Feshane’de 2 trilyonluk şenlik
Güncelleme Tarihi:
Suat KAVUKLUOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ekim 14, 2005 00:00
Ramazan deyince artık İstanbul’da akla Feshane geliyor. Büyükşehir Belediyesi her yıl Haliç kenarındaki bu kültür ve eğlence merkezinde üretsiz şenlikler düzenliyor. Mekan, bu yıl işe çatısından çevre düzenlemesine, havalandırmadan mutfağına kadar yenilenerek başladı. Bu yıl 7’ncisi düzenlenen ramazan şenliklerini, Belediye’ye ait Beltur şirketi üstlendi.
Beltur ramazan için 2 trilyon liralık bütçe ayırdı. Geçtiğimiz yıllarda ortalama 350-400 bin kişinin ziyaret ettiği Feshane’de bu yıl hedeflenen ziyaretçi sayısı 500 bin.
Feshane binasının hemen dışında kurulan 1500 metrekare büyüklüğündeki çadır, etkinlik ve eğlencenin merkezi. Burada konserler, fasıllar ve tiyatro gösterileri düzenleniyor. Feshane’nin açık alanında kurulan 600 metrekarelik diğer bir çadırda ise Osmanlı Evleri karşımıza çıkıyor. Burada yemek yemek ve dinlenmek mümkün. Bu çadırın hemen yanında çay ve nargile servisinin yapıldığı ve canlı müzik dinlenebilecek 500 metrekarelik bir başka çadır daha var. Feshane’de çocuklar için kurulan bir lunapark, çarpışan arabalardan dönme dolaba kadar bir çok eğlenceli aktiviteyi bünyesinde barındırıyor. İftardan sonra her akşam Sadabad Salonu’nda Ramazan Sohbetleri düzenleniyor. II. Mahmud Salonu’nda da bir sahne kurulmuş, burada her gece Yalçın Özden ve ekibi gösteriler düzenliyor. Salondaki Küçük Bedesten ise 9 ülkenin ramazan etkinliklerini sergileyeceği uluslararası bir merkez. Haliç Salonu Türkiye’nin önde gelen markalarının buluşma merkezi. Buraya kurulan standlardan alışveriş yapabiliyorsunuz.
NEREDE NASIL BİR İFTAR
Ziyaretçiler, II. Mahmud Salonu’nda Osmanlı tarihinin önemli karakterlerine bürünmüş animatörler tarafından karşılanıyor. İftar için II. Mahmud Salonu’nda 150 stant, 20 yiyecek ve içecek evi hizmet veriyor. Bu evlerde döner, dürüm, sucuk ekmek ve lokma gibi geleneksel yemeklerden oluşan iftar sofraları tasavvuf müziği eşliğinde sunuluyor. Grup iftarları için ise Lale Salonu Alakart ve Sadabad Salonu hazır.
İZDİHAMI ÖNLEMEK İÇİN YENİ FORMÜLLER
Daha önceki yıllarda yaşanan izdihamı önlemek için bu yıl üç ayrı kapıdan giriş ve çıkış yapılıyor. İçerideki izdihamı önlemek için ise, stant sayısı önceki yıllara göre azaltıldı. Geçen sene II. Mahmud Salonu’nda koridorlar 2.5 metreyken bu sene stand sayısı 100’e düşürülerek koridorların en dar yeri bile 3.5 metre oldu. Ulaşımda da kolaylıklar var. Asya yakasındaki İstanbulluların kolay ulaşımını sağlamak amacıyla İDO, iftara yakın saatlerde Üsküdar, Beşiktaş, Kadıköy ve Eminönü’nden karşılıklı ücretsiz motor seferleri düzenliyor.
