Güncelleme Tarihi:
Deniz İNCEOĞLU
18 Nisan’a kadar sürecek festivalde 22 bölümde 57 ülkeden 243 yönetmenin 200’ün üzerinde filmi gösterilecek. Bu kadar film arasından nasıl seçim yapacağız diyorsanız işte size bazı öneriler...
ANADOLU YAKASI’NDAYIM DİYENLERE
estivalde Anadolu Yakası’nda tam 80 film gösterilecek. Kadıköy Sineması’nın ev sahipliği yapacağı filmler arasından seçtik.
Akvaryum (Fish Tank) Andrea Arnold’un yönetmenliğini yaptığı film, geçen yıl Cannes’da aldığı Jüri Ödülü’nün dışında 7 ödül daha aldı. 15 yaşındaki Mia’nın hikayesine odaklanan filmde, kızın tek tutkusu hiphop’tur ve amacı dans yarışmasını kazanmaktır. Ailesi ve arkadaşlarıyla sorunları olan Mia’nın yaşamı, annesinin eve yeni bir erkek arkadaş getirmesiyle epey değişir. Çünkü gelen, büyüleyici bir adam, bir baba figürü, seksi herifin tekidir... 5 Nisan’da 13.30’da.
Rezervuar Köpekleri Yönetmeninin ismiyle anılan bir türün belirleyicisi, devrim niteliğinde bir klasik, gerçek bir kült... Quentin Tarantino’nun bu neredeyse sıfır bütçeli ilk filmi hâlâ şok edici, hâlâ tuhaf bir biçimde komik ve hâlâ havalı. Film klasik kronolojik sıralamayı takip etmeden anlatılan ve son derece ters giden bir mücevher soygununun hikâyesini konu ediyor. İzleyicinin ilgisini yakalayıveren zekice diyaloglar geri dönüşlerle iç içe geçiyor. Çağdaş bir klasik olan Rezervuar Köpekleri 6 Nisan saat 11.00’de.
Bay Hiç Kimse (Mr. Nobody) 2009 Sitges En İyi Makyaj, 2009 Venedik Biografilm Ödülü, En İyi Teknik Katkı Ödülü’nü alan film, Jaco van Dormael’in üçüncü uzun metrajlı filmi. Başlıkta bahsi geçen Bay Hiçkimse, 2092 yılında dünyada kalmış son ölümlü olan 117 yaşındaki Nemo adlı bir adamdır. Ölüm döşeğindeki Nemo genç bir çocukken bir peronda durduğunu hatırlar. Tren kalkmak üzeredir. Annesiyle birlikte mi gitmeli, yoksa babasıyla mı kalmalıdır? Bu karar, sonsuz sayıda olasılığı doğuracaktır... Ve pek çok gezegen, iki ölüm ve sevilecek kadınlar... 13 Nisan saat 21.30’da.
GECEKUŞLARINA
“Gündüz işim olmaz, ben filme geceyarısı giderim” diyorsanız LG ile Gece Yarısı Çılgınlığı Kuşağı tam size göre. Tüm filmler 3-10-17 Nisan Cumartesi akşamları Atlas Sineması’nda saat 00.00’da başlıyor.
Bizi Şerden Koru (Deliver Us From Evil) Vekil Öğretmen ve Başka Bir Aşk Hikayesi’nin yönetmeni Ole Bornedal, son derece şık, bir o kadar da şiddetli bir tür denemesiyle yeniden karşımızda. Film, yönetmenin tabiriyle “Peckinpah ile Bergman’ın modern ve çılgın bir karışımı gibi.” Sarhoş kamyon şoförü Lars kendi kasabasından bir kadına çarpıp suçu orada yaşayan Bosnalı mültecinin üstüne atınca, küçük kasaba karışır. Lars’ın erkek kardeşi Johannes mülteci adamı korumaya alınca işler karışır.
