ayrıldın. Kadınlar hayatlarında dönem dönem böyle sendromlar yaşarlar. Ve genellikle mutlu değillerdir. Sen samimi olarak içine baktığında, mutlu musun?
Çok samimi söylüyorum mutluyum. Çünkü kendime ve en büyük tutkum olan müziğime vakit ayırıyorum. Single çok beğenildi, şimdi de yeni albüm hazırlıklarına start verdim, heyecan içerisinde her gün stüdyoya koşturuyorum. Benim durumumda imaj değişikliği ve ayrılık birbiriyle alakalı konular değil. Evet, kadınlar genelde hayatlarında üzücü bir şey olduğunda genelde saçlarında bir değişiklik yaparlar ama ben bir sanatçıyım, öyle fevri hareket ve ‘sendrom’ lüksüm yok; benim imajım tamamen modaya olan merakımla ilgili ve biraz da kariyerimle paralel ilerleyen bir konu. Küçüklüğümden beri modaya öyle düşkünüm ki, pop müzik sanatçısı olmasam moda ya da tasarım alanında olmak isterim. Seyahatlerimde ya da yerli yabancı dergilerden sürekli trendleri takip ederim ve önsezim güçlüdür bu konuda. Bir sonraki sezonda neler olacağını hissederim. Değişiklikleriyle bir Gülşen stili de oluştu aslında.
Ayrılık seni üzdü mü?
Elbette ayrılıklar üzücü oluyor ama bu ayrılık, karşılıklı anlaşarak, birlikte ilişkimiz üzerinde düşünerek verdiğimiz bir karar sonucu geldi. Onun için ikimiz de üzüntülü, melankolik bir dönem içerisinde değiliz. Herkes kendi hayatına devam ediyor ve ikimiz de böyle daha mutluyuz.
İşindeki kadar özel hayatında da başarılı olduğuna inanıyor musun?
Özel hayatın başarısı olmaz bence. Özel hayatta başarının ölçütü nedir ki sizce? Ya da kime göre başarı, kime göre başarısızlık. Mutluluk sonsuza dek süren değil, anlarla yakalanan bir şey. Ve şöyle bir düşününce, beni mutlu eden anların yeterince çok olduğunu hatırlıyorum.
Ünlü olmak, hele de ünlü bir kadın olmak... Bunun bedeli yalnızlık mı?
Ben starlık denilen kimliğimi, sahneden indiğimde kuliste askıya asıp orada bırakıyorum. Evet ünlüyüm, evet aynı zamanda da kadınım. Dünya nüfusunun yarısı kadar. Ama bunun için bir bedel ödemiyorum. Bedel ödemem gereken bir durum olmasına izin vermiyorum, vermem de. Yalnız kalmıyorum. Yalnızlığı da sevmiyorum. Vaktimin büyük bir çoğunluğunu arkadaşlarımla geçiriyorum. Yalnız olduğum dönemler de olmuştur elbette. Ama o zamanlarda müziğimle başbaşa kalıyorum. İnsanlar o fiziksel teklik durumunu yalnızlık olarak addedebilirler ama ben müziğim olduğu müddetçe yalnız değilim.

RÖPORTAJIN DEVAMI HAFTA SONU DERGİSİNDE...