ETKİNLİK TAKVİMİ
16 Ekim Pazar Mihrab İstanbul Ödül Töreni, Kuran- Kerim Okuma Yarışması
19 Ekim Çarşamba Ulvi Alacakaptan (Urfa Gecesi), Meddah, Eğlence
20 Ekim Perşembe İbrahim Sadri Şiir Gecesi
21 Ekim Cuma Engin Noyan Şiir Gecesi
22 Ekim Cumartesi Senayi Demirci - Mevlana İdris Zengin( Ana-Çocuk İftarı)
23 Ekim Pazar Sivas Gecesi
25 Ekim Salı Zeybek Gecesi
26 Ekim Çarşamba Gökmen-Ulvi Alacakaptan’la Türkü Gecesi
27 Ekim Perşembe Ahmet Özhan’dan İlahiler ve Şarkılar
28 Ekim Cuma Mustafa Demirci’den İlahiler ve Türküler
29 Ekim Cumartesi Konuşmacılar, şiirler, tiyatrolar (Niyazi Özdemir)
30 Ekim Pazar Kadir Gecesi Özel Programı
1 Kasım Salı Karadeniz Gecesi
2 Kasım Çarşamba Dursun Ali Erzincalı’dan Türküler
3-4-5 Kasım Bayram Eğlenceleri
KEREM ESER (24)
UZUN BACAK, JONGLÖR
Yeni nesil çocuklar artık bacakların gerçek olmadığını biliyor
Kerem Eser, Feshane’nin Uzun Bacak’ı. 1.80 boyuna 1 metre tahtalar ekleyerek 2.80 metreye ulaşıp Feshane’nin içinde tur atıyor, konuklarla ilgileniyor. En çok ilgiyi çocuklar gösteriyor. Kerem Eser, bir jonglör yani hokkabaz. Her şey ilkokulda portakalları havada atıp tutmaya çalışmasıyla başlamış. Liseden sonra kendini tiyatro sahnelerine atmış. Şu anda Açık Öğretim İşletme ikinci sınıf öğrencisi. Çisenti Tiyatrosu’nda çocuk oyunlarında oynuyor. Uzun bacak olmanın zevkli ama tehlikeli olduğunu söylüyor: ‘Takılanlar, çarpanlar, bacağıma yapışanlar oluyor. Mekanizmadan dolayı durmadan hareket etmem lazım. Bazen insanların varlığı bunu zorlaştırabiliyor. Düştüğüm de oldu zamanında.’ Eser’in kendi yaptırdığı sağlık sigortası var. Jonglörlükle ilgili bir workshop düzenlemeyi düşünüyor. Konu ile ilgilenenler kerem@keremeser.com adresine mail atabilirler.
TANER YOLAGEL (40)
AKROBAT JONGLÖR
Üçüncü kuşak akrobat
Taner Yolagel’in sahne ismi Tan Ender. Feshane’nin bu yılki akrobatçısı. Tek elle ayakta duruyor, silindirlerle, bıçak ve kılıçlarla çeşitli hareketler yapıyor. Babası ve dedesi de zamanının önemli akrobatlarındanmış. Telgezer Cambazhanesi ailesine aitmiş. Kurslarda jimnastik eğitimi almış. Maddi olarak tatmin olmadığı için akrobatlığa ek olarak haftanın yedi gecesi Beyazıt’ta Orient House adlı turistik bir restoranda şarkıcılık yapıyor. Her gece turistlere değişik dillerde şarkı söylüyor, enstrüman çalıyor, animasyonlar yapıyor. Evli ve 2 oğlu var. Biri 16.5, diğeri 4.5 yaşında.
FEVZİ TÜRK (55)
ATEŞ YUTAN ADAM
Sahne yakmışlığım da kendimi yakmışlığım da var
Fevzi Türk’ün asıl mesleği demir doğramacılığı. Bu işten emekli olunca çocukluğundan beri hobi olarak uğraştığı illüzyonistliği bu kez para için yapmaya başlamış. Evli ve 3 çocuğu var. Diğer ateş yutan adamlardan farklı olduğunu söylüyor: ‘Ateşbazlığı illüzyonla karıştırıp farklı bir şov yapıyorum. Sadece ateş yutan adam değilim. Mesela bir anda ateş bir elimden diğerine geçiyor. Alevleri kolumun içinden geçiriyorum, yok ediyorum.’ Türk’ün gösterisi 15-20 dakika sürüyor. Bu tehlikeli şovu yaparken hiç kaza geçirdiniz mi diye soruyoruz. ‘Sahne yakmışlığım da kendimi yakmışlığım da var. Bir keresinde de pelerinime benzin sıçramıştı. Sahnede birden alev aldım. Zor kurtardım kendimi.’