Boşluk (Enter The Void) Gaspar Noe’nin gelmiş geçmiş en kışkırtıcı filmlerden biri olarak görülen acımasız, Dönüş Yok!’un ardından çektiği ilk uzun metrajlı filmi. Kendisi film için “Saykodelik bir melodram” diyor. İlk gösterimi 2009’da Cannes’da yapılan filmi Tokyo’da küçük çaplı işler çeviren uyuşturucu satıcısı Oscar’ın gözünden izliyoruz.
Ejderha Dövmeli Kız (The Girl With The Dragon Tattoo) İsveçli yazar Stieg Larsson’un Millennium Üçlemesi, tam 41 ülkede 21 milyon satarak rekor kıran, nefes nefese bir roman dizisi aslında. İlk kitabı Türkçe’ye Ejderha Dövmeli Kız (Man Som Hatar Kvinnor) adıyla kazandırılan bu üçleme sinemaya da uyarlandı ve İskandinavya’da izleyici rekorları kırdı. Ejderha Dövmeli Kız’da, hapse girmek üzere olan gazeteci Mikael Blomkvist ile ona yardım eden gizemli, asosyal, uyumsuz, dövmeli hacker kız Lisbeth Salander, 40 yıl önce ortadan kaybolan Harriet Vanger’in izini sürerken bir dizi cinayeti açığa çıkarır, üstelik katil aileden biridir.
FİLMDEN SONRA İNDİRİMLİ YEMEK VE KAHVE İYİ GİDER
Festival döneminde kullanılmış biletlerinizi göstererek aşağıdaki mekanlarda yüzde 10 indirimden faydalanabilirsiniz. Yalnız her bilete bir kişiye indirim yapıldığını unutmayın.
5. Kat, 8 İstanbul, Alt, Ara Cafe, Beyoğlu Hayal Kahvesi, Bi Buçuk, Cafe Crepen, Cuppa, Çok Çok, Flamm, Ghetto, Gölge Kahve, Hayal Bistro, Indigo Pub, Kaktüs Beyoğlu, Kaktüs Cihangir, Leb-i Derya, Leb-i Derya Richmond, Lokal Asmalımescit, Lokal Tünel, Otto Taksim, Pia, Şahika, We.
Indigo’da girişte yüzde 20 indirim uygulanacak, Caffe Nero’da bir kahve alana bir kahve daha hediye edilecek.
BELGESELCİLERE
Müezzin Hip hop şarkılarda duyduğu Kuran-ı Kerim ayetleriyle ilgisini çeken tasavvuf müziğinin peşinden İstanbul’a gelen Avusturyalı yönetmen Sebastian Brameshuber’in, Türkiye’de düzenlenen En İyi Ezan Okuma Yarışması’nı anlattığı bir belgesel bu. İslam inancının temel ibadeti olan namazın çağrısı ezan, müziğin haram olduğunu iddia edenlere rağmen müezzinlerin sanatsal yorumlarıyla icra ediliyor.
Arif Mardin’in Hikayesi (The Greatest Ears In Town: The Arif Mardi Story) 40 yılı aşkın kariyerinde 40’ı aşkın Altın ve Platin Plak kazanmış, 15 kez Grammy Ödülü’ne aday olmuş, 12 kez de bu ödülü kazanmış bir müzik üstadı Arif Mardin’in hikâyesi kendi gibi yapımcı ve aranjör olan oğlu Joe Mardin ve Doug Biro tarafından anlatılıyor. Bu belgesel, Mardin’in hayatının son beş ayını “All My Friends Are Here” albümünün kayıtları sırasında izlerken, ünlü müzik adamının yaşam öyküsünü de gözler önüne seriyor.