Feshane binasının hemen dışında kurulan 1500 metrekare büyüklüğündeki çadır, etkinlik ve eğlencenin merkezi. Burada konserler, fasıllar ve tiyatro gösterileri düzenleniyor. Feshane’nin açık alanında kurulan 600 metrekarelik diğer bir çadırda ise Osmanlı Evleri karşımıza çıkıyor. Burada yemek yemek ve dinlenmek mümkün. Bu çadırın hemen yanında çay ve nargile servisinin yapıldığı ve canlı müzik dinlenebilecek 500 metrekarelik bir başka çadır daha var. Feshane’de çocuklar için kurulan bir lunapark, çarpışan arabalardan dönme dolaba kadar bir çok eğlenceli aktiviteyi bünyesinde barındırıyor. İftardan sonra her akşam Sadabad Salonu’nda Ramazan Sohbetleri düzenleniyor. II. Mahmud Salonu’nda da bir sahne kurulmuş, burada her gece Yalçın Özden ve ekibi gösteriler düzenliyor. Salondaki Küçük Bedesten ise 9 ülkenin ramazan etkinliklerini sergileyeceği uluslararası bir merkez. Haliç Salonu Türkiye’nin önde gelen markalarının buluşma merkezi. Buraya kurulan standlardan alışveriş yapabiliyorsunuz.
NEREDE NASIL BİR İFTAR
Ziyaretçiler, II. Mahmud Salonu’nda Osmanlı tarihinin önemli karakterlerine bürünmüş animatörler tarafından karşılanıyor. İftar için II. Mahmud Salonu’nda 150 stant, 20 yiyecek ve içecek evi hizmet veriyor. Bu evlerde döner, dürüm, sucuk ekmek ve lokma gibi geleneksel yemeklerden oluşan iftar sofraları tasavvuf müziği eşliğinde sunuluyor. Grup iftarları için ise Lale Salonu Alakart ve Sadabad Salonu hazır.
İZDİHAMI ÖNLEMEK İÇİN YENİ FORMÜLLER
Daha önceki yıllarda yaşanan izdihamı önlemek için bu yıl üç ayrı kapıdan giriş ve çıkış yapılıyor. İçerideki izdihamı önlemek için ise, stant sayısı önceki yıllara göre azaltıldı. Geçen sene II. Mahmud Salonu’nda koridorlar 2.5 metreyken bu sene stand sayısı 100’e düşürülerek koridorların en dar yeri bile 3.5 metre oldu. Ulaşımda da kolaylıklar var. Asya yakasındaki İstanbulluların kolay ulaşımını sağlamak amacıyla İDO, iftara yakın saatlerde Üsküdar, Beşiktaş, Kadıköy ve Eminönü’nden karşılıklı ücretsiz motor seferleri düzenliyor.