Yoldaş Modası (Ein Traum In Erdbeerfolie) Deneyimli belgeselci Marco Wilms’in son filmi, bir zamanların Doğu Berlin’inde modacıların ve bohemlerin hiç bilinmeyen dünyalarına müthiş bir yolculuk yaptırıyor. Demokratik Almanya’da modellik yapmış olan Wilms, Doğu Berlin’i her şeyden ayıran özelliği, barındırdığı kişisel tarzların gelişmişliği, parayla satın alınmayan herkesin kendi yarattığı tarzı anlatıyor. Bu harika, vahşi tavrı yeniden hissetmek için Doğu Berlin’deki kahramanlarının izini sürüyor ve 20 yıl sonra bir partide onlarla karşılaşıyor.
Şok Doktrini (The Scock Doctrine) Filmde rüya gibi bir buluşma var. Çünkü Kanadalı yazar ve eylemci Naomi Klein’ın “felaket kapitalizmi”ni eleştiren bol ödüllü kitabı, bol ödüllü yönetmen Michael Winterbottom tarafından beyaz perdeye aktarıldı. Kitaba göre, doğal felaketler ya da savaş benzeri durumlarla boğuşan ülkelerde, halk bu olağanüstü koşullarla meşgulken serbest piyasa politikaları yönetime dayatılıyor ve zorla kabul ettiriliyor. Klein, bu fırsatçı olguya Felaket Kapitalizmi adını veriyor. Bu sivri belgesel, dünyanın bugün neden böylesine karmaşa içinde olduğunu anlamamızı sağlıyor.
BU YÖNETMENLER MERAK UYANDIRIYOR
Tom Ford - Tek Başına Bir Adam (A Single Man) Dünyaca ünlü moda tasarımcısı Tom Ford’un ilk kez yönetmen koltuğuna oturması herkesi ister istemez şaşırttı. Tüm giderleri de kendisinin karşıladığı filmde ünlü oyuncu Colin Firth oynuyor. Hatta kendisi En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday da gösterildi. Christopher Isherwood’un aynı adlı romanından uyarlanan filmde, uzun yıllar birlikte olduğu sevgilisinin ölümünün ardından orta yaşlı, eşcinsel bir İngilizce öğretmeninin bir günü anlatılıyor. Film, Atlas Sineması 3 Nisan saat 21.30, Kadıköy Sineması 7 Nisan saat 21.30, Yeni Rüya 10 Nisan saat 13.30 ve 13 Nisan saat 19.00’da.
Todd Solondz - Savaş Sırasında Yaşam (Life During Wartime) Todd Solondz’un uzun zamandır beklenen ve “cinsel takıntılara dair bir kara komedi” diye nitelenen yeni filmi, Mutluluk adlı yakıcı komedisinin devamı niteliğinde. Çehovvari üç kız kardeşin bir komik, bir üzücü, yer yer taşkın ve dokunaklı öyküsü, aşk tutsaklarını ve savaş zamanı yaşamı gözler önüne seriyor. Todd Solondz ayrıca festivale gelerek bir sinema dersi de verecek. 9 Nisan saat 21.30 Atlas, 10 Nisan saat 19.00 Nişantaşı Citylife, 16 Nisan saat 21.30 Yeni Rüya, 18 Nisan saat 13.30 Yeni Rüya.
Xavier Dolan - Annemi Öldürdüm (J’ai Tue Ma Mere) Kanada yapımı film, Cannes Film Festivali’nde en çok konuşulanlardan biriydi. Çünkü henüz 20 yaşında olan Xavier Dolan filmi hem yazdı, hem de yönetti. Bu da yetmedi başrolünde oynadı. İşte bu sebeplerden sinema dünyası şaşkına döndü. Daha şimdiden “2009 Cannes Yönetmenlerin On Beş Günü: Sanat-Sinema Ödülü”, “Genç Bakış Ödülü”, “SACD Ödülü” ve “2009 Vancouver En İyi Kanada Filmi” ödüllerini aldı. Filmin merkezinde, annesini sevmeyen eşcinsel lise öğrencisi Hubert var. Annesinin düzenbazca manevralarından ve suçluluktan bunalmış olan Hubert, onu küçümsemekten bir türlü kendini alamıyor. Bu aşk ve nefret ilişkisinin kafa karışıklığıyla Hubert ergenliğin bilinmezliklerine sürükleniyor. Film, Atlas Sineması 13 Nisan saat 16.00 ve 14 Nisan saat 21.30, Nişantaşı Citylife 15 Nisan saat 21.30, Kadıköy Sineması 16 Nisan saat 21.30’da.
Scandar Copti & Yaron Shani - Ajami Biri İsrailli, diğeri Filistinli iki yönetmenin biraraya gelmesi bu film için merak uyandırmaya yetiyor. İkilinin, her iki halkın da yaşadığı bir semt olan Ajami’de çektikleri film bir intikam cinayetiyle başlıyor. Yanlış kişinin öldürülmesiyle trajik sonuçlara varacak olaylar gelişiyor. Ajami, kaçak çalışan Filistinliler, örgütlü çeteler, uyuşturucu tacirleri, Bedevi intikam mangaları, yozlaşmış İsrail polisi hakkında çarpıcı bir film. Üstelik filmde rol alanların hiçbiri profesyonel oyuncu değil. 13 Nisan saat 21.30’da Yeni Rüya, 15 Nisan saat 13.30’da Yeni Rüya, 17 Nisan saat 19.00’da Kadıköy’de.
Michael Haneke - Yedinci Kıta (Der Siebente Kontinent) Çağdaş bir Avusturya ailesi: bir baba, bir anne ve küçük kızları. George mühendistir, Anna gözlükçü. Aile görünürde sakin, ama aslında monoton ve tecrit edilmiş bir hayat sürer. Eva kör numarası yapmaya başlayınca tuhaf bir şey yüzeye çıkar: Anna ve George bankadaki paralarını çeker, kızlarıyla eve kapanırlar. Önce eşyalarını, sonra kendilerini yok etmeye başlarlar. Kent yaşamının hissizleştirici tekrarlarıyla modern ailenin içinin boşalmasına dair rahatsız edici, soğuk bir Haneke filmi. 7 Nisan saat 11.00’de Kadıköy, 10 Nisan saat 11.00’de Atlas’ta.
SADECE FİLM İZLEMEYİN ETKİNLİKLERE DE KATILIN
Todd Solondz’dan sinema dersi: En bağımsız Amerikalı senarist ve yönetmenlerden nevi şahsına münhasır Todd Solondz, derste sinemada bağımsız olmanın ve düşük bütçenin zorlukları, sinemada öykü yazımı ve esin kaynaklarını tartışacak. 15 Nisan 13.30’da Salon’da. Tel: 0212 334 07 00.
Mario Rizzi filmleri seçkisi: Ayşegül Sönmez küratörlüğünde düzenlenecek gösterimlerde Rizzi’nin Tavuk Çorbası, Gling-Glo Memo, Al-Hubb gibi filmler olacak. 10 Nisan saat 10.00-14.00 arasında Akbank Sanat’ta.
Priit Pärt’ten sinema dersi: Estonya animasyon sinemasının tanınmış temsilcilerinden 1970’lerden bu yana çizer ve canlandırmacı olarak etkin çalışan Priit Pärt, 12 Nisan saat 16.00’da Akbank Sanat’ta ders verecek.
David Lynch sergisi: Kışkırtıcı yönetmen David Lynch’in sıradışı fotoğraf ve gravürleri 9 Nisan-29 Mayıs tarihlerinde Artane’de. Tel: 0212 249 25 63.
Köprüde Buluşmalar: 12-16 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek platformcaSenaryo Atölyesi, Türkiye-Almanya Ortak Yapım Görüşmeleri ve Uzun Metrajlı Film Projesi Atölyesi ve uluslararası fonlar, atölyelerin tanıtımlarının yapılacağı ve ortak yapım-dağıtım konularının konuşulacağı paneller yapılacak. Tel: 0212 334 07 25.