ETKİNLİK TAKVİMİ
16 Ekim Pazar Mihrab İstanbul Ödül Töreni, Kuran- Kerim Okuma Yarışması
19 Ekim Çarşamba Ulvi Alacakaptan (Urfa Gecesi), Meddah, Eğlence
20 Ekim Perşembe İbrahim Sadri Şiir Gecesi
21 Ekim Cuma Engin Noyan Şiir Gecesi
22 Ekim Cumartesi Senayi Demirci - Mevlana İdris Zengin( Ana-Çocuk İftarı)
23 Ekim Pazar Sivas Gecesi
25 Ekim Salı Zeybek Gecesi
26 Ekim Çarşamba Gökmen-Ulvi Alacakaptan’la Türkü Gecesi
27 Ekim Perşembe Ahmet Özhan’dan İlahiler ve Şarkılar
28 Ekim Cuma Mustafa Demirci’den İlahiler ve Türküler
29 Ekim Cumartesi Konuşmacılar, şiirler, tiyatrolar (Niyazi Özdemir)
30 Ekim Pazar Kadir Gecesi Özel Programı
1 Kasım Salı Karadeniz Gecesi
2 Kasım Çarşamba Dursun Ali Erzincalı’dan Türküler
3-4-5 Kasım Bayram Eğlenceleri
KEREM ESER (24)
UZUN BACAK, JONGLÖR
Yeni nesil çocuklar artık bacakların gerçek olmadığını biliyor
Kerem Eser, Feshane’nin Uzun Bacak’ı. 1.80 boyuna 1 metre tahtalar ekleyerek 2.80 metreye ulaşıp Feshane’nin içinde tur atıyor, konuklarla ilgileniyor. En çok ilgiyi çocuklar gösteriyor. Kerem Eser, bir jonglör yani hokkabaz. Her şey ilkokulda portakalları havada atıp tutmaya çalışmasıyla başlamış. Liseden sonra kendini tiyatro sahnelerine atmış. Şu anda Açık Öğretim İşletme ikinci sınıf öğrencisi. Çisenti Tiyatrosu’nda çocuk oyunlarında oynuyor. Uzun bacak olmanın zevkli ama tehlikeli olduğunu söylüyor: ‘Takılanlar, çarpanlar, bacağıma yapışanlar oluyor. Mekanizmadan dolayı durmadan hareket etmem lazım. Bazen insanların varlığı bunu zorlaştırabiliyor. Düştüğüm de oldu zamanında.’ Eser’in kendi yaptırdığı sağlık sigortası var. Jonglörlükle ilgili bir workshop düzenlemeyi düşünüyor. Konu ile ilgilenenler kerem@keremeser.com adresine mail atabilirler.
TANER YOLAGEL (40)
AKROBAT JONGLÖR
Üçüncü kuşak akrobat
Taner Yolagel’in sahne ismi Tan Ender. Feshane’nin bu yılki akrobatçısı. Tek elle ayakta duruyor, silindirlerle, bıçak ve kılıçlarla çeşitli hareketler yapıyor. Babası ve dedesi de zamanının önemli akrobatlarındanmış. Telgezer Cambazhanesi ailesine aitmiş. Kurslarda jimnastik eğitimi almış. Maddi olarak tatmin olmadığı için akrobatlığa ek olarak haftanın yedi gecesi Beyazıt’ta Orient House adlı turistik bir restoranda şarkıcılık yapıyor. Her gece turistlere değişik dillerde şarkı söylüyor, enstrüman çalıyor, animasyonlar yapıyor. Evli ve 2 oğlu var. Biri 16.5, diğeri 4.5 yaşında.
FEVZİ TÜRK (55)
ATEŞ YUTAN ADAM
Sahne yakmışlığım da kendimi yakmışlığım da var
Fevzi Türk’ün asıl mesleği demir doğramacılığı. Bu işten emekli olunca çocukluğundan beri hobi olarak uğraştığı illüzyonistliği bu kez para için yapmaya başlamış. Evli ve 3 çocuğu var. Diğer ateş yutan adamlardan farklı olduğunu söylüyor: ‘Ateşbazlığı illüzyonla karıştırıp farklı bir şov yapıyorum. Sadece ateş yutan adam değilim. Mesela bir anda ateş bir elimden diğerine geçiyor. Alevleri kolumun içinden geçiriyorum, yok ediyorum.’ Türk’ün gösterisi 15-20 dakika sürüyor. Bu tehlikeli şovu yaparken hiç kaza geçirdiniz mi diye soruyoruz. ‘Sahne yakmışlığım da kendimi yakmışlığım da var. Bir keresinde de pelerinime benzin sıçramıştı. Sahnede birden alev aldım. Zor kurtardım kendimi